Çapkın Kız

3.

 

Multimeyda: Merve'nin giydiği kıyafetler.

-Merve

Yanımıza geldiğinde denizden çıkmıştık.  Deniz’e elini uzattı.

“Selam, ben Beste !”

Deniz Beste’ nin elini sıkarak “Ben de Deniz. ” Dedi.

Melisa’ya elini uzatıp “Ben Beste.” Dedi.

Melisa yapmacık bir tavırla gülümseyip “Ben de Melisa ” Diyip elini uzattı.

Beste bana döndü ve elini uzattı. Mavi aslında saf görünen gözleri vardı. Ama o gözlerin içi kocaman bir hırstı, özgüvendi. Belki de daha fazlasıydı… “Ben Beste” Diye cırlamasıyla irkildim ve elini sıkarak “Ben de Merve.” Dedim, sakin tutmaya çalıştığım ses tonuyla. Uzun süren bir el sıkışmasından sonra elimi hızla çektim.

“Ee hadi tekrar denize girelim.” Dedi, Çağlar.

“Tamam ben bikinilerimi giyip geliyorum. ”

Biraz sonra Beste kırmızı bikinisiyle yanımıza geldi. Fiziği gerçekten harikaydı. Batu’ ya hak verebilirdim, ama yine de aşk bastırmalıydı onu. Her neyse. Artık üzülmek yoktu. Hayatı dalgaya almak güzeldi.

“Ee hadi ama.” Beste Çağlar’ın elini tuttu ve koşarak denize ilerledi. Biz de arkalarından sakin adımlarla ilerledik.

“Yaşın kaç Merve ?” Çağlar’a kısa bir süre baktım ve tam ağzımı aralayıp konuşacağım sırada Mert “Yirmi.” Dedi. Çağlar “Anladım.” Diyerek konuyu kapattı.

“Neyse ben eve gideceğim.”

“Aaa nereye daha çok eğleneceğiz.” Diyen Beste’ye kısa bir bakış attım.

“Neyse, geliyor musun Mert ?”

“Tabii ki geliyorum.”

“Ee hadi o zaman.” Diyip denizden çıktım ve kabine doğru ilerledim. Üzerimi değiştirdikten sonra dışarıya çıktım ve ıslak şortu yerine siyah pantolonu ve beyaz tişörtünü giymiş Mert’e baktım. Nerede değiştirdiğini düşünürken diğer kabinleri hatırladım.

“Gidelim o zaman.”

“Tamam bebeğim gir koluma.” Koluna girdim ve Mert’in siyah motoruna doğru ilerlemeye başladık.

Elindeki kaskı bana uzattı ve “Al, giy şu kaskı.”

“Peki.” Diyerek kaskı elinden aldım ve kafama geçirdim. Genelde kötü bir şey olduğunda gelen o his yine bedenimi sarmıştı. Ama umursamadan motorun arkasına atladım ve kollarımı Mert’ in beline sardım. Eve yaklaşınca motoru yavaşlattı ve evin önünde durdu.

“Teşekkür ederim.” Diyip yanağına kısa bir öpücük kondurdum.

“Büyük bir zevkti.” Diyip oda beni öptü. Arkamı dönerek eve doğru ilerledim. Geldikten sonra elimdeki çantayı bir kenara fırlattım ve odama yöneldim. Odaya girince dolabıma doğru ilerledim. Sarı şortumu ve siyah tişörtümü giydikten sonra çalışma masasının üzerindeki siyah tokayla saçlarımı salaş bir şekilde topladım. Çalışma masamın üzerinde duran günlüğe baktım ve bir şeyler yazmaya karar verdim. Günlük tutmazdım ama içimi dökmek için iyi bir yöntemdi. Beklemeden çalışma masamın sandalyesine oturdum ve siyah uçlu kalemimi alıp yazmaya başladım.

Selam

Öncelikle bugün Beste’yi gördüm. Şaka gibi ama malesef ki değil. Ondan delicesine nefret ediyorum. Bunu bana neden yaptı ki ? Oysa biz onunla fazlasıyla yakın arkadaştık. Hatırlıyor musun ? Melisa, Beste, ben. İlk içtiğimiz günü. Peki ya akşamı ? Batu ilk defa beni öpmüştü ve benim ilk öpücüğümdü. Biz üçümüz okulun delileriydik. Dostlardık biz, her şeyden, herkesten öteydik. Peki ya şimdi ? Ne olduk biz böyle ? Neyse, sana çok soru sordum. Sanki cevabını biliyorsun, sanki cevap vereceksin bana. Şimdi şu zamana dönelim… Ona baktığımda hala o ego vardı gözlerinde. Bu gerçekten çok acı veriyordu. Hiç, ufacık bile pişmanlık kırıntısı yoktu o muhteşem gözlerinde. Gerçekten her şeyiyle harikaydı. Dudakları, gözleri, burnu, fiziği mükemmeldi o. Batu’nun onu seçmesi gayet normaldi. Ama ben bunu  Beste’ye de Batu’ya da yakıştıramıyordum. Acaba Batu’ ya ne olmuştu ? Bunu fazlasıyla merak ediyordum. Yanında olmadığına göre Beste onu muhtemelen Çağlar’la aldatmıştı. Kağıdın üzerinde ki küçük damlalara baktım.  Ağlamıştım. Yazarken genelde hep ağlardım. Bu hayatta tek sevdiğim, güvendiğim kişi Melisa. O olmasa sanırım şuan ölmüş olurdum. O olsa yeterdi bana. Diğerleri pek de umrumda değildi. Bak aklıma ne geldi biliyor musun ? Besteyle ödeşebiliriz. Fazla şeytanca ama Çağlar bana aşık olacak. Yemin ediyorum.