1

54.3K 555 321
                                    

Bu hikayeyi okuyorsanız konusunu kaldırabileceğinizden emin olmalısınız. Yaş farkı ve yasak aşk içerecek bir kitaptır. Hikayenin bazı yerleri ve bölümleri 'textingten' oluşacaktır.

Saçlarıma ellerimle son kez şekil vererek aynada görüntüme baktım. Yaşıtlarımdan olgun gözüküyordum. Bu ailemdeki genlerden kaynaklanıyordu. Aynanın karşısından ayrılarak cebimden telefonumu çıkardım. Güliz'e mesaj yazarak merdivenleri iniyordum. Mutafa geldiğimde annemin birisiyle konuştuğunu duydum ve gözlerimi telefonumdan çekerek annemin turkuaz mavisi gözlerine baktım. Annemin konuştuğu kişiye baktığımda yemek masamızda gayet rahat bir tavırla oturan ve gazetesini okuyan adamı gördüm. Beni farketmemişti ki gazetesini okumaya devam ediyordu.İşin tuhaf tarafı yedi yıl önce vefat eden babamın yerinde oturmasıydı.

"Ah Doğa hayatım uyandın mı?"

Kafamı kısaca salladığımda hala adama bakıyordum. Annemin sesiyle karşımda ki adamın yeşil gözleri gözlerimi bulmuştu. Beni gözleriyle baştan aşağıya süzdüğünde bu beni rahatsız etmişti. Bakışlarımı Anneme  geri döndürdüm.

"Misafirimiz varmış."

Annemin yanından geçerek masaya oturdum. Tabağıma bir kaç salam aldıktan sonra anneme baktım. Bana bakıyordu.

"Ah evet Yağız'la seni tanıştırmayı planlıyordum bugüne nasipmiş."

Annem ilk defa bir adama adıyla hitap ediyordu. Bu beni huzursuz etmişti salamımı ağzıma attıktan sonra mavi gözlere sahip olan adama baktım. Dudağı hafifçe kıvrılmış yüzümü süzüyordu.

"Yağız beyle neden tanışmalıyım?"

Gözlerimi adamın okyanuslarından çekmeden sordum. Hafifçe anneme baktıktan sonra tekrardan gözlerime baktı.

"Doğa biliyorsun baban yedi yıl önce vefat etti ve ben yedi yıldır sana ve kardeşine tek başıma bakıyorum. Bu beni çok zorluyor ve artık hayatıma birini almak istiyorum. Yağızla bir yıla yakın zamandır tanışıyorum. Ve onu seviyorum. Beni anlayışla karşılamanı umuyorum."

Annemim kurduğu cümleler başımı ağrımasına sebep olmuştu. Annem babama ne kadar düşkün olduğumu bilirdi. On yaşındayken babamı kaybetmiştim ve benim ruhum o gün ölmüştü. Birden bire hiç tanımadığım bir adamın karşıma çıkıp yeni babam olmasını anlayışla karşılayamazdım. Eren , kardeşim belki bunu anlayacaktır ama ben anlamayacaktım. Annemden gözlerimi çekerek karşımda ki orta yaşlarda ki adamın keskin gözlerine baktım.

"Kaç yaşındasın?"

Annemden genç durması beni rahatsız ediyordu. Babam annemden dört yaş büyüktü ve birbirlerine çok aşıklardı. Karşımda ki adam işaret parmağını kahve bardağına geçirerek kahvesini rahatlıkta yudumladı.

"30 yaşındayım."

Kurduğu cümleyle gözlerime baktığında kahkaha atmamak için kendimi zor tuttuyordum. Annem otuz yedi yaşındaydı ve bu çok saçmaydı.

"Ah ben okula gidiyorum."

Masadan göz devirerek yavaşça kalktım. Sandalyenin üstünde ki çantamı aldığımda annemin sesi kulaklarıma ilişti.

"İyi dersler canım."

Annem yanıma gelerek yavaşça yanağımdan öptüğünde her zaman ki sıcaklığımla yanında durmuyor kusacakmış gibi ondan uzaklaşıyordum.

"İyi dersler Doğa."

Kapıyı açtığımda gelen sesle keskin mavi gözlere baktım. Göz devirerek kapıdan çıktım ve cebimden sigaramı çıkararak dudaklarıma götürdüm.

Olanlara inanamıyordum. Annem kendinden yedi yaş küçük birini evimize getirmiş ve sevdiği adam olduğunu söylemişti. Babamı o kadar çok özlüyordum ki. Benimle beraber oyunlar oynamasını,dans etmemizi,annemi kızdırmayı,onun küçük prensesi olmayı çok özlüyordum. Birden bire hiç tanımadığım bir adamın hayatıma girişini izlemek çok acıydı.

*

Yazar'dan..

Önünde ki kahveyi yudumladıktan sonra sevgilisinin gözlerine baktı. Sevgilisi düşünceli ve yorgun gözüküyordu. Masadan kalkarak yanına gitti ve ellerini tuttu gözlerini birbirini bulmuştu.

"Bizi anlayışla karşılayacak. Belki şimdi değil ama zamanla bizi anlayacak. Canını sıkma."

Adam güzel dudaklarıyla kadının avuclarına öpücük bıraktı..

*
Doğa'dan...

Okan'la beraber evime yürüyordum. Okan sınıftan çok yakın arkadaşımda ve evlerimiz çok yakın olduğu için beni her gün eve bırakıyordu. Koruyucu meleğim gibi bir şeydi... Okuldan sonra bir bara gitmiştik ve benim yeni babama içmiştik.

"Canını bu kadar sıkma. Annene o adamı istemediğini söylersin ve annen de seni kırmaz. Ondan ayrılır."

Anneme onu istemediğimi söylersem üzülürdü. Anneme hak veriyordum. Babamı kaybedeli yedi yıl olmuştu ve hayatında birini istiyordu. Genç ve güzeldi sonsuza kadar tek başına yaşamayacaktı. Fakat bunu kendinden yaşça küçük bir adamla bir anda olmasına gerek yoktu.

Evimin önüne geldiğimizde kollarını açtı gülümseyerek kollarının arasına girdim.

"Her şey güzel olacak. Ben her zaman yanında olacağım. Bir şeye ihtiyaçın olursa beni ara görüşürüz."

Bedenini geri çekerek evine adımladığında arkasından gülümseyerek baktım ve evin bahçesine girdim. Kapıya doğru adımlayarak çantamdan anahtarı çıkartım ve kapının anahtar yerine yerleştirdim.

"Çok geç kaldın."

Arkamdan beklemediğim bir ses geldiğinde hızlıca arkamı döndüm. Bahçenin biraz ilerisinde sigarasını içen okyanus gözlerle karşılaştım.

"Sen de gitmemişsin."

Yüzünü karanlıktan tam göremediğim adama bakıyordum. Sigarasını yere atarak üstüne bastı ve yanıma adımladı. Yanımda durduğunda vücudumu ona döndürdüm ve gözlerine baktım. Annem bu adamın gözlerini mi sevmişti? Mavi ve keskin bakışlara sahipti saçları ise sarı ve kızılın ortasında buluşmuştu. Yüzü kemikle olmasına rahmen bu insanı rahatsız etmiyordu.

"Annen uyudu ve senin eve sağlam döndüğünü görmek istedim."

Beni mi düşünmüştü? Bu yüzden gitmemişti.

"Beni düşünmek sana düşmedi."

Anahtarı hızlıca çevirerek kapıyı açtım. Kabalık etmiştim fakat bu adamdan hoşlanmamıştım. Evin içine adım atarken sesi tekrardan kulağıma ilişti.

"O sevgilin miydi?"

Okan'dan bahsettiğini anlamıştım. Bunu cevaplamak istemiyordum çünkü bu onu ilgilendirmiyordu. Vücudumu ona döndürerek kapıyı tuttum.

"İyi geceler Yağız bey."

Okyanus gözlerine bakarak yavaşça kapıyı kapattım. Kapıyı kapattıktan sonra soğuk kapıya yaslanarak derin bir nefes aldım. Bu adamdan hoşlanmıyordum.

Misafir | Daddy İssues {Tamamlandı}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin