4•Sarhoş.

244 29 37
                                    

Bu bölüm birazcık Yoonkook içermektedir.

İyi okumalar dilerim.

Ayrıca hikaye hakkında sorularıma cevap verirseniz sevirim.

-Nasıl gidiyor?
-Saçmalıyor muyum?

Ayrıca siz kimin tarafını tutuyorsunuz?
#teamtae
#teamkook

Son bir şey daha,
Aklımda yeni fazla yeni kurgu var. Güzel bir şekilde yazmaya çalışıp yayımladım.

4•Sarhoş.

Deliriyordum.

Tam anlamıyla keçileri kaçırıyordum. Sebebi ise gündüz bebek, gece daha da bebek olan Taehyung'dan başka bir şey değildi.

Tamam gündüzleri porselen bir bebek, sessiz sessiz usluca oturuyor yerinde. Ancak geceleri tamamen bir ırz düşmanına dönüşüyordu. Üstelik, üstelik ben uyuşturucunun etkisinden çıktığımı fark etmiştim çünkü sabah uyandığımda başım ağrımıyor, dönmüyor ya da kafam güzel bir şekilde yatakta dönelemiyordum.

Taehyung ile dün akşam film izlemiştik. Sabaha doğru ise ben uyumuştum. Hem de onun göğsüne yaslanarak. Ancak yatağımda uyanmıştım ve porselen bebek tam yanımda duruyordu.

Derin bir nefes alarak bebeği kucağıma alıp bir süre incelemiştim. Yüzü çok güzeldi. Üstelik bebek hareket ettikçe erkeksi kokusu buram buram burnuma doluyordu. Dudağımı büzerek işaret parmağımı başına yerleştirip yavaşça okşadım.

"Deliriyorum sanırım.."

İç çekerek ayağa kalkmıştım. Banyoya girmiş, hızlı bir duş almıştım. Birkaç saatlik bir uyku çekmiştim. Dışarıya çıkıp temiz hava almak bana iyi gelebilirdi. Odama geçerek üzerimi değiştirip nemli saçlarımı kurularken yatağımdaki bebekle göz göze gelmiş iç çekerek yanına ilerlemiştim. Elime alarak kafamı yana eğdim.

"Acaba," bebeğin arkasını çevirip incelerken esnedim. "seni de mi benimle birlikte koşuya götürsem."

Dudağımı büzerek yeniden yatağa koydum. "Aman, kimin umrunda."

Makyaj masama ilerleyip parfümü elime alarak birkaç fıs sıktıktan sonra yerine koyup dudaklarıma çilekli parlatıcı sürdüm. Ardından saçlarımı düzeltip kendime aynada göz kırparak ceketimi alıp evden çıktım. Telefonuma gelen mesajla birlikte kaşlarımı kaldırıp telefonu cebimden çıkarttım. Hizmetli kadın mesaj atmıştı. Üstelik işi bırakması gerektiği hakkında zırvalıklar savuruyordu. İşime gelirdi ne de olsa evde insana dönüşebilen bir bebeğim vardı.(!)

Evin önündeki siyah motoruma atlayıp kaskımı takarak, motoru çalıştırdım. Bu annemin bana on yedinci yaş hediyesiydi. Her ne kadar ailem gibi davranmasalarda ben de onların oğluydum, benim için önem taşıyordu.

Rüzgarın ve motorumun hızı birbirine karışmış, uğultulu sesler çıkartmaya başlamıştı. Hızla sürmeye devam ederken motorun ucunu barlar sokağına kırdım. Favori barımın önünde durarak motordan inip içeriye girdim. Loş, leş, kırmızı ışıklı ortama her adımında yükselen müzik sesi eşlik ediyordu.

Barmenlerin servis yaptığı masaya yaklaşıp yüksek tabureye kuruldum. Barmenin biri yanıma gelince dudaklarımı dilimle ıslatıp gülümsedim. "Bir Tequila lütfen." Barmen uzun bir süre beni süzmüş, ardından ellerini masaya koyarak yüzüme eğilmişti. "Kimlik," tek kaşını kaldırıp elini kaldırdı. "kimliğini göster. Reşit değil gibisin."

I Doll [IDOL] • kth.jjkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin