Ne anlaşması Ayaz?!

51 3 0
                                    

   

                        8.BÖLÜM

Alarmin boğuk sesiyle uyandım.
Sarı uzun saçlarımı at kuruğu yapıp formamı giydim. Aşağı inme vaktiii. Aşağı indm babam Ayaz'a hazır olduguma dair bir mesaj attım. Beklemeye koyuldum.

Ayaz geldi arabaya bindim.

      "Naber prenses?"

      "Fena değil sen?"

      "İyi özledim prensesi. Bu arada ben kahvaltı yapmadım. Okula gitmeye daha zaman var kahvaltıya ne dersin"

      "Oluuur ben de kahvaltı yapmamıştım. Ama aslında eskisi gibi simit ayran iyi olurdu."

       "Vay tamam prenses ne isterse"

       "Ya Ayaz yeter şımartıyorsun."

       "Tamm tamam ama o da yakışır prensese"

        "Ya uff da fazla iltifat almadan gidelim "

      "Super hadi gidelim prenses"

Pastanenin önüne geldik  simit ayranlarımızı aldık ve boğaza geldik.
Bankın birine oturduk.

      "Prenses sen hala Tunç'u mu seviyorsun?"

      Biraz kızararak cevap verdim. "Evet o lanet pisliği hala seviyorum."

      "Anlamıyorum o pisliğin nesini sevdiğini! Şu karşlıksız aşk çok zor ben de biliyorum ve kaç sene oldu oldu hala vazgeçmiyorsun bu kadar çok mu seviyorsun ha !" dedi sesini yükselterek gözleri dolmuştu.
     
      "Ya ben de bıktım, bu karşılıksız aşktan ama inan vazgeçemiyorum, ne kadar sevdiğimi bilmiyorum sadece şunu biliyorum ki sevmemekten korkacağım kadar!"

      "Ya uf tamam üzülme korkma ben senin yanındayım seni kimse üzemez izin vermem asla!" dedi ve sımsıkı sarıldı.

      "Çok teşekkür ederim canım akadaşım"dedim ve gözyaşlarımı serbest bıraktım...
 
                  _______^ ^_______

      Okulun önündeyiz Ayaz elimi tuttu ve yürümeye başladık. 

Tunç Metelerle birlikte kamelyada sohbet ediyordu.  Dalgali saçlarını sağ tarafa yatırmış çok havalı gözüküyordu.. Başını bizim tarafımıza çevirdi beni süzdü ve bakışları Ayaz'la birleşen ellerimi buldu. Sonra ayağa kalktı yanımıza doğru geldi ister istemez Ayaz'a bakmak gereksinimi hissettim. Evet o da Tunç'a doğru gülümsedi ne yapıyor bu çocuk! Tunç daha fazla kızdı ve

      "Anlaşma bitti ne halt ediyorsan et. Çek kızımdan ellerini!!"
     
Anlaşma mı ! Kızımdan mı?!?!?

       "Ne dedigini sanıyorsun sen Tunç"diye bağırdım.

       "Ayaz senin yanına yaklaşmamam için beni tehdit etti ve bir anlaşna sundu diyorum"

      "Ne anlaşması Ayaz!"

      "İnan bana iyiliğin için"dedi üzgün olduğu her halinde belliydi.

      "Ne anlaşması diyorum"

      "Sana dokunursa bende olan bir sırrı var onu açığa vuracaktım"

      "Nasıl benim üzerimden anlaşma yaprsın Ayaz!"

      "Anlamıyorsun beni üzmek için yine seni kullanıyor"

      Tunç kızdı ve "Ne kullanması beyinsiz" dedi gözlerinden öfke fışkırıyordu.

      Ayaz Tunç'u önemsemedi ve"Seni kaybetmekten korkuyorum lütfen anla beni Elçin "dedi.
  
       "Ne kaybetmesi Ayaz  biz her zaman arkadaşız ve ben her zaman seninleyim. Ama artık konuşmak istemiyorum yeter"

       "Böyle yapma prenses"dedi Ayaz böyle yaptığında cidden beni çaresiz bırakıyordu.

Cidden Tunç da Ayaz'ı üzmeyi başarmıştı tabii beni de. Nasıl beni kullanır ya. Sinirle Tunç'a döndüm ve aklından geçenlerin hepsini söyledim.

      "Ayaz'a olan düşmanlığından dolayı bana karşı böyle sahiplenme tavırları sergilediğini, önemsiyormuş gibi yaptığını biliyorum Tunç ve ben bunu haketmiyorum. Git başkasını kullan. Beni ve Ayaz'ı böyle üzmeye hakkın yok!"

      "Ne önemsiyormuş gibi mii! Elçin hala anlayamadın mı ha ben seni..." dedi duraksadı ve devam etti. "Seni asla kullanmadım kullanmam da. Evet sevimli arkadaşından nefret ediyorum(tiksintiyle Ayaz'a baktı) ama onu üzmek için seni asla kullanmam.!"

      "O zaman neden böylesin ha"
biraz düşündü kararsız gibiydi....

Platonik... değilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin