Seni seviyorum

41 3 2
                                    

     

                             11.BÖLÜM

  Umursamadım. Ayaz'a cevap yazdım.

Gönderilen: Prensim

Tabii ki sana karşı çok nazik olmalıyım kavalyem ama heyecandan becerebilirmiyim bilmiyorum.

      Elimden telefonu aldı  "Ne yapıyorsun?! Çabuk ver telefonumu."

     "Soruma cevap ver demiştim sana küçük hanım"

     "Böyle bir zorunluluğum yok!"

     "Soruma cevap verirsen telefonunu geri vereceğim işte."

     "Sen neden merak ediyorsun bu sorunun cevabını?"

      " Öylesine bir soru işte cevapla gitsin uf uğraştırma kızım beni"

      Şuna bak yaa öylesine bir soru diyor ama  merak ediyor bir de uğraştırma beni diyor.

      "Uff hayır ilk öpücüğmAyaz'a ait değil. Oldu mu? Rahatladın mı ? Şimdi telefonumu ver!" telefonumu uzattı. "Al bakalım"

      "Peki ilk öpücüğümün sahibini öğrenmek ister misin?"

      "Olur söyleee"

      "Babam"kahkalarla gülmeye başladım.

     "Ha ha ha çok komik!"

     "Evet gayet de komikti."

     "Ne demezsin!"

    

Selma hanım bize baktı ve "Bir sorun mu var çocuklar?

      Ayaz elini omzuma attı ve"Bir şey yok anne çok iyi arkadaş olduk biz. Çok eğleniyoruz."

      "Evet acaip eğleniyoruz. Çok iyi bir arkadaş kendisi"

       "Aaa çok sevindim. Zaten bundan sonra sık sık görüşeceğiz.

Kaynaşmanız güzel oldu."

Sık sık görüşmek mi ??

      Tunç gerildi. Şuna bak ya sanki ben çok meraklıyım ona.

Hem konuyu değiştirmek hem de açlığımı gidermek için "Yemekler hazır değil mi?" diye sordum.

       Babam "Hazır minik kuş masaya geçebilirsiniz." dedi  elinde mis gibi kokan tavuk tepsisiyle gelirken.

Masaya geçtik. O harika tavuklardan iki tabak yedim.

Evet ilk defa utanmadan yedim. Normalde bir erkeğin yanında değil yemek yemek su bile içemem.  Bir de bunu Tunç'un yanında yapmıştım... Bu günlerde bir farklıyım kendimi tanıyamaz hale geldim. Garip bir cesaret var içimde.

Babamla Selma hanım ay pardon teyze (hanım dememi istemedi yakın hissettirmiyormuş) gerçekten çok yakınlar.

Eskiden de tanışıyor olmalılar. Gerçekten iş yemeği de olmamıştı bu. Öncekiler gibi de değildi.Acaba Tunç'un babası niye gelmemişti.

Tunç nerelerdeydi bu arada yemekten sonra kayboldu. En son lavaboya gidiyorum demişti.

Elinde bir poşetle annesinin yanına gitti ve paketi annesine uzattı.

     "Elçincim doğum günün kutlu olsun şimdiden. Yarın babanla Amerika'ya uçmamız gerekiyor. Senin zevkine göre almaya çalıştım ama bir bak bakalım beğenmezsen değiştiririz."

      Düşünmeleri bile bir incelikti. Ama babam artık bu işten sonra İstanbul'da olur sanıyordum. Artık daha mı uzak kalacaktık.

     "Gerçekten çok teşekkür ederim düşünmeniz yeterliydi."

     "Minik kuş adına ben de teşekkür ederim Selma"

     "Ne demek canım hadi al bak Elçin" paketi uzattı.

Üstünde  zümrüt taşları olan çok kibar bir saatti.Selma teyzenin de zevki iyi.

Bu birnevi Tunç'dan aldığım ilk şey yani hediyeydi. Gerçekten çok mutluydum.

      " Çok teşekkür ederim Selma teyze ve Tunç gerçekten düşünmeniz yeterliydi."

      "Tunç sana hediyesini yarın verecek Elçincim"

Tunç bir kahkaha attı.

      Yanlış alarmmmm

     "Hı ben sanmıştım ki özür dilerim"

     "Önemli değil. Güle güle kullan."

Tunç kulağıma eğildi

       "Demek bu kadar çok istiyorsun sana hediye almamı." "Benden özel bir şeyler mi isterdin?"

       Kızarmıştım. "Ne alaka ya ben annenle  birlikte aldınız sanmıştım."

       "Hı hııı evet  tabi " bu Tunç cidden beni sinir etmeye bayılıyordu heralde.

      "Evet Tunç öyle öyle."

Bari gülümserken dişlerini ortaya

çıkarma zaten ela gözlerinin içinde kayboluyorum !

                           -----------

Dogum günü sabahım... annem yanımda yok. Yanağımda bir annenin doya doya çocuğuna verebileceği öpücükler,  bir annenin evde olduğu zaman verdiği güven, bir annenin verdiği kucak dolusu sevgi yok..

Babam da çoktan hazırlanıp gitmişti, doğum kutlu olsun bile demeden...

Salonda annem ve babamla birlikte olduğumuz çerçevenin üstündeki notta ;

Şu an annen de ben de yanında değiliz, üzgünsün biliyorum...

Özü dilerim her şey için...

İyi bir baba olamadığım için minik kuş, beni affet.

SENİ SEVİYORUM...

Gözyaşlarımı serbest bıraktm.

Ben de seni seviyorum baba...

     

    

Platonik... değilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin