Sürpriz mii ?

69 4 0
                                    

 



             2. BÖLÜM


  Koridorda bizim çocuklarla konusan Ayaz'ı gordum. Evet Ayaz da her okulda oldugu gibi rakip popiydiiii ;D

Evet Tunç'un nefret ettigi kavgali oldugu azìlı düşmanıı

Haa bi de unutmadan benim çocukluk arkadaşım...

    Küçükken ona aşıktìm o benim ilk aşkım taa ki Tunç'u görene kadar...
   Hala onu sevimli buluyordum herneyseee

    " Heyy !"

     "Vaayyy prenses de burdaymiss"
evet çok klişeydi ama bana prenses diyordu !

      "Hey bana prenses deme diye kaç defa daha diyeceğim milyon kez ?!?!"

      " Haa onu diyosun tamam bi da demem PRENSESSS"

       " Yaa" diye sitem ettim.

       "Tamam tamam neyse sen davetiyeleri ayarladin mi ? Ben Canerlerle konustum halletcez o işi sen rahatina bak prenses"

      " Seni seviyorum pislik sey!!"

diyerek sarıldım Ayaz'a.

      "Hı hı pislik" derken sırıtışını görmek beni memnun ediyordu.

     Ayaz ve Ladin biliyordu sadece Tunç'u sevdiğimi..

     Tunç ilk öğrendiğinde bana kızsada affetmişti beni. Sonuçta gönül ferman dinlemez.
   
     Ne kadar kavgalı veya azılı düşman olsalarda benim için katlanacagini düşündüm ve  masum bi yüz ifadesi takınarak..

      "Ayaz biliyosun Tunç.."
ne dediğimi anlamışçasına sözümü kesti.

      "Tamam tamam onu da çağır ama var ya sakat hareketlerini görürsem acımam dalarım"

      "Hı hı dalarsın " gülümsedim. Kötü çocuk olurken de çoook tatlı benim arkadaşım..

       "Neyse şimdilik gitmeliyim prenses, yarın görüşürüz."

       " Tamam bayyy"

                ___________^^___________

 
  Dersler çok sıkıcıydı.. Hıh Coğrafya yetmezken bi de üstüne iki saat Matematikkk !

  Kafam almıyo diyorum anlamıyolar yaaa

    Bu arada şu Ladin nerede sabahtan beri yok ortalıkta mesaj falan daa atmadı dersler sıkıcı zaten bi de o olmayınca çekilmez hale geldi yanii !!  Neyse arıyım bi

      Çalıyor.
" Alo kızım nerdesin sen okula da gelmedin"

     "Yaa geciktim uyuyakalmışım sonra da ders programinda Coğrafyayi görünce gelmiyim dedim Elçin"

     "Yaa sen nasil bir arkadaşsin ben orada sıkıntıdan patlıyorum sen evde horlaya horlaya uyu "

     " Tamam tamam şeker ne yapalim ?? "

     " Valla eve geçiyorum ben nasıl ne yapalım?"

     " Kafeye falan gidelimm??"

     " Tamam ya iyi olur yarım saate kapınìn önündeyim bekletme bak yine"

     "Tamam şekerrrr hadi good byeeee"

    "Bayy"

Banyodan çıktım, saçlarıma spreyle bukleler verdim, askılı bluzum ve mini şortumu giydim ve aynada kendimi süzdüm. Yaa güzelim abiiii !!!
    Mütevaziliğimi bir yana bırakarak aşağıya indim.

     Hayret babam evde.
     Gazete okuyordu başını kaldırdı ve bana baktı ve gamzelerini ortaya çıkartacak kadar derin bir şekilde gülümsedi. Bir yandan hüzünlüydü.

     "Minik kuş annen kadar güzel olursan nasıl güvenebilirim etrafa kuşumu alcaklar diye korkuyorum süreklii."

   Babam benim yaa böyle düşünmesi beni mutlu ediyordu, ne kadar boşanmış olsalar bile annemi sevdiğini düşünüyordum.
     " Merak etme baba minik kuşun seni bırakıp gidemeyecek kadar seni çok seviyor"

      "Hmm babasi yer onu peki Minik kuş Elçin nereye gidiyor acaba?"

       " Yaa baba Ladin' le buluşacağım kafeye gitcez falan"

      "Tamam yemek yedin mi bakalım? Yemediysen hemen yapalim yiyelim beraber"
aslinda babamla pek berabe yemek yemiyoruz. Neyse olmaz Ladin'e söz verdim hem diyerek cevapladım.

"Yemedim yerim orada bi şeyler merak etmee"

        "Tamam  geç kalma bir sürprizim var sana "

        Sürpriz mii neyse gitmeliyim bekletme diye Ladine kızan ben, bekletiyordum  onu.(!)

"Tamam geç kalmam bay bayy babaa" diyerek babami öptüm ve evden çıktım.
   

Platonik... değilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin