1.2

264 41 15
                                    

Bazı anlar olur. İnsanın ne yapacağını bilemediği ve sadece kaçmak istediği anlar. O anlar geldi mi herkes sudan çıkmış balığa döner. Jeno da şu anda tamamen o şekilde hissediyordu. Elindeki tuvale bakarken başka bir şekilde hissetmesine imkan yoktu çünkü.

Jeno şok olmuş bir şekilde tuvali izlerken açılan kapı sesiyle gözleri odaklandığı yeri değiştirdi ve kapıyı açan kişiye yani Haechan'a odaklandı.

"Jeno, yeni oda arkadaşın olacak kişi sonunda eve geldi. Jaemin hadi içeri gel."

Jeno Haechan'ın konuşmasını dinlerken gözlerini yavaşça kapıdan içeri giren ikinci kişiye çevirdi. Küçük ve keskin hatlı bir surata sahip olan çocuk büyük gözleri ve gülümseyen yüzüyle Jeno'ya bakıyordu. Jeno da ne kadar karşısındaki adının jaemin olduğunu bildiği çocuğa karşı aynı şekilde gülümsemek istese de elindeki tuval aklından çıkmıyordu.

"Selam. Ben Na Jaemi-"

"Bu resimi sen mi çizdin?"

Kesilen konuşmasıyla irkilen jaemin şaşkınca karşısındaki onu düz surat
ifadesiyle izleyen çocuğu inceledi ve "evet ben çizdim. Neden ki?" Diye sordu. Daha yeni tanıştığı bir insanın ona selam bile vermeden böyle bir soru sorması garibine gitmişti.

Jeno gözlerini tekrar tuvale çevirirken konuşmaya başladı. "Nasıl olur? Bu çizdiğin şeyi senin görüp de çizmen imkansız. Nasıl çizebilirsin ki?"

Jaemin karşısında kaşlarını çatmış mırıldanarak tuvale bakan çocuğu şaşkınca izlemeye devam ederken Haechan "Jeno bir sorun mu var?" Diye sordu.

Jeno duyduğu soruyla başını resimden kaldırdı ve ani bir hareketle Jaemin'e doğru yaklaştı. " Bu resimdeki çocuk kesinlikle benim küçüklüğüm. Nereden görüp de bunu çizebilirsin ki?"

Jaemin karşısındaki çocuğun dedikleri ile daha da şaşırarak konuştu. "Çizdiğim resim rüyamda gördüğüm bir şeydi. Çizdiğim bütün resimler rüyamda gördüklerimdir. Belki de resim sadece senin yaşadığın şeye benziyordur."

"Buna inanmamı mı bekliyorsun gerçekten? Bu yeri biliyorum ve bu resimde de orada yaşadığım bir zamanı çizmişsin."

"Bence şu anda bir şeyleri yanlış anlıyorsun. Seni hayatımda ilk defa görüyorum. Çocukluğunda yaşadığın bir olayı nasıl bilip de çizebilirim ki? Akıl alır bir şey mi söylediğin?"

"Sorun da bu zaten. Senin birebir aynı şekilde çizebilmeni aklım almıyor. Rüyanda benim yaşadığım bir olayı nasıl görebilirsin ki?"

Jaemin ilk defa gördüğü birinin ona bu kadar baskı yapmasından rahatsız olmuştu. Ona onu hiç görmediğini söylemişti neden hala Jaemin'in üzerine geliyordu ki.

"Ben bilmiyorum. Resimi sadece rüyamda gördüm. Gerçek hayatta da böyle bir yere gidip de seni görmüş olmam imkansız tamam mı? Neden bu kadar abartıyorsun ki?"

Jeno duyduklarına karşılık vermeyip tuvale bakmaya devam etti. Belki de gerçekten olayı fazla abartmıştı ama yine de hiçbir şekilde Jaemin'in bunu nasıl çizdiğini anlayamıyordu. Bu resimde yer alan çizim jeno için güzel aynı zamanda korkunç bir gününden alınmıştı. O gün Jeno'nun üvey annesi ve babasından kaçmaya çalıştığı gündü. Jeno kaçtığı zaman ilk defa gerçek anlamda dışarısını yani asıl dünyayı izleme şansı bulmuştu.

Ancak Jeno asıl dünyanın nasıl bir yer olduğunu daha tam olarak keşfedememişken anne ve babası onu bulmuş ve ona kızarak canını acıtmışlardı. Sonra da Jeno'ya akıllanıp yaptığı yanlışı anlayana kadar odasına kapatacaklarını söylemişlerdi. Jeno acı içinde yatağında yatıp ağlarken penceresinden odaya yansıyan ay ışığı ile pencerenin önüne geçerek tüm gece ayı ve yıldızları izlemişti.

Tuvaldeki resimden kendisi olduğunu anlaması biraz tuhaf olabilirdi ama Jeno resimdekinin kendisi olduğuna emindi. Resimdeki pencerenin yanındaki duvarda yer alan resim Jeno'nun haklı olduğunu hissetmesini sağlıyordu. Çünkü o resimi Jeno'nun eski yetimhanesinden bir arkadaşı çizip Jeno'ya vermişti. Ve Jeno o resimi hala kendisiyle beraber saklıyordu.

"Yani rüyanda gördüğün bir resimi çizdin?"

Jeno'nun sorduğu soru karşısında Jaemin hızlıca kafasını salladı. Rüyasının karşısındaki çocuğun yaşadığı bir olay olması Jaemin'e de gerçek dışı geliyordu. Ama yine de karşısındakinin daha ilk tanışmalarında bu kadar üstüne gelmesini doğru bulmamıştı.

Jeno da yaptıklarının biraz ortama uymadığını düşünmüş olacak ki "Özür dilerim. Bir an bu resimi görünce ne yapacağını bilemedim." dedi.

Jaemin aralarındaki huzursuzluğun artmasını istemediği için Jeno'ya uydu ve "Sorun değil." dedi. Jeno kafasıyla onu onaylayınca bir süredir sessizce ikisini izleyen Haechan heyecanla bağırdı. "Hadi o zaman düzgünce tanışın."

Jaemin, Haechan'a şaşkınlıkla bakarken Jeno da bu olaydan sonra Jaemin'e fazla güvenemeyeceğini hissettiği için kısaca "Ben Jeno." dedi. Jaemin de sonunda Jeno'ya dönünce ona uymaya karar verdi "Ben de Jaemin. Ama genelde buradakiler bana Nana derler."

Jeno ona karşı içinde olan huzursuzluğun dinmeyeceğini bilerek samimi gibi durmaya çalıştı. Ama yine de içinde zihnini kurcalayan şeylere engel olamıyordu. Bu rahatsızlık hissiyle ne yapacağını bilmiyordu ama şu an için etrafa huzursuzluğunu göstermemesi onun için en iyisi olmalıydı.


Y/N: Sonunda Jaemin'i de hikâyemize
kattığımıza göre asıl olaylar yakın zamanda başlayabilir sanırım~~

Resim çok tatlı değil mi?♡♡

New Life Ticket ♤ nominHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin