2.2

240 38 55
                                    

Jeno, acıyan bileğini zorlamamaya çalışarak yürümeye çalışıyordu ve ne kadar uğraşırsa uğraşsın canının acımasına engel olamıyordu. Bir kolunda Jaemin'in bir kolunda Mark'ın olması da düşünüldüğü kadar yardımcı olmuyordu. Her on saniyede bir olduğu gibi yine acıyla inledi.

"Bu şekilde yürümeye devam edemeyiz. Daha uzun bir yolunuz var. En iyisi sırayla Jeno'yu taşıyarak gidelim."

Mark'ın söyledikleri ile Jeno'nun gözleri büyüdü. "Saçmalama. Ben ne kadar ağırımdır haberin var mı?"

"Mark doğruyu söylüyor. En azından seni taşırsak daha hızlı eve varırız."

Jeno onları reddetmek için tekrar ağzını açtı. Ancak daha kelimeler ağzından çıkamadan Jaemin onu sırtına alıvermişti. Jeno panikle Jaemin'in omuzlarına tutundu.

"Ben gerçekten yürüyebilirim. Beni yere indir lütfen Jaemin."

"Seni taşırsak daha hızlı ulaşırız Jeno."

Jeno, aşağı kıpırdanarak inmeye çalıştı. "Beni taşırsan senin de canın yanacak. Sonunda ikimizin de canı yanacaksa ne anlamı var ki taşımanızın?"

Jaemin derin bir nefes verdi ve inmek için uğraşan Jeno'yu inmemesi için sıkıca tuttu.

"Eğer biraz daha bu konu hakkında konuşursan seni indirmek ile kalmam bir yerlere fırlatırım. O yüzden lütfen sessizce dur durduğun yerde."

Jeno, Jaemin'in ani çıkışı ile olduğu yere sindi. Neden bu kadar sinirlenmişti ki? Jaemin'in bir öyle bir böyle olması bazen Jeno'ya anlaşılması zor geliyordu. Bir dakika önce gülümseyen çocuk bir dakika sonra sinirlenebiliyordu.

Jeno sessizce düşüncelere dalmışken Jaemin sanki Jeno'nun aklından geçenleri okuyabiliyormuş gibi bir anda konuşmaya başladı.

"Kaba davranışım için kusura bakma ama gerçekten seni anlayamıyorum . Ayağın acıyor ve yürüyemiyorsun ama başkası yardım etmek isteyince de izin vermiyorsun."

Jeno, Jaemin'in söylediklerinden sonra kıpırdanmayı kesti ve "Tamam, özür dilerim." dedi. Çünkü eğer daha fazla zorlarsa Jaemin nasıl davranırdı emin değildi. O yüzden sessiz kalmaya karar verdi.

Gecenin zifiri karanlığına karşılık güçlü bir şekilde parıldayan ay gidecekleri yolu gözler önüne sererken Jeno az önce olan her şeyi sanki hiç olmamış, sanki hiç Jaemin'i takip etmemiş, sanki hiç böyle bir dünyadan haberi olmamış gibi sadece anı yaşadı. Sırtında olduğu çocuğun nefes sesleri kulaklarında bir ritim oluşturmuştu. Ve Jeno bu ritim yüzünden uykusunun geldiğini hissediyordu. Gözleri yavaş yavaş kapanırken uyumamak için kendisini zorlamaya çalışıyordu. Ancak sonunda dayanamadı ve kafası yavaşça Jaemin'in boynuna doğru düştü. Jaemin ve Mark eve gitmek için yürümeye devam ederken Jeno uyku ile olan savaşını kaybetti.

...

Jeno kollarını önündeki kahve saçlı çocuğun boynuna dolamış sırtında taşınırken ne kadar süre uyuduğunu tartmaya çalışıyordu. Uykusu hala olduğundan olsa gerek gözleri acı ile sızlıyordu.

New Life Ticket ♤ nominHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin