Genç kız dolabının arkasından bavulunu çıkardı.Bir yandan eşyalarını yavaşça bavuluna yerleştirirken, bir yandan da düzenli olmaya dikkat ediyordu.Kısa bir süre sonra alacaklarını almış, koyacaklarını koymuş, istemediklerini de bırakmıştı.Bir şey unutmadığına emin olmak için etrafına bakındıktan sonra her şeyin tam olduğuna karar verdi.
Zamanının kalanını geçirmek için masasının üzerinde bulunan kitabı aldı ve okumaya başladı.Ne kadar okursa okusun okuduğundan bir şey anlayamayınca elinden kitabı bırakıp telefonunu aldı.Rehbere girip babasını bulduktan sonra numarayı çevirdi.Babası çok geçmeden telefonunu açtıktan sonra konuşmaya başladı.
“Baba.Neredesin?” 50’lerine yaklaşmış olan adam sıkıntı ile iç geçirdi. “Birazdan çıkacağım Berfu.”
“İki saat öncede birazdan çıkacağım dedin baba.Ya yirmi dakika içinde bu evde olursun yada yemin ederim seni bu eve almam baba.” Diyerek kararlı bir şekilde konuştu genç kız.
“Yirmi dakikada orada olamam.” Yaşlı adamın ne dediğini umursamadı genç kız ve konuştu. “Umrumda değil baba.Nasıl olursa olsun yirmi dakika içinde evde olacaksın.” Sözleri bitince telefonu hızla kapattı.
Yine sinirlenmişti genç kız.Adam her zaman aynısını yapıyordu.Her akşam bugün erken çıkacağım deyip deyip yine geç geliyordu.Sıkılmıştı artık bu tutulmayan sözlerden.Allahtan yarın bir süreliğine kurtuluyordu bu evden de rahatlayacaktı.Üniversiteye başlamadan önce yapacağı bu 15 günlük tatil onun için büyük bir mutluluk idi.Her şeyi kafasından atıp rahatlamak istiyordu.
Yaklaşık 15 dakika sonra babasının gelmesi ile rahatladı genç kız.Umuyordu ki annesi ile babası kavga etmez bu gece.Aslında bu ummak değil dua etmekti.Çünkü biliyordu kavga edeceklerini.Bazen o kavgalara katılmamak için zor tutuyordu kendini.Bugün de sakin kalıp susmaya çalışacaktı.
Bir süre sonra dayanamayacağını anlayıp banyoya girdi.Buz gibi suyun altına geçerek rahatlamaya çalıştı.İliklerine kadar donduğunu hissetti.Belki bu yaptığı mazojistlik idi.Kendine zarar verip rahatlamaya çalışmak.Aslında kendine verdiği zararda büyük bir şey değildi.Bir yerlerini kesmiyordu ya, sadece soğuk suyun altında durup rahatlamaya çalışıyor ve bu sırada donuyordu.
Çok fazla üşüdüğünü ve donmaya başladığını hisseden genç kız, kendine zarar vermeyi bırakıp, suyun ısısını yükseltti.Vücudunun yavaşça ısındığını hissederken, babasına karşı ne hissettiğini düşündü.Sevgi?Hayır.Nefret?Belki.Yo aslında nefrette etmiyordu.
Babasının onun nefretini bile hak etmediğini düşündü genç kız.Nefret etmesine bile değmeyecek biri olduğunu düşündü.
O her zaman farkındaydı babasının ilk aşkı olmadığının ve hiçbir zaman olamayacağının.İlk aşkı olması için geç değildi.Sadece babası o kapasitede bir insan değildi.Mutlu etmemiştiki Berfu’yu.Mutlu etse, güzel bir anları olsa, korktuğunda, üzüldüğünde sığındığı ilk insan babasının olmasını istemezmiydi Berfu?İsterdi.Hemde o kadar çok isterdi ki.
Düşüncelerinin ağırlığı altında ezilen Berfu, daha fazla düşünmemek için çıktı suyun altından.Kurulanıp, üstünü giyindiğinde annesi ile babasının hala tartışmakta olduğunu görüp derin bir nefes aldı.Sanki onları fark etmemiş gibi ilerleyip odasına girdi.
Yatağına yattığında, yarın sabah erken saatlerde buradan gideceğine sevinerek uykuya daldı.
Evet.İlk bölümün sonundayız.İlk defa bu bakış açısından yazdım ve çok heyecanlıyım.Ayrıca çok zorlanıyorum.O yüzden bölümler yavaş gelebilir.Zaten okullar açıldığından dolayı da biraz zorlanacağım ama elimden geldiğince hızlı yazarım.Düşünceleriniz benim için çok önemli.Neyse ben çok konuştum.Umarım beğenirsiniz.Sizleri seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmkansız (Ara Verildi)
RomanceUraz yanındaki güzelleri güzeli kıza baktı.Dümdüz bir şekilde karşısına bakan kız, birden ona dönüp sorusuna cevap verdi. “Çünkü burası gerçek hayat.Hikayelerde, masallarda, kitaplarda veya filmlerde değiliz.Burada mutluluk yok.Hayatının aşkı birden...