Yeni Okul (TAMAMLANDI)

28.Bölüm"Belki adın Deniz bile değildir."

İyi okumalar:D

Saat 20.00'e gelmek üzereyken odamdan çıkıp annemlerin yanına salona gittim."Anneciğim ben çıkıyorum."Abim şüpheci bakışlarını bana çevirip konuştu.

"Sizin şu proje nedense bitmedi ya?"Gözlerimi devirip çenemle Buğra'yı gösterdim."Abiciğim bu notlarımızı yükseltmek için aldığımız ayrı bir proje.Benimde Edebiyatım Allah affetsin iyi olmadığı için proje aldım."

"Neden gündüz yapmadınız?"Al işte şimdi nasıl bir yalan uyduracağım.

"Erva'nın babası bu konuda bilgiliymiş ve o da eve akşamları geliyormuş."dediğim de bir şey demeden televizyona çrvirdi şüpheci bakışlarını.

Salondan çıkıp dış kapının önüne geldiğimde babam seslendi."Dikkatli ol.Yarın da okul çıkışında direk eve gel."

"Tamam."Erva'nın babasının beni alacağını ve bugün onlarda kalacağımı söylemiştim.Buğra,ilk başta inanmasa da onuda sihirli yalanlarımla inandırdım.Bahçede kısa bir süre sonra bir araba durunca evin penceresinden kimsenin bakmadığına emin olduğum an bindim.

"Erva,sür çabuk.Ben sana tarif edeceğim."Başıyla onayladığında aklımda kalan kesik kesik yolları tarif ettim ve uzun uğraşlar sonucu deponun biraz gerisinde durduk.Gelene kadar da Berzah'tan bahsettim ona.Hava karanlık olduğu için göz gözü görmüyordu.

"Acaba geldiler mi?"Siyah gözleri ilerimizdeki depoyu süzüyordu."Sanmam.Gelseler kesinlikle ufakta olsa aydınlatma olurdu."Zeki kız!

"Burada olduğumuzu farketmezler demi?"dediğimde korkudan koltuğa gömülmüştüm."Ben acemi ve ehliyetsiz bir sürücü buraya kazasız belasız gelip yakalanırsa emeklerim boşa gider.Depodan hayli uzaktayım ama işlerini garantiye almışlardır kesin."dedi.Başımla onayladım.Araba depodan epey uzak olmasının yanı sıra ağaçların orada olduğu için farketmemeleride bir ihtimal.

Yoldan gelen araba sesiyle bakışlarımızı o tarafa çektik."Geliyorlar,hatta geldiler.Yavaştan inelim."dediğinde arabanın kapısını sessizce açıp indim.Erva'nın elinden tutup ses çıkarmamaya özen göstererek ilerlediğimizde gelen kurt sesleriyle avcumun içini ağzıma bastırdım ve çığlığımı engelledim.Ayağımızdaki botların yerdeki kurumuş yapraklar üzerinden çıkardığı sese lanet edip Erva'ya döndüm:

'Erva,botlarımızı çıkaralım mı ses yapıyor?Buradan belki duymazlar ama deponun orada daha fazla yaprak var."düşünürmüş gibi yapıp kaşlarını çattı:

"Bu kış günü saçmalama Yosun!Olmadı üzerimizide çıkartalım güneşkenmeye geldik sanki anasını satayım."Göz devirip sessizce söylendim."Yakalanırsak beni uğraştırmadan kendini uçurumdan at."cevap vermeyip kolumu çektiğinde adımlarımı hızlandırdım.Deponun az ilerisindeki büyük gövdeli ağacın arkasından kafamı çıkartıp arabaların oraya baktım.Konvoy da bile bu kadar araç arka arkaya değil be!

"Yosun kanka bu adamlar niye bu kadar çok lan!Her biri bana çeyrek taksa seni bile satın alırım."Arkadan elimi uzatıp susmasinı belirtircesine kolunu cimcikledim.Bakışlarım Deniz'in yüzünde oyalanınca ne kadar yakışıklı göründüğüne bir kez daha şahit oldum.Çünkü o benim sevgilim!

Bir yakalansan korkudan geberirsin ama hâlâ adamın yakışıklılığını düşünüyor!

Birkaç adam park ettikleri arabalara geçtiklerinde kalanları-Deniz ve Erdem'de dahil-depoya geçtiler.Arabada kalan adamları nasıl atlatacağımızı düşünürken Erva'nın adımı seslenmesiyle ona döndüm.

"Yosun,vallahi billahi buldum bunları nasıl atlatacağımızı!"

"Nasıl?"Umutsuzca söylediğim sözlere göz devirdi.