10.02.2016
"Seni bırakmam çünkü ben senin sığındığın yıldızınım"Her sabah olduğu gibi bu sabahda babaannemin yüzüme su dönmesiyle uyandım. Buralardan gideceğimiz aklıma geldi çünkü serseriliğim yüzünden ikinci okulumdan da atıldım. İlk okulumdan atılma sebebim, müdürün burnunu kapıya sıkıştırmam oldu. Evet,biraz psikopatça ama çok sinirlenmiştim.Bu okulumdan atılma sebebim ise devamsızlığım. Çoğu kez okuldan kaçıp boş boş yürüdüm. Umarım gittiğim okul bana uygun olur çünkü seneye liseyi bitiriyorum. Notlarım hiç iyi değil bu yüzden notlarımı düzeltmem gerek..Hayatımın güzel olduğu da söylenemez çünkü bir ailem yok.Annem ve Babam bir trafik kazasında öldü. Ben henüz 7 yaşındayken.Yıldızları çok seviyorum. Bu sevgimde annemden gelir. O bana hep "canın sıkıldığında, üzüldüğünde veya bunaldığında yıldızlara sığın, onu seyret o seni hep rahatlatır. Bu hayatta yanında olabilecek tek şey yıldızlar"derdi.Bu konuşmayı yaptıktan 2 hafta sonra tatile yolculuğumuz vardı.Yol boyunca denize girme hayalleri kurdum. Zaman geçmedi.sürekli babama"ne zaman orada oluruz baba? "gibi birçok soru sordum ama hayatımın en kötü anını yaşadım.Babamın uykusuzluğu nedeniyle gözleri gidiyordu ve bir anlık dalgınlıkla hızla gelen araca çarptık. Gözlerimi açtığımda hastahanedeydim.2 gündür burada yattığımı duydum. Herkes koridordaydı ve çoğu ağlıyordu. Babaannem içeri girip yanıma oturdu. "Babaanne noluyo? " Babaannem ağlamaktan gözleri şişmiş ve kızarmış yüzüyle sadece sarılıp ağlamakla yetindi. Bende onu böyle görünce ağladım.Bir daha annemi ve babamı göremem diye beni morga indirdiler. O zamanlar çok soğuk,ürkütücü ve karanlık bir oda gibi geldi. Korkuyordum ve sadece ağlıyordum çünkü annem ve babam yanımda değildi. Sadece onların yanımda olmasını ve bana sarılmasını istedim. Değişik değişik küçük bölümler vardı ve beyaz önlüklü bir adam birini açtı. Biri yatıyordu ve üzerinde beyaz bir örtü vardı. Örtüyü açtı ve bu annemdi...
"A-annee" diye bağırdım. "Anne uyan, anne kalk lütfen, kalk anne lütfen kalk... "cevap vermiyordu."sarıl bana seni seviyorum de"cevap yoktu. Sadece yatıyordu. " Anne kalk birlikte yıldızları izleyelim, bana yıldızları anlat sımsıkı sarıl bana anne... "Sonra adam bir bir bölümü daha açtı ve bu da babamdı...
Ayaklarımı zorlayarak yanına gittim.
" Baba" babamda uyanmıyordu. "Baba hani tatile gidecektik, hani bana yüzmeyi öğretecektin" Babaannemin ağlayışı da kulağıma geldi.Sadece hıçkırarak ağlıyordum.Ağzımdan çıkan son kelime. "Gitmeyin" oldu. Gözlerim karardı ve bayıldım.Cenazeden sonra her gece yıldızları izledim.Onların orada olduklarını düşündüm.O günden sonra bana hep babaannem baktı.Ondan başka değer vereceğim kimse yok. Babaannemin bağırmasıyla sıçradım."hadi Doğa kalk artık"oflayarak "tamam" dedim. Banyoya girdim ve yüzümü yıkadım. Her zamanki gibi elim yıldızlı kolyeme gitti. Onun her zaman beni koruduğuna inanıyorum. Annem ve babam altıncı doğum günümde aldılar. O zamandan bu güne kadar hiç çıkarmadım.Ailemden kalan tek şey bu o yüzden canım gibi koruyorum. Kapıyı kapatıp çıktım. O an bana annemi hatırlatan o koku geldi.Babaannem her sabah olduğu gibi bu sabah da poğaça yapmıştı. Bu poğaçayı her zaman annem yapardı ve onun poğaçasına en çok benzeyen babaannemin poğaçası.Her sabah yapar ve hayattaki en sevdiğim şey sanırım.
"Günaydıınn" beni gördüğüne sevinmiş olacakki gülümseyip yanağıma öpücük kondurdu.
"Eee prenses uykusunu almış mı?"
"Tabiki, bu kokuyu duyarsam hemen ayaktayım"
Babaannem yok bir kahkaha attı.
"Ayaktasın demek o zaman buraya veda et"
"Hiç özlemiycem" Öylemi der gibi bir bakış attı. Kahvaltıyı bitirince toplamak için ayaklandım babaannem de ayağa kalkarak
"Şşşt dur bakıyım"
"Noldu ya"
"Sen git üzerini giy bende toparlayıp hazırlanıyım" Omuzlarımı silkip odama yürüdüm. Üzerime her zamanki gibi siyah pantolon ve rastgele bir kazak geçirdim. Ben diğer kızlar gibi süslenmeyi sevmiyorum. Bu yüzden babaannemle de biraz tartışırız. Sonu hep gülerek biter tabi.Saçlarımı tarayıp açık bıraktım ve babaannemin odasına girdim.Babaannemde hazırdı.
"Ahh hazırlanmışsın bayağı süslenmişsin ya"
"Evet babaanne istersen topuklu ayakkabı giyebilirim"
"Bana uyar" Montumuzu giydik ve aşağı indik. Babaannem arabanın eksiklerini incelerken bende yakındaki markete girdim. Çikolata almak için gittim.Hayatta sevdiğim ikinci şey sanırım. Bakkala girdim ve en sevdiğim çikolatayı aldım.Babaanneme de sevdiği naneli şeker ve çubuk krakeri aldım. Arabaya ilerledim.Kapıyı açarak içeri girdim.
"Geldin demek"
"Evet seninkilerden de aldım"
"Sol kuzum" Arabayı sürmeye başladım. 18 yaşıma girdiğimde ilk işim ehliyet almak olmuştu. Kurslara gittim ve hemen öğrendim.Küçüklüğümden beri çok isterdim araba sürmeyi. Bolu'ya 3 kere gittim.O yüzden kısmen yolları biliyorum.Yolun bir kısmını babaannemle konuşarak geçirdim. Ev hakkında, okul hakkında konuştuk.Ha birde eksik olmayan"yeni okulunda olay istemiyorum "gibi sözler. 1-2 saat sonra babaannem uyuyakaldı. Bende canım sıkıldığından kulaklığımı telefonuma taktım ve müzik açıp dinlemeye başladım.Zaman akıp gitmişti yaklaşık 1-2 saat daha geçti. Benzin bitmeye başladı. Karnım da çok acıkmaya başladı. Bir benziliğe dönüp benzin doldurum.Babaanneme döndüm o kadar tatlı yatıyodu ki uyandırmaya kıyamadım. Karnımdan guruldama sesi gelince uyandırmaya karar verdim. Kıyamasamda dönüp yanağına bir öpücük kondurdum."babaanne benzinliğe geldik burda bir büfe var gidelim de yemek yiyelim acıkmışsındır."
Babaannem kendine gelince,
"Tamam kuzum" dedi. Arabadan indik kafeye doğru ilerledik. İçeriye girdiğimizde çok da kalabalık değildi. Boş bir koltuğa oturup siparişleri verdik. Hava çoktan kararmıştı. Ben dışarıdaki yıldızları seyrettim. Babaannemin beni izlediğini hissederek ona doğru döndüm.
"Babaanne ben annemi ve babamı çok özledim"
"Biliyorum kuzum bende çok özledim"gözlerim doldu.
" Babaanne ben annemin kokusunu babamın sarılışını özledim... "
Babaanneminde gözleri doldu. Elimi tuttu. "Ben her zaman yanındayım kuzum" gülümsedim. O da gülümsedi
"Hadi göz yaşlarını sil bakıyım"
Gözyaşlarımı sildim garson elimdeki siparişlerle geldi. Yemeğimizi yedik. Bitirince arabaya bindik.
"Varmamıza 40-45 dakika kaldı"
"Tamam kuzum" yola devam ettik.
45 dakikadan fazla zaman geçmişti ve gerçekten çok yorgundum. Babaannem evi tarif etti. Bu ev babaannemin aslında yazlık evi ama mecbur kalınca buraya geldik. Eve girdik gayet normal bir evdi. Babaannemle benim ayrı odalarımız vardı. Birkaç valizimizi falan yerleştirdik. "Babaanne ben çok yorgunum uyumaya gidiyorum" deyip öpücük kondurdum.Yatağı açıp içine girdim yıldızları seyredip uykuya daldım"