- iyi okumalar 😉
🌼🌼🌼🌼🌼🌼❤️🌼🌼🌼🌼🌼🌼
YAZARDAN :
İnsana hayat bu kadar çekilmez gelir miydi. Yada bı insan hayata dayana bilir miydi,hayat bu kadar insana acı bırakırken. Zaman iyi gelir dediler de ne fayda bu hayatın Havin'e bıraktığı acı hiç geçmiyor herseyini elinden alması hayatin tadını birikmamasi . Havin hayatı boyunca hep ailesibden başkası olmamıştı cuknu Havin bir başkası hayatına girsin istememişti ama şimdi o da yok hayat ailesini elinden almış bı başına bırakmıştı şimdi bilmediği bir yerde dört duvar arasında kalıyor kaldığı yerde onun gibi birçok kıçı vardı ama kendi hep yanlız hissetmişti hayatın ondan ailesini aldıktan sonra Havin ailesinin onu bırakıp gittiği içi onlara mi kızgın yoksa hayatın ta kendisinemi.
Havin şimdi 10 yaşında,9 yaşındayken aylesini bir tirafik kazasında kaybetmiş, akrabalar havini almak veya bir yardımda bulmak istemediler sonuç olarak devlet ona bakacak kimsenin olmadığı icin yetimaneye verildi 1 yıl oldu ama Havin o an miş gibi hep hatırlıyor ve ağlıyordu çünkü hayat en degerli varlığı olan 2 insanı almisti.
Her zaman ki gibi Havin kimseyle konuşmuyor dışarı çıkmıyor kaldığı odanın penceresinde yetimanedeki arkadaşlarının dışarda oynarken izliyordu o sırada yetimanenin bahçesine zengin ve varlıklı gösteren bir siyah araba giriyor arabadan şoför koltuğundan çıkıp arabanın arka kapılarını açıyor arka koltuktan bir bayan ve bir adam çıkıyor yaş ortalamaları 30 ile 40 arası. Onları karşılamaya yetimanedeki müdür yardımcısı sevgül hanım gidiyor bir süre konuştuktan sonra sevgül hanım onları içeri davet Edip müdür odasına gidiyorlar.
Havin dışarıyı izlerken odaya sevgül hanım giriyor ve havin e yaklaşıp havinin omzunu dokunuyor Havin omzuna dukunan el ile kendine gelip arkasına dönüyor sevgül hanım havinin boyuna gecek şekilde eğilip
- Havin, biliyormusun bugün seni görmeye kim geldi, sevgül hanım havinin tepkisiz halini gördüğünde konuşmaya devam etti.
-cok zengin ve iyi bir aile seni gormek istiyorlar,gibip görmek istermisin?
Havin hiçbir tepki gostermemesine karşılık sevgül hanım havinin elinden tutup " hadi gidelim" dedi.
Sevgül hanım ile havin alt kattaki müdür odasına doğru ilerlediler içeri girdiklerinde havin bunlar bahçede arabadan inerken gördüğü kişiler olduğunu fark etti. Yetimane müdürü aynı zamanda sevgül hanımın eşi olan Mete bey sandalyesinden kalkıp Havin'e dugru ilerledi ve aynı boya gelecek şekilde eğilip Havinle konuşmaya başladı "Havin bu aile seni alıp kendi evlerine götürmek istiyorlar senin anne ve baban olmak istiyorlar kader onlar hiç bir zaman bir kız çocuğu vermedi. Senin onların kızı olmanı istiyorlarlar hem çok iyi bir aile ve durumları pek iyiler sana en iyi. Şekilde ve en güzel şekilde bakicaklar sen şimdi onlarla birlikte gitersen onlarla bir hafta kalicaksin ve eyer beyenmezsen bana söylersin ben seni geri getiririm ne dersin".
Mete bey sözünü bitirdikten sonra havina bakmaya devam etti Havin olduğu gibi duruyordu herhangi bir tepki vermiyordu bir an onu isteyen aileye baktı ve sonra Mete beye bakıp bişey söylemeden kafasını salladı Mete bey bu onayı aldıktan sonra aileyle biseyler konuşup el sıkışip aileye "yarın gelip havini alabilirsiniz. Dedi aile havinin yanına gelerek melek hanım "bizi sectigine pişman olmayacaksin Havin" dedi ve ordan ayrıldı.
Sevgül hanım havini alıp yukarı çıkardi➖Ertesi sabah➖
Sevgül hanım havini gidirdikten sonra havinin kıyafetlerini bavuluna koyup dışarıda yeni ailesi olan melek hanım ve ihsan Bey'in yanına indiler melek hanım Havin'e yaksalip elini uzatı Havin hiç tepki vermeden melek hanımın elini tutup arabaya ilerlediler melek hanım havini arabaya bindirdikten sonra Mete bey ve sevgül hanımın yanına dönüp teşekkür edip eşi ihsan Bey'le birlikte havinin yanına arabaya bindiler. Havin yol boyunca arabanın camından dışarıyı izledi sonunda araba büyük bir bahçeye sahip ve buyuk bir kapıdan gerek bahçenin ortasında duran su fıskiye sinin yanında durdu bahçede buran iki görevlilerden biri hızlı bir şekilde arabanın kapısını açtı ihsan bey indikten sonra melek hanim iniyor. Melek hanım havini arabadan indirdikten sonra Havin uzunca bir süre etrafına bakindiktan sonra evin büyük.oldunu düşünüyordu gerçektende büyüktü iki katlı bir villaydı melek hanım havinin elini tutarak içeri doğru ilerledi ve kapı daha calinmadan açılmıştı içeri girdiklerinde salonda 15 yaşlarında bir genç onlara doğru bakıyorlardı bu kişi melek hanım ve ihsan Bey'io
n ilk ve tek oğulları mert'i. Mert derslerinde başarılı, saygılı, efendim, ve sevecen bir çocuk olarak yetistirilmisti. Havin bu karşısında duran çocuğun kim olduğunu düşünürken melek hanım Havin'e doğru bakıp "bu küçük bey senin abin "demişti. Mert Havin'e yaklaşarak elini uzatıp "mereba, Ben mert evine hoş geldin kardeşim "dedi. Havin tepkisizce mert e bakıyordu , mert uzatigi elinin tutulmamasina bozulmuş olsada iyi niyetle yaklaşması gerektiğini düşünüp ona sarılmayı denedi Havin bunu garip bulsada karşılık vermedi. Melek hanım Havin'e odasını gösterip kıyafetlerini dolabına yerleştirdikten sonra yemek yemek için aşağıya indiler onlarda masaya oturduktan sonra hep birlikte yemeklerini yiyip TV karşısına geçip filim izlediler oldukça komedi ve duygusal içerik taşıyan bu filme dalmislardi ki havinin uyuduğunu fark etmemişlerdi melek hanım bı an kafasını Havin'e doğru çevirip Havin'e baktı uyuduğu gördüğü zaman uyurken ne kadar masum göründüğünü fark etti yavaş bir şekilde Havin'e yaklaşıp ve yavaş bir şekilde havini kollarına alarak odasına çıkardı odasına girdiğinde yatağına yavaşça bıraktıktan sonra üzerini örttü bir süre Havin'e bakıp elini havinin saçlarına dokunarak oksamisti . Hep hayal etmişti bir kızı olsun istemişti kısmet olmamıştı halbuki her türlü yolu denemişti bir seferinde hamile kalmayı başardı fakat kız değil erkek olmuştu yani mert. Erkek olmasından şikayetçi değillerdi ama hep bı kızı olsun istemişti.Ertesi sabah melek hanım ve ihsan Bey kahvaltı yapıyorlardı. Havin çoktan uyanmış merdivenlerden iniyor melek hanım havini gördüğü zaman yerinden kalkıp Havin'e doğru gidip " günaydın kızım " dedi ve havinin elinden tutup yemek masasına oturtu. Birlikte kahvaltı yapıp ay zamanda melek hanım ve ihsan bey kahvaltıdan sonra dışarı çıkmayı planlayıp Havin'e nereye gitmek istediğini soruyorlardı tam o sırada merdivenlerden mert inerek "günaydın anne günaydın baba ,nereye gideceksiniz?" Diyerek yanlarına gidip havinin yanındaki sandalyeye oturdu. Mert'in babası"bu gün ailecek dışarı cikiyoruz" dedi. Mert"harikaa ,o zaman hızlı kahvaltımı biririp hazirlanayim "dediği zaman anne ve babası bu heyecanına güldüler .
Ailece hazırlanmış arabayla dışarı çıkıyorlardı. Melek hanım arabanın arkada oturan Havin ve merte dönerek "söyleyin bakalım çocuklar nereye gitmek istiyorsunuz?.dedi. mert" bu gün kardeşim seçsin istiyorum." Deyip Havin'e doğru döndü ve Havin'e nereye gitmek istedini sordu. Havin ona bakan gözlere bir süre bakıp kafasını eydi melek hanım Havin'e "kızım gitmek istediğin bir yer varsa söyle biz oraya gidelim "dedi. Melek hanım konusmiyacagini biliyordu çünkü yurt müdürü bir yıldır bizle birlikte ve bir kere bile konuşmadı demişti .havini daha fazla yormamak için tam vazgecicekken Havin " ben lunapark a gitmek istiyorum" demişti.
🌼🌼🌼🌼🌼🌼❤️🌼🌼🌼🌼🌼🌼
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Helalim
Short StoryBu kitap benim ilk kitabım olacak Umarım beğenirsiniz ve severek okursunuz Okuyanlara şimdiden teşekürler 😉