"N-niall?"
O da şaşkındı. Pistin ortasında üst üste yattığımız için herkes bize bakıyordu. O sırada flaşların patlamasıyla ben kendime gelip Niall'ın üzerinden kalktım. O da yerden kalktı. Bir süre birbirimize baktıktan sonra arkamı döndüm ve hızlıca yürümeye başladım. Niall'da arkamdan geliyordu.
"Jess" dediğini duydum ama arkamı dönüp bakmadım. En sonunda bana yetişti ve kolumdan tutarak beni kendine çevirdi.
"Ne var?" dedim.
"Ne mi var? Şu var, Jessica Smith. Seni seviyorum! Hep sevdim. Ve her zamanda sevicem."
Birbirimizin gözlerinin içine bakıyorduk. Niall'ın hayranları etrafa toplanmıştı ve bizi izliyorlardı.
Niall'ı hiç böyle görmemiştim. Bana şimdiye kadar belki 2 belki de 3 kere felan 'seni seviyorum' demiştir.
"Üzgünüm Niall. Bana attığın tokadı hiç bir zaman unutmayacağım." dedim ve arkamı dönüp yürümeye başladım. Bu sefer arkamdan kimse gelmemişti. Bir taksiye bindim. Eve gittim...
***
İçeri girdiğimde direk odama çıktım. Çantamı bir köşeye fırlatıp yatağın içine girdim. Ağlamıyordum. Sadece düşünüyordum.. O günü düşünüyordum.
Evet. Niall bana tokat atmıştı. Hiç beni dinlememişti. Onu aldattığımı sanmıştı. Halbu ki hepsi bir yanliş anlaşılmaydı. Benim kalbimi kıran asıl şey ise Niall'ın bana güvenmemesiydi...
___________________
-Ayse.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Öküz Herif
FanfictionHarry'nin Niall ile beni barıştırma çabaları, beni sinir ediyordu. O öküz herifle barışmayacağım ! -Ayse.