-2. Bölüm-

527 28 18
                                    


   Medya : Wanda 'nın annesi. Sofia Stark.

Damon ve Pietro kendilerine "özel" selamlaşmalarını yaptılar. Söylediğim waffle şu an hiçte cazip gelmemişti. Bu yüzden ne gözü nede midesi doyan Damon 'a verdim. Oturup konuştuktan sonra eve erken dönmemizin bizim yararımıza olacağına karar vererek eve döndük. Korumalardan büyüyü kaldırdım ve kendimizi asansöre attık. İlk salona geçmiştik, Damon buzluktaki dondurma zulamı patlatmıştı. Çilekli dondurma yiyerek telefonunda bir şeylere bakıyordu. Ben de frambuazlı dondurmayı çıkardım ve yemeye başladım.

   Asansörün kapısı beklemediğimiz bir anda açıldı. Çıkan bütün Avengers ekibiydi tabii bir de tanımadığım bir çocuk vardı neyse. Gözlerim direk babamı aradı ve işte oradaydı, hiçbir şey olmamış gibi gülümsüyor, evimizde vereceği partiyi planlıyordu. Bu beni daha da sinirlendiriyordu.

    Hey daha düne kadar Avengers dağılma kararları alıp, babamın canından öte zırhlarını yok etmesi vardı ama şimdi...

   Dondurmayı bıraktım ve merdivenlere yöneldim. Merdivenleri hızlı hızlı çıkarak odama kapattım kendimi. Çellomu kenardan alarak çalmaya başladım. Müzik her daim bana iyi gelmişti ama çello benim için apayrı bir yerdeydi... Sanki tellerde ben dans ediyormuşum gibi oluyordum... Kendimi akışa bıraktıktan kısa bir süre sonra kapım bir kere tıklatılıp açıldı.
  Kapı eşiğinde babam duruyordu, yüzünden de anlaşılacağı üzere keyfi pek yerinde değildi. Çelloya baktı ve sonra bana baktı.

  "Matematik dersin olduğunu sanıyordum."

   "Ben de Avengers 'dan ayrıldığını ve zırhlarını parçaladığını sanıyordum."

Yanıma oturdu, ceketini çıkardı ve sarıldı. Bir süre durduktan sona ben de karşılık verdim. Elim soğuk bir sıvıya denk gelmişti. Gözlerimi açarak geri çekildim. Babam da anlamaz bir şekilde bana bakıyordu, ayağa kalktım ve arkasına geçtim, beyaz gömleğinde koyu sayılabilecek bir kırmızılık vardı. Gömleğini çıkarttım ve sargıları gördüm. Gözlerim hayretlerle açılmıştı, babamda nereye baktığımı gördüğünde gözlerini kapatmıştı. Ayağa kalktım ve odamda yürümeye başladım.

   "Wanda bak-"

   "Yaralanmışsın, nasıl ?"

   "Küçük bir sıyrık işte. İyiyim."

   "Sana inanamıyorum baba! Nasıl olur böyle bir şey ?! Ya ciddi bir şey olsaydı ?!"

Ayağa kalktı.

   "Tatlım, ben iyiyim, hiçbir şey olmadı. Rahat ol."

   "Rahat olayım öyle mi ?? Zaten her kızın başına gelen bir durum değil mi ?? Babam eve yaralı bir şekilde geliyor ! Çok normal ! Ben her gün seni kaybetme korkusu yaşamaktan bıktım baba..."

Durdu, gözlerim dolmuştu. Kollarını bana sardı. Ben de kafamı ona gömmüştüm. Sarılması güven vericiydi...

    Bir süre konuştuktan sonra aşağı indik. Bir de ne göreyim, her Avenger 'ın elinde benim dondurmalarım! Benim frambuazlı dondurmam ise erimişti, çatal erimiş dondurmanın içinde yüzüyordu.

   Koltuğa oturdum ve dondurmama baktım, önünde bir karartı oluşunca kafamı kaldırdım. Önümde duran şey tanımadığım çocuktu. Bana dondurmalarımdan birini uzatıyordu:

     Böğürtlenli çikolatalı...

  Minik bir gülümseme yolladım ve dndurmayı aldım, onu da yanıma oturttum. Herkes kendi halindeydi. Biz de öyle. Dondurmayı çatallarken ona sordum :

  "Ben Wanda, senin adın daa ?"

  "Ben de Wanda, Peter."

Bu minik saçmalaması yüzümdeki gülümsemeyi genişletmişti. Saçmaladığını anlayınca dondurmaya kaşığını daldırdı.

  "Oh, üzgünüm. Ben Peter."

  "Hiç önemli değil. Tanıştığımıza memnun oldum Peter."

   "Be-bende öyle Wan-wanda."

Durmadan gülümsememe sebep oluyordu bu Peter. Sanırım iyi anlaşacaktık...

   Not : Karakter tanıtımı yapmaya karar vermiştim ama sonra dedim ki "Wanda uğraşma." ve bunun üzerine her bölümde medyaya kişileri koyup altlarına da kim olduklarını yazmak benim için daha iyi ve kolay bir fikir olmuştu.

    Neyse umarım beğenirsiniz...

   DamonGrindelwald

  

YAKUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin