Ayna

12 2 0
                                    

Aynanın karşısındaydım. Yılların rütiniydi bu. Aynanın karşına geç ve kendini sorgula! Acımasızca. Annemin bana bunu ilk ne zaman söylediğini hatırlamıyorum.. Sadece her kavgamızda söylerdi. Buda her gün demek oluyordu.

Ona asla bunu yaptığımı söylemedim. Aslında onun dediği hiç bir şeyi yapmıyor gibi davranırdım.. Sessizce onun yolunu izlerdim ama.. Nadiren fark ederdi, gerçi o zamanda fark etmemiş gibi söylenmeye devam ederdi. Niye?...

Şimdi yine hayatımın küçük bir bölümünü görüyorum. Anılarımdan bir karınca düştü gözlerime. Bu sefer müzik yoktu. Dahada zordu herşey.

Anıma odaklandım..

Yerde uzanmıştım. Soğuk beton..soğuk olduğunu fark edebiliyorum ama üşüyemiyorum. Yasak!

Ne bedenim ne de ruhum uyuşuyordu. Ikiside betondan daha soğuktu..

O an bir bunlar netti kafamda birde perde. Kıpırdıyordu! Nasıl! Dizlerimi iyice karnıma çektim ve bağıra bağıra ağladım... Ne kadar orda durduğumu hatırlamıyorum. Evde kimse yoktu. O kadar güzeldi ki böyle ağlamak. Yorganın altındaki sessiz çığlıtan bin kat daha güzeldi. Yılar geçmişti belkide böyle ağlamayalı.

Birden anılarım buğulandı. Gözlerim dolmuştu. Ağlamak gibi bir niyetim yoktu. Hızlıca karınca sürümü anımın üstüne koydum. Şu an sadece siyah bir küme görebiliyordum.

Aynadaki yansımama odaklandım. Değişmiştim. İlk kaşlarıma baktım. Düz ve kalındılar. İçim burkuldu, anılarım karıncaları üzerinden atmaya çalışınca yönümü değiştirdim.

Gözlerim.. En az benin kadar değişken. Kahverengi, koyu denemezdi ama açıkta değildi. Ne derlerdi? Akrep gözlü. Tüm nefretimi, zehirimi akıtabilirdim. Hiç konuşmadan.

Yavaşça dudaklarıma ilerledim. Kalın ya da ince diyemiyordum ama belli bir şekilleri vardı..

Vücudum..Ah! Sanırım uzun süre bakmak istemiyordum. Tüm aptallığımı o çekiyordu.

Sorgulama kısmındaydık. Yine bir hata yapmıştım. Yine yalnızdım. Tam sırasıydı.....Neyi sorucaktım ki??...... Suçsuzdum. Ceplerimi yokladım. Ne sorum ne de cevaplarım vardı. İçimde pusuya yatmış öfke tüm damarlarıma yayıldı.

Neden ben kendimi sorguluyordum?! O bir kez olsun bunu yapmışmıydı?! Suçlu olan oydu! Onun yüzünden bu haldeydik!!

Kendimi susturmaya çalıştım..Olmuyordu. Artık olmuyordu. Kendim durduramazsam kimse durduramazdı. Korkum yavaş yavaş öfkemin üzerine yayılıyordu hatta onu sarıp hapsetmeye başlıyordu.

Odanın karanlık olduğunu fark ettim. Iki duvarın birleştiği köşeye gidip dizlerimi karnıma çekerdim... Eskiden... Sonrada hıçkırıklar...Eskiden...

Şu an daha da korkmuştum. Tepkisizdim. Korkmama rağmen kaçmamış bir köşeye sığınmamıştım. Kafamdaki düşünceleri susturamamıştım. Karanlıktaydım. Araftaydım. Korkumla öfkem kanlı bir savaştaydı. Ne Yapıcaktım?

Öfkemi sadece korkumla zaptederdim. Ama artık büyümüştü. Kontrolden çıkan bir canavar besliyordum içimde..Öfke..Korkumu yenerse?... Napardım??..Nasıl durdururdum kendimi?..

Damarlarımda gezen katilin kanını hissettim. Tam orda, içimde.

Elimi saçlarıma götürdüm. Ne kadar güzellerdi. Ne kadarda severdim. Ne kadar da severdi! Siyah..kıvırcık.. Kulağıla ensemin arasıda kalanlardan bir tutam. Acı içinde çektim. Bir daha..

Şaşkınca etrafıma baktım. Kulaklarım uğulduyordu. Iki elimde yumruktu. Sağ elimde bir kaç tel saç. Aynaya baktım. Sanki az önce yaptıklarımı unutmuştum.. Zihnimde kareler belirdi. Odadan çıktım. Kulaklarım uğuldamıyordu. Zil çalıyordu. Koşarak kapıya gittim.

Herşey.. Herşey bulanılaştı. Okuduğum kitaplardan, izlediğim filmlerden ibaretti anılar. İnsanlar gelmişti. Ablamla teyzem.. Ve araftan kurtulmuştum. İnsandım, yine...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 07, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

yalanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin