II

61 8 0
                                    

O sabaha kadar aslında, hiçbir erkekle gerçekten bu kadar samimi olmadığımı fark etmiştim. Daha doğrusu bu kadar güzel bir sohbet etmediğimi. Zayn'nin bana hissettirdiği duyguları en son, ilkokul dördüncü sınıfta, Miles adındaki siyah rampa saçlı çocuğa karşı hissetmiştim. Ama onun bana yalan söylemesi sonucunda, erkeklerle olan bağımı tamamiyle kesmiştim. Ta ki bu güne kadar.

'Kahküllerini sevdim,' bu cümlenin bende uyandırdığı mutluluk duygusunu, hiç sevmedim. Gerçekten onunla bir şeyler yaşamak istemiyordum. Hayatım boyunca, bir erkeğe aşık olup, bağlanmaktan uzak durmuştum. Bir anda, otobüs durağındaki bir çocukla sohbet edip, kahve içtim diye ona bağlanamazdım. Evet, evet, hatta bu ilk defa olduğu için böyle hissediyordum. Bağlandığım falan yoktu. Kahvaltıma geri döndüm.

"Merhaba, acaba yakında bildiğiniz bir kitapçı var mı?" Diye sordum resepsiyonist kıza, bakışlarını bilgisayardan bana çevirdi. "Sanırım, Mckenzie caddesinde bir tane bulunuyor." Gülümsedim ve teşekkür ettikten sonra arkamı döndüm. Zayn ile yüz yüze gelmemiz beni korkutmuştu, elimi kalbime yerleştirdim. "Beni korkuttun," "Korkutmak istemiştim zaten." Küçük bir kahkaha attı, kapıya ilerlemeye başladığımda bana yetişti. "Burada ne işin var?" Dediğimde ellerini cebine soktu. "Seni görmek istedim. Bu devirde, senin gibileri zor bulunuyor." Tebessüm etsem de, bu sözüyle kalbimin teklediğini hissettim. Yavaş olmalısın Zayn, yavaş. Kapıdan çıkarken beni takip ediyordu, otelin merdivenlerinden indim ve sağa döndüm. "Hey, nereye gidiyorsun?" Zayn'nin arkamdan seslenişini duyduğum da, topuklarım üzerinde döndüm. "Şey, uhm, kitapçıya gideceğim." Sırıttım, eliyle arabasını gösterdikten sonra bana baktı. "Sana eşlik etmek isterim." "Yürümeyi tercih ederim," yanıma geldi ve yürümeye başladık. Bir anda benimle neden böyle yakın olduğunu anlamadım.

Kitapçıya girerken, Zayn'in telefonu çaldı ve içeri girmedi. Belki de ondan kaçabilirim diye geçirdim içimden. Bunu neden istiyordum? Bağlanmaktan korkuyorum, ama aynı zamanda onunla vakit geçirmeyi seviyorum, henüz tanışmış olsakta.

Kitapların türlerinin yazdığı küçük tabelalar, bu kitapçıda yoktu. Büyük kitaplıkların arasına girdim ve birkaç kitap seçmeye çalıştım. Elime doluşturduğum birkaç kitabı aldım ve kitaplığın önüne oturdum. Ceketimi ve atkımı çıkardıktan sonra ilk seçtiğim kitabı elime aldım. "Nouvelle," adımı duyduğum da kafamı kaldırıp etrafıma baktım, burada yoktu ama kesinlikle beni arıyordu. Sol koridora bakarken ordan geçtiğini gördüm. "Hey," anında buraya döndü, endişelenmiş yüz ifadesi yok oldu ve yerini rahatlığa bıraktı. "Hey, her yerde seni aradım." dudaklarımı araladım, ama ağzımdan tek bir kelime çıkmadı. O da zaten cevap vermemi beklemiyor gibi gözüküyordu. Yanıma geldi ve sırtını benim gibi kitaplığa yaslayıp oturdu. "Buradaydım, " dedim her ihtimale karşı, seçtiğim kitaplardan birini de o aldı ve incelemeye başladı.

Kitaptan başımı kaldırıp, onu izlemeye başladım. Ceketini çıkarmıştı ve bu benim kolundaki bütün dövmeleri görmemi sağlamıştı. Gözüm kolundaki, omzuna yakın bir yerde olan kız dövmesine takıldı. "Bunu da mı sen tasarladın?" Önce bana baktı, sonra işaret ettiğim dövmesine. "Ah, evet o benim nişanlım." Kalbimde hissettiğim amansız acıyla birlikte, nefes alamamaya başladım. Gözlerime doluşan damlaları durdurmak istedim ama elimden gelen sadece onları körü körüne akıtmaktı. "Ne oldu?" Endişeli surat ifadesi, ona olan öfkeme öfke katsa da içime atmayı tercih ettim. "Ah ben sa-sadece eski nişanlımı hatırladım. O da böyle bir şey yapmıştı, ama sonra onu kaybettim." Uydurduğum yalana içten içe gülerken, dışarıda iyi bir rol sergiliyordum. "Se-sen nişanlı mıydın?" Şaşkınlığını gizleyemeden sorusunu ağzından kaçırdı. Ne yani, sen nişanlı olabilirsin ama ben olamaz mıyım? "Onu iki yıl önce kaybettim. Daha sonra hayatıma başka kimseyi sokmadım." Göz yaşlarımı sildikten sonra derin bir nefes aldım. Onu kandırmak konusunda ciddiydim, eğer numaramı alırsa Fransa'ya döndüğüm zaman ona yalan söylediğimi de söyleyebilirim. "Çok üzgünüm," dediğinde kafamı kaldırıp ona tebessüm ettim. Söylediğim bu yalan yüzünden belki de benimle bir daha konuşmayabilirdi. Fakat medyaya ünlü çifti ayıran bir kız olarak görülmek istemiyordum. Çok ciddiyim, Zayn ile olan ilişkimi -arkadaşlığımı- hemen kesmeliyim. Yoksa ona yakın bir zamanda bağlanacağım ve bu durumun sonu benim için hiç iyi değil.

UmbrellaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin