Okul için kalktığım güne herzamanki gibi merhaba dedim.Sıcacık yatağımdan doğrulup oturma pozisyonunu aldım ve ayağıma panduflarımı geçirdim.Kabarık saçlarımı düzeltip masamın üzerinden yuvarlak camlı gözlüklerimi aldım.
Yatağımdan kalkıp dolabımdan okul formamı çıkarıp yatağımın üzerine bıraktım.Lavaboya girip aynada kendime baktım.Yaralar ve sivilcelerle doluydu.Göz altlarım şişmiş ve morarmıştı.Dün okulda yine alay konusu olmuştum.Gözlüklerimi çıkarıp yüzümü yıkadım.Lavabodan çıkıp okul formamın üzerine ceketimi giydim ve gözlüklerimi taktım.
Saçımı bağlayınca saçlarım saçılıyordu.O yüzden bağlamamak en iyisiydi.İçindeki kitaplar ve testlerin dağılmış olduğu 1 kilometre öteden belli olan sırt çantamı düzeltip koluma taktım.Doğrudur ben bir inek öğrenciydim.Ama okulumuzda erkekler kızları zekalarına göre değil, dış görünüşüne göre seçiyordu.Bunların başıda 19 yaşındaki Jeon Jung Kook'dan başkası değildi.Ve ben ona aşıktım.Ayakkabılarımı giyip kendimi evden dışarı attım.
Okula vardığımda okul kapısından içeri girer girmez iğrenir bakışlara maruz kaldım.Sınıfıma geçip sırama oturdum.Kitaplarımı çıkarıp sıramın üstüne bıraktım.Sıramın gölgelenmesi ile başımı yukarı kaldırdım.Karşımda sınıfın lanet kızlarından biri vardı.Ve evet benden nefret ediyordu.Kolumdan tutup beni yere attı.
Min ah:"Orası benim yerim.Burada oturamazsın canavar".dedi ve sıramın üstündeki kitaplarımı yere attı.Yerden kitaplarımı alıp boş bir sıraya geçtim.Bir gün gelicek bana böyle diyemeyeceklerdi.Kapı açılınca sınıfa öğretmenin geldiğini anladım.
.........................................
Zil çalmıştı.Sınıftan çıkıp okulun kafeteryasına gittim.Bir vişne suyu alıp bir masaya doğru yol aldığımda biri bana çelme taktı.Bu sayede yere yüz üstü düşmüştüm.Henüz daha tamamı dökülmemiş vişne suyumu yerden alan kişi vişne suyunu üzerime hatta tamda saçıma dökmüştü.Hayır olmamalıydı, olamazdı.Jungkook beni bu halde görmemeliydi.Kafamı ürkek ve endişeli bir şekilde kaldırdım.Geç kalmıştım, o tam da karşımdaydı.Ben ona üzülmüş bir şekilde ona bakarken, o bana alay edercesine sırıtıyordu.Birinin kolumu tutmasıyla ürperdim.Kafamı çevirdiğimde rahatlamıştım.Bu benimle alay etmeyen tek kişi Ji eun'du.Beni yavaşça kaldırıp kafeteryadan çıkardı ve soyunma odasına gelip kendi dolabını açtı.İçinden yedek okul kıyafetleri çıkarıp bana uzattı.
Ji eun:"Spor salonundaki banyoda duş al sonra bunları giy.Ayrıca artık direnmelisin, seninle alay etmelerine izin verme."dedi kolumu sıvazlayarak. Jaeah:"Teşekkürler.Sen olmasan kimbilir daha neler olurdu."dedim minnet duyarak. Jieun:"Önemli değil hadi hemen duş alıp giyinip gel yoksa derse geç kalacağız." Jae ah:"Peki."dedim ve yanından ayrılıp spor salonuna gittim.
..........................................................
Duş aldıktan sonra kabinde giyindim.Kabinden çıkıp sınıfa koştum.Herkez dersteydi.Kpıyı çalınca hocanın gel sesini duyup sınıfa girdim. Hoca:"Neredesin kızım bu zamandır?"dedi hoca.E haklıydı tüm ders öğrenciniz yok bir düşünün. Jae ah:"Hocam tüm ders yoktum çünkü ............................................
Devam Edecek.................
Merhaba merhaba.Sizce hikayem nasıl? Bu arada her bölüm 355 kelimeden oluşacak haberiniz olsun.Benim ikinci bir hesabım var, ismi " Kookie_ismylife " takip eder ve oradaki kitaplarımı okursanız sevinirim....... Ve evet o kitaplarımı okuyanlar özür dilerim.O kitaba bölüm atmayıp yeni bir hikaye yazıyorum.Eğer beni yeni keşfedenlerdenseniz sanada merhaba unnie/oppa ! Neyse hoşçakalın diğer bölümde görüşürüz!
NOT:Yeni bölümler 5 oy verildiğinde gelecektir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PAPER HEARTS J.JK.
FanfictionDış görünüşü yüzünden sürekli küçük görülen, alay edilen Kang Jae Ah ile okulun yüzü ve playboyu olan Jeon Jung Guk un arasında geçen ilişki.