0 1

5.2K 327 170
                                    

Bilinmeyen: merhaba!

Bilinmeyen: bugün şanslı günün! beni bir arkadaş olarak edin, hiç bir şart olmadan.

Bilinmeyen: bana anonim diyebilirsin.

***

Adrien Agreste arabadan çıktı ve kapıyı kapattı. Can sıkıntısı çekti ve nefesini soğuk havada gösterdi. Malikânede olan araba uzaklaştı. Adrien, okula adım atmadan önce yanaklarına vurdu, sanki kötü ruh halinden kurtulacaktı.

Babası onu yine okuldan almayı düşünüyordu ve onlar tartışmıştı ama o, şimdi buradaydı. Hâlâ planlıyordu ve gergindi. Üzüldü ve ilk sınıf arkadaşlarının gözlerinin üzerinde olduğunu hissedebiliyordu.

Kafasını sıraya koydu, günün geri kalanının, başlangıçtan daha iyi olacağını umuyordu. İlk zil çalıncaya kadar uykuya daldığını bile farketmemişti, doğruldu.

Zil çalmayı bitirdiğinde, Nino içeri girdi ve en yakın arkadaşına baktı.
"Yanağına salyan akmış, bunun yeni trend modelleri için geldiğini bilmiyordum."

Nino onun tek arkadaşı, ona bir gülücük gönderdi. Adrien hızlıca yüzünü sildi ve iç çekti. Belki her şeyden önce bugün, onun günü değildi.

"Dinle, dostum. Üzerinde numaran yazılı olan kağıdı kaybettim, bu yüzden numaranı telefonuma yazabilirsin diye düşünüyordum." dedi Nino utangaç bir sırıtışla.

Bugün kesinlikle onun günü değildi...

Öğretmen ders işlerken, tembel tembel parmağındaki gümüş rengi yüzüğü çevirdi. Konuyla daha az ilgilenebilirdi. Esnedi.

İşte o sırada, Marinette Dupain-Cheng kapıya tökezledi. O, sevimli sakar gülüşünü, herkese sunduğu gülümsemeyi takınmıştı.

Adrien eğildi, masasının altına uzandı ve kitabını ona geri verdi. Genç kız, ona bir gülümsemeyle döndü ve arkasındaki masasına oturdu.

Nino telefonunu sundu ve Adrien telefon numarasını verdi. Umalım ki, Nino bu defa onun numarasını yazsın. Umalım ki, Nino bu defa onun telefonunu kaybetmesin.

"Bütün gece yalnızdım ve senden bir mesaj bekliyordum..." diyerek en yakın arkadaşını azarladı. Nino özür diledi, Adrien telefonunu sundu, böylece daha sonra sorun yaşamazlardı. Nino, onun ismini ve numarasını yazdı ve ona gülümsedi.

Teneffüs başladığında, "Tamamen benim hatam, dostum. Mesaj yazacak başka biri yok muydu?" diye sordu Nino.

Adrien sandviçini bir ısırık aldı, sonra ne söyleyeceğini düşünürken omuz silkti. "Sen benim tek arkadaşımsın." Durdu. "Sanırım daha fazla arkadaşa ihtiyacım var..." diyerek iç çekti.

Adrien suyundan bir yudum aldı. "Herkes manken Adrien ile arkadaş olmak istiyor, gerçek ben ile değil..."

Nino tepkisine güldü ve Adrien'in omuzlarını sıvazladı. "Sana aşık olan tüm kızlardan nefret etmek zorundasın. Onları bana teslim et."

Alya Cesaire, Nino'nun kız arkadaşı ulaştı ve ona dokundu. "Ah! Sadece şaka yapıyordum, Alya!"

Nino'yla bu tür şeyler hakkında şaka yapmak güzeldi, ama bu tür şeyler Adrien'ın tüm hayatıydı.

Bunu bilmeden önce okul bitmişti ve hapishane dediği eve geri döneceği için endişeleniyordu. Adım atarken Nino ile konuşuyordu, arabası geldiğinde kalbinin battığını hissetti. Arka koltuğa girdi, kapıyı kapatmadan önce Nino'ya sahte şekilde gülümsedi ve sessizce sarıldı.

"Bugün okul nasıldı?" diyen ses katı ve resmiydi.

Adrien iç çekti. "İyi." Eve giden yolun kalanında sessiz kaldı.

Adrien yatağına uzandı. Uykuya dalmayı denedi ama yapamadı. Başı hafifçe zonkladı ama o hiçbir şey almak istemedi. Sonuna kadar ödevini erteledi. Telefonu titrediğinde Nino olmasını bekliyordu ama şaşırdı.

Bilinmeyen: merhaba!

Tekrar mesaja baktı.

Bilinmeyen: bugün şanslı günün! beni bir arkadaş olarak edin, hiç bir şart olmadan.

Bir arkadaş? Adrien bir arkadaş istiyordu ama tabii bunu değil.

Bilinmeyen: bana anonim diyebilirsin.

Adrien da istiyordu- hayır, Adrien'ın başka gerçek bir arkadaşa ihtiyacı vardı...

Adrien: tamam.

Anon - TRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin