Duvarlardaki kitaplıklarda eski, tozlanmış bir sürü kitap vardı. Odanın kuzeye bakan kısmında sağ ve sol taraftan iki merdiven kocaman bir pencereye çıkıyordu. Pencerenin önünde birbirinden güzel milyonlarca motifin özenle işlendiği ahşap bir masa bulunuyordu. Daha önce hayatımda kaç tane oda görmüştüm bilmiyordum ama bu en iyisiydi.
Meraklı bakışlarla etrafı incelerken içimdeki dürtüye engel olamadım ve elime tozlu raflardan bir kitap aldım. Kitap da en az raf kadar tozluydu. Kitabın üstündeki tozu önce üfleyerek sonra da elimle silerek temizledim. Kitabın adı : "Kahramanlığın Tohumları" dı . Üzerinde güzel bir el yazıyla şunlar yazılmıştı:
" Kahramanlığın Tohumlarının ekildiği yer Ryniesta Cadılık ve Büyücülük Okulunun değerli müdürü Levarithin'e "
Theodred
Kitabın eskimiş sayfaları biraz daha kurcalarsam yırtılıp dökülecek gibiydi. Özenle yerine koydum ve odadaki gıcırtılı iskemleye geri döndüm. Bir süre iskemlede oturduktan sonra kalkıp odanın içinde volta atmaya başladım. Kafamda bunca soru varken böylece duramazdım. Daha fazla dayanamadım ve yavaşça kapıya ilerledim. Kapının önüne geldiğimde ses çıkarmamaya özen göstererek hafifçe kapıyı açtım. Odadan çıktıktan sonra kapıyı aralık bıraktım. Ve uzun, ürkütücü koridor boyunca ilerlemeye başladım.Karşıma çıkan ilk merdivenden sessizce aşağı indim. Koridorun karşısında bir grup öğrenci merdivene doğru yürüyorlardı. Hemen merdivenn sol tarafına doğru gittim ve gördüğüm tek saklanabileceğim yere saklandım. Saklandığım yerde kulağıma heyecanlı konuşmalar geldi.
Tok bir ses :
"Ya bir Kerraduess'se ! Onu burda tutamayız."
Daha sakin ve emin bir ses : "Ne yapmamızı önerirsiniz bay dahi?"
ilk duyduğum ses cevap verdi : "Onu Kerraduessir'e götürmeyi öneriyorum."
Daha önceki seslerden daha tiz bir ses söze daldı :
"Ben onun bir büyücü olduğuna eminim."
Başka bir ses : "Ben de Sarwise gibi düşünüyorum. Onu insanların dünyasına götürmek büyük bir hata olur. "
İlk duyduğum tok ses :"Kerradüessir!"
Sarwise'a hak verdiğini söyleyen adam : "Lord Athila yani karanlık ülkenin yada senin deyiminle Deiomos'un hain yöneticisinin verdiği aptal bir isim!"
Hepsinden daha gür , daha kararlı, daha emin bir ses :
"Kesin tartışmayı sizin kararınızın ne olduğu belli değil ! Yüce Büyücüler Konseyinde ortak bir karara bağlanana dek çocuk burda kalıyor."
Konuşmanın sonrasında ne oldu bilmiyorum. Bu sözlerden sonra hızla merdivenlerden çıkp odaya , gıcırtılı iskemleme geri döndüm. Benden bahsettiklerini anlamıştım ama hafızası kayıp biriyseniz olan bitene bir anlam vermek oldukça zor oluyor.
Gözlerimi açtığım ilk andan beri hatırlamak için kıvranıyorum. Ve tahmin edersiniz ki pek başarılı olamıyorum. En son beynim patlayana kadar denediğimde nefes almayı bile unuttuğumu fark ettim. Beni ilgilendiren bir şeyler dönüyordu ama ben daha dün bana ne olduğunu hatırlamıyordum.
"Ve bu hiç adil değil."
Kapıdan giren adam : "Neymiş o adil olmayan şey ?"
Ben onu dışımdan mı söylemiştim ? "H-hiç bir şey efendim."
"Özür dilerim kabalık ettim. Ben Ryniesta Cadılık ve Büyücülük okulu müdürü profesör Levarithin ."
Hafızamdaki tek şey adımdı. Ben de bu adama verebileceğim tek şeyi, adımı verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ryniesta
FantasíaHafızası silinmiş bir şekilde Ryinesta Cadılık ve Büyücülük Okulunun kapısına bırakılmış olan Rohan kendini bir anda büyücülerin gizemli dünyasında bulur .. ▼▼ Gölge askerlerle yapılan simulasyon dersleri Selumista (yüce orman) da yapılan bitki de...