Gerçek ölümsüzler 👿 ...

😞gizemli bir gün ...(Ayşe)

Sabah yine geç uyanmıştım hemen okula gitmeliydim hazırlanırken annem tarafından biraz azarlansamda birşey fark etmedi bu alışkı olduğum bir durumdu hemen evden çıkıp okula gitim okula vardığmda hoca çoktan derse girmişti hemen kapıyı çaldım
"Gir "
kapıyı açıp içeri girdim
"Derse geç kaldığım için özür dilerim hocam "
"Tamam bu seferlik seni afediyorum Ayşe şimdi geç yerine"
hızlı adımlarla sırama oturdum "ucuz kurtuldun yine ayşe "
"evet gerçekten ucuz kurtuldum Tuba ya tarih hocası olsaydı"
sesizce güldük kendimizi toparladıktan sonra derse döndük ders edebiyatı ,edebiyat dersini çok severdim Hüsnü bey bu dersi gerçekten güzel anlatıyordu .zil çaldığında Tubayla dışarı çıktık bizim gurup yine bizi beklememişti ama neyse gurupun yanına geldiğimizde
"selam gençlik "
"selam "
"selam "
ve bir çoğu her neyse aklıma dün okul duvarına çizdiğim resim geldi
"Hey gelin size ne gösyerecem "
Koşarak okula girdim okulun öğretmenler katına geldiğimde durdum tabi onlarda arkamdaydı "nasıl olmuş"
"vay güzel olmuş "
dedi Tuba
"bence'de dün çizdik Yıldız hocayla "
"ha sen bu yüzden derse girmedin"
"evet "
"bence daha güzel olabilir "
dedi Zeyno
"nasıl yani "
"işte böyle "
dünden kalan boylar ve fırçaları kulanarak resmimi çizmeye başladı Zeyno başarılı bir resamdı yani öyle denebilir ama  yaptığım resmi bozması hiç hoşuma gitmedi fakat hiç birşey demedim ona güveniyordum en azından bu konuda resimin bitimine az kala zil çaldı sinirlendim resim iğrenç olmuştu
"hiç güzel olmadı Zeyno "
diyip ağlayark sınıfa çıktım verdiğim bütün emekler bir fırça darbesiyle yok olmuştu Zeyno derse girmedi acaba ona söylediğim şeyler yüzündenmi derse girmedi zil çaldığında dışarı çıktım o sırada biri bileklerimden tutup beni çekiştirmeye başladı beni çekiştiren Zeynoydu
"Zeyno ne yapıyorsun "
birşey demedi ve beni hala çekiştiriyordu
"hey kime diyorum "
"zeyno "
" biraz sabırlı ol "
beni resim çizdiğim duvarın yanına getirmişti yaptığım resim bambaşka birşey olmuştu acayip bir şekilde çok güzel olmuştu
"hiç güzel olmamış "
"eski hali daha güzeldi "
Zeynoya baktığım da üzülmüşe benziyordu
"şaka yaptım çok güzel olmuş"
sonra ona sarıldım
"fakat birşeyler eksik kalem varmı "
Sevda kalemi uzatı benim yaptığım resimlerde değişik semboler ve harfler vardır bu genelikle ya hint alfabesinde yada kelebek olurdu bunu düşünürken yanlışlıkla "A"harfini yaptım
"of yanlış oldu "
mervede silgiyi uzatı "A "harfini silerken aklıma hafta sonu gitiğimiz kafe geldi oraya gitiğimizde siparişler geçikti ben'de kafenin bahçesine çıktım biraz meraklı bir insan olduğumdan bahçenin etrafını gezmeye başladım kafenin etrafı çok güzeldi etrafta büsürü ağaçlar vardı hemen yanında da bir nehir gerçekten güzel bir yerdi burayı keşfeden tabiki tubaydı aramızdakı en meraklı kişidir ama çokta iyi sır saklardı bahçenin arka tarafında bir kapı gördüm kapıya yaklaşıtım meraklı birisi olduğunu söylemişmiyim merakıma yenilip içeri girdim içeride yaklaşık 6 kişi vardı beni görünce şaşırdılar fakat biraz değişik bakıyorlardı ne yapacağımı bilmiyordum "selam "
dedim arkadan biri
"senin burda ne işin var "
hemen ona döndüm çocuk çok sinirli gözüküyordü
"ne yapıyorsun sen "
dilim tutulmuştu sanki hiç birşey diyemiyordum en sonunda birşeyler diyebildim
" ben ben şey şey "
daha sözümü bitirmeden beni dışarı çıkardı
"bir daha seni burda görmüyüm yoksa "
"yoksa ne "
"kötü olur "
dedi ve kapıyı yüzüme kapatı sinirlenip duvara vurdum
"kızım burda ne yapıyorsun "
bu İlhan hocanın sesiydi hemen ona döndüm İlhan hoca bana kızım ders başladı burda ne yapıyorsun bakışı atıyordu haklımıydı evet
"şey ben ben resim çiziyordum hocam"
" görüyorum fakat sen dün bu işi bitirmemişmiydin "
"evet hocam fakat birşeyler eksik olmuştu onu tamamlıyordum " "tamam kızım sonra tamamlarsın şimdi derse gir"
gerçekten ucuz kurtuldum hemen derse girdim tabi o manyak çocuk yüzünden az daha İlhan mansız tarafından öldürülecektim of bunu düşünmek bile istemiyordum .....
** *** **
Bugün yine geçen gitiğimiz kafeye gitik kafeye geldiğimizde geçen oturduğumuz masaya oturduk Tuba hemen garsonu çağırdı "pardon bakarmısınız "
"ne istersinin efendim "
"hepimize hamburger "
demiştiki hemen sözünü kestim "hayır ben rica etsem gazoz ala bilirmiyim "
Tuba yandan bana set bakışlar atsada nafile
"tama Ayşe hariç herkese hamburger ve kola "
"tamam efendim en kısa zamanda siparişleriniz getirilecek "
dedi ve giti sonra tuba bana dönerek
"kızım beni neden mahçup ediyorsun yaa"
"ne mahçupmu hem sen bilmezmisin ben hamburger yemem "
"neyse boşver yemek yedikten sonra ne yapacaz "
Sevda
"Zeynoya gidicez dedik ya "
Tuba
"tamamda başka bir şey yapmıyacak mıyız ?"
"başka ne yapmayı bekliyosunki " ben konuşmadan sıkılıp bahçeye çıktım bu sefer nehrin yanına gitim nehrin yanında tahtadan yapılmış köprü vardı yavaş adımlarla köprünün üzerine çıktım ve doğanın sesini ve kokusunu içime çektim tam o sırada arkamda birisisin olduğunu fark ertim hemen arkama döndüm geçen beni azarlayan çocuk
"sen seni tanıdım senin burda ne işin var "
diyip ona çıkıştım
"sanane "
dedi küstahça onun bu tavrı beni sinirlendirdi ona cevap vermek yerine arkamı döndüm ve ayaklarımı köprüden aşağı sarktım onu hiç takmadım taki yanıma gelip oturana kadar içimden ona küfretmek geliyordu ama neyse ona bir kaç saat tuhaf tuhaf baktım ama çocuk zaten yüzüme bile bakmıyordu bende önüme döndüm biraz sesizliğe ihtiyacım vardı o yüzden gözlerimi kapayıp doğanın sesini dinledim ve temiz havayı bol bol içime çektim gözlerimi açtığımda çocuk yanımda değildi bu neydi şimdi çocuk uzaylı gibi bi ortaya çıkıyor birde kayboluyor bunu düşünürken kalkıp kızları Yanına gitim Nurcan
"nerdeydin "
Ayşe
"bahçede "
Bahar
"bahçede ne yapıyordun "
Ayşe
"hiç oturuyordum "
Bahar
" burdan hiçte öyle gözükmüyordu "
Ayşe
"Nasıl yani "
Nurcan
"Şurdaki garsonla ne konuşurordunuz "
Ayşe
" ne garsonlamı ?"
gösterdiği yere baktığımda çocuk arkamız daki müşteriyle ilgileniyodu gerçekten gorsonmuş Nurcn
"eee"
Ayşe
"hııı"
Bahar
"ne konuştunuz "
Ayse
"hiç hiç bir şey konumadık "
Nurcan
"gerçktenmi hiç birşey konuşmadınızmı ? "
Ayşe
"bana inanmıyormusunuz " Bahar
"tamam tamam boşver sonra konuşuruz bu konuyu "
ah Bahar beni bu dertten kurtardığın için sana minettarım tuba ile merveye baktığımda zeyno ile sevdanın anlatıklarıyla baya meşkuldüler biraz daha kafede kaldıktan sonra zeynoların evine gitik .