Gerçek ölümsüzler 👿 ...

😜😜

Arkasından bağırsamda beni duymamıştı aslında bi an durur gibi olsa da yoluna devam eti bu çocuk beni sinir ediyor sanırsın aslılıyorum at tarfı bir şey sorucam yaw
Kalemimin yere düşmesiyle düşüncelerimden sıyrldım kalemimi yerden almak için eğildiğimde ömer'in benden önce davrandığını gördüm bugün Tuba gelmemişti bu yüzden gıcık ömer yanıma oturmuştu kalemimi yerden alıp bana uzatı
"Teşekürler "
ondan gıcık olsamda necazeten de olsa bi teşekürü hak ediyordu kalemimi aldıktan sonra derse döndüm
"Ne düşünüyorsun"
Sanane be sanane
"Hiç"
"Ama çok dalgın gözüküyorsun, bi sorun mu var "
Olsa ne yazar
"Hayır bi sorun yok ömer "
"Şey"
"Dersi dinlemek istiyorum ömer lütfen "
"Tamam "
En azından bazen kafası çalışıyor genelikle böyle gıçık erkeklerle tanıştığımdan karşı cinsle pek aram yoktur .her neyse ders matametikti bu hayata en sevmediğim ders ,hoca birşeyler anlatıyor bense ,sanki bi turist bana derdini anlatıyor bende onu anlamaya çalışıyorum fakat turit arap çıkmış bende he he diyorum. yani bu matematiği bulan kişiyi ..................... belki daha fazlası  tam o srada kapı çaldı ve içeriye nöbeçi öğernci girdi bi umut kıza bakıyorum kız hocaya bi kağıt verdi ve hoca bana baktı bune lan
"Ayşe Hüsnü hoca seni çağırıyor"
Elif'in tabiriyle Hüsnücüğüm beni çağırıyorda ben gitmezmiyim sıramdan çıkıp nöbeçi öğerenciyi takip etmeye başladım
" hoca neden çağırdı beni "
"Bilmem "
Bu nasıl öğreni ya ben olsam ne yapar ne eder ögrenirdim , öğretmenler odasını yanında durdu kız
"Hoca içeride "
"Tamam "
Diyip içeri girdim
İçeride birkaç kişi daha vardı onları burda daha önce hiç görmemiştim Hüsnü hoca benim geldiğimi görünce ayağa kalkıp yanıma geldi
"Size bahsetiğim öğrencide geldi"
"Demek sizsiniz gerçekten çok başarılı bir öğrenci"
Tanımadığım bir bayan
"Evet öyledir "
Hüsnü hoca normaldede beni överdi ,fakat ben şakasına sanıyordum .ben onlara hala aval aval bakarken
"Oturun lütfen size sorularımız olacak"
El mecbur karşısına oturdum
"Bu şiiri neyden esinlenerek yazmaya karar verdiniz "
Şiirmi haa evet ğeçen hafta yazdığım şiir
"Kafama esti yazdım bi de hoca zorlayınca "
Hüsnü hoca yalancıktan öksürdü ,ben burdayım dercesine bende gülümsedim
Bana birkaç soru daha sorduktan sonra gitiler hüsnü hoca bana gurur dolu gözlerle bakıyordu bense hala olayın şokundaydım

      💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙
Okul çıkışı arkadaşlar bu olayı kutlamak istediler hep birlikte kafeye gitik tabi Tuba olmadığından biraz üzgündüm oysaki bu şiir'in ana fikri ondan çıkmıştı her neyse kendisi şuan misafirlerle ilgileniyordur
"Eee ne yiyicez "
dedi Nurcan
"Biliyorsun bugün hesablar Ayşeden "
Dedi Bahar
"Ne!! ne ara hesabı bana kilitlediniz lan"
"Bi ara canım "
Dedi nurcan
"Benim kafam karıştı başarımı kutlayan sizsiniz ve hesabı bana mı kilitliyorsunuz .ayıp lan "
O sırada siin segi geldi onu görünce istemsizce gıcık oldum
"Ne istersiniz efendim "
Elinin körü
"Herkese limonlu gazaz "
Bunu diyince bizimkiler hep bir ağızden isyan çıkardılar
"hayır ben piza isterim "
Diyen nurcan
"Ben bırovni istiyorum "
diyen zeyno ve diğerleri
"Ben gazaz içmem "
diye isyan çıkardılar
"tamam lan ne istiyorsanınz onu yiyin zaten bende açım"
Dedim
Nurcan hemen söze atıyıp
"O zaman herkese büyük boy piza yanınada kola "
"Benimki gazaz olsun "
Hepsi bir anda  bana ters ters baktı
"Limanlu "
Diye üstüne basa basa söylemiştim bir kaç saniye sonra hepsi gülmeye başladı hata şiin segii bile  sonra bende onlara katıldım ve hep birlikte gükdük

   😂😂😂😂😂😂😂😂😂😂😂😂
Herkes tıka basa karnını doyurmuştu arada sırada şiin segii ile göz göze geldiğimizde onu öldürmek istiyordum gıcık yaa ne olacak kızlar koyu bi sohbet ederken ben onlara katılamıyordum kafam başka yerlere gitmişti o rüyaya yada gerçekte olabilir nasıl olsun salak offf gerçekten sıkıldım, yanlız kaldığımda hep bunu düşünüyorum gerçekmi yoksa hepsi bir rüyamıydı oturduğum yerden kaltım
"Nereye lan "
Dedi sevda
"sıkıldım biraz gezinicem "
"Tamam "
Etrafa bakındığımda şiin segi geçen adının leya olduğunu öğrendigim kızla ve birkaç kişiyle sohbet ediyordu içimden acaba konuşmaya gitsemi desemde yapmadım aslında sıkılmıştım hayatım boyunca hiçbkimsenin peşinden koşmadım ve  koşmamda  konuşmak istemityoram konuşmasın lan banane at tarafı bi rüya yada her neyse hızlı ve seri adımlarla bahçeye çıktım bu sefer nehrin yanına gitmek istemiyordum kafenin hemem yanında bi orman vardı ve ormana daldım etrafı dikatlice incelemeye başladım kaybolmak istemiyordum bu yüzdem etrafımı iyicene bakıyordumki unutmayayım. matematik zekam olmasada fotografik hafızam iyidir kendimce  etraf çok güzeldi koca koca ağaçların arasından geçerken yerdeki yaban çiçeklerin farkına vardığımda hemen eğilip incelemeye başladım çok güzel kokouyorlardı ve çok güzeldiler böyle yerler hep ilgi alanıma girerdi ceketimi çıkartıp yere serdim ve oturdum yerdeki yaban çiceklerini incelemeye başladım
Çiceklerle ilgilenirken çalılığın yanında sesler gelmeye başladı oraya doğru yürümeye başladım bir anda çalılığın içinden bi tavşan çıktı çok tatı beyaz tüleri koşarken rüzgarda ahenkle dans ederken tavşanın peşine takıldım tavşan bir yerlerde ot yerken sesizce yanaştım ve onu yakaladım onu tutuğumda biraz korkmuş olsada sonradan alıştı onu kolarımın arasına alıp sevmeye başladım küçük dostum bundan hoşlanmışa benziyordu o sırada arkamdan gelen ayak sesiyle arkama döndüm biri ağacın yanında bana bakıyordu onu daha önce görmediğime emindim yavaş ve sakin adımlarla yanıma geldi ben de tavşanı bıraktım ve ona doğru yaklaştım tavşanımı bırakır bırakmaz  adamın ayağının dibinde biti adam eğilip tavşanı aldı ve onu öptü şaşırmıştım
" tavşanımı bulduğunuz için teşekürler .onu bulamıyacam diye çok korkmuştum "
dedi gülümsedim
"Çok tatı bir tavşanın var "
Oda gülümsedi
"Senin kadar olmasada idare eder"
Ne diyeceğimi bilemdim günlük hayatımda da böyle şeyler duyardım ve aynı böyle dona kalırdım.iltifatına karşılık olarak başımı eğip gülümsedim
"Utandırdım galiba .özürdilerim"
Çokta kibar birisi
"Sanırım kayboldun"
"Hayır"
"Özel değilse neden burdasın"
"Biraz gezinmek istedim ve buraya geldim burada küçük tavşanla tanıştım .iyi oldu aslında"
"bencede"
Gülümsedim
"Sorun yoksa ismini öğrene bilirmiyim"
"Ayşe seninki"
"Emi"
"Güzelmiş"
"İsterseniz sizi gidiceğiniz yere kadar eşlik ediyim hem yanlız da kalmamış olursun"
"Hayır! Desem kabalık etmiş olurmuyum ."
"Sanırım evet"
"Tamam o zaman .fakat gidiçeğim yer uzak değil "
"Fark etmez"
Dedi ve birlikte kafeye doğru yürümeye başladık bu arda tavşanın ismini "avatar" olduğunu öğrendim gerçekten çok tatı bir tavşan  kafeye yaklaşmıştık
"Geldik sayılır istersen sende gel"
"Teşekür ederim ama sanırım gelemiyecem artık bi daha ki sefere"
"Tamam o zaman görüşürüz "
"Görüşürüz koruyucu avatar"
Şaşırmıştım
"Ne "
"Tavşanımı korudun ya o yüzden sana takma isim taktım nasıl"
"Güzel "
Diyip ondan uzaklaşmaya başladım ve arkadan ona el saladım oda saladı arkama dönüp hızlı adımlarla kafeye girdim kafeye girdiğimde bizimkiler yoktu eşyalarımda. Allahtan telefonum yanımdadı yoksa... hemen zeynoyu aradım çalıyor çalıyor hı açtı
"Alo kızım nerdesiniz siz yaa"
"Biz eve dönüyoruz "
"Ne beni almadanmı"
"Sakin ol seni aradık fakat ulaşamadık eşyalarını garsona verdik ondan alırsın "
"yazdım bunu bir kenara unuta bunu size ödeticem "
"Ayşe "
"Tamam tamam her neyse yarın intikam için görüşürüz"
Diyip yüzüne kapatım  etrafıma bakındığımda şiin segii bana bakıyordu hemen yanındada çantam hemen yanına gitin
"eşyalarımı alabilirmiyim"
"Tabiki ama önce benimle konuşmuyacakmısın "
Şimdimi aklın başına geliyor
"hayır"
"Neden daha dün'ne kadar konumak isyemiyormuydun"
"Dün dünde kaldın canım çantamı ala bilirmiyim "
Diyip ona bir adım atım
"Neden konuşmaktan vaz geçtin"
Diyp oda bana bir adım atı birbirimize çok yakındık bu sinirimu bozdu
"Eşyalarımı verirmisin Şiin segii"
"Ooo ismimide biliyormuşsun yoksa sen sapıkmısın "
"Ne saçmalıyorsun sen "
Sinirlenmeye başlamıştım bana tip tip bakıp sırıtıyordu böyle bakınca daha önce fark etmediğim birşey fark etim bu çocuk çok mu yakışıklıyıydı aslında beyendiğim tiplere benziyordu tatlı esmer di gözleri bal sarısı bir renkti ve kaslıydı  benden iki üç santim uzundu
"Hey nerelere daldın "
"Hı"
"Biliyorum yakışıklıyım fakat beni beyendiğini böyle beli etme" elerimi yumruk yapıp omzuna vurdum omuzu taş gibiydi çok seti
"Taşmısın sen yaa"
"Evet best model bir yakışıklı"
"Şiin segii... beni sinir etme ve eşyalarımı ver "
diyip cırladım
"Vemesem ne yaparsın"
"Seni Patronuna sikayet ederim"
diyince bir an sarsakladı ve yüz ifadesi değişti sonra bir adım arkaya doğru atı ve sonra çantamı bana uzatı bende almak için elimi uzatım o sırada çantamı geri çekti
"beni tehtit etmek ha "
Ona şaşkınca bakarken çantamı önüme atı bende havda tutum  sonra arkamı dönüp kafeden çıktım tam bi gıcık yaaa..