same

five

Simon, Alex'in elinden basket topunu kaptı ve potaya doğru fırlattı. Ancak top potadan sekti ve Alex'in ellerine doğru fırladı.

Alex topu Simon'ın ellerine fırlattı. "Dostum, bugün biraz dalgın gibisin." dedi. Aslında kendini de düşüncelerinin içinde kaybolmuş gibi hissediyordu ama duygularını genellikle dışarı vurmuyordu. O sadece başkalarının problemlerini dinlerdi. Ne kadar gereksiz olsa bile.

"İnanamazsın. Bugün okulda bir kız gördüm. Henüz onu anlatmak için çok erken ama yakında ismini öğreneceğim."

"Ah. Etkilendiğin kaçıncı kız bu?"

"Hey öyle deme. Bu kız bir ayrı. Etrafa bir tür enerji yayıyor." Alex topu Simon'ın elinden kaptı ve bir turnike attı.

Simon "Hey. Hadi kaykayla biraz tur atalım." dedi. Alex üstelemedi ve eşyalarını alıp kaykaylarına bindiler.

Sahil kenarındaki yolda kaykay kaymak ayrı bir güzeldi. Okyanusun sesi ve yumuşak rüzgarın cilde değişi insanı huzurlandırıyordu.

Alex kulaklıklarını taktı ve müzik dinlemeye başladı. Şarkının sözleriyle ilgilenenler ve şarkının ritmiyle ilgilenenler vardı. Alex için ritim vazgeçilmezdi. Söz ne kadar saçma olursa olsun Alex'in onun modunu yüksek tutacak şarkılara ihtiyacı vardı.