Oda eskisinden daha karanlıktı. Ürkek gözlerle etrafına bakınıyordu.Eunhyuk yoktu.Odadan çıkıp mutfağa doğru gidecekti. Ama Eunhyuk onu gördü.Birden onu kolundan çekti.Nereye gittiğini sordu. Su içmek istediğini söyledi.Odaya doğru fırlattı ardından şunları söyledi;
-Sen benim kölemsin ve burdan çıkmanı istemiyorum.
-Sadece susadım.
-Gerçekten susadınmı ?
-Evet.
Eunhyuk onun yaşlı gözlerine baktı.Tuhaf hissetmişti.Kapıyı onun yüzüne kapattı.Sonra mutfağa doğru gitti. Dolaptan bir su şişesi aldı.Tezgahtaki sepetten de bir kaç tane de ekmek aldı.Ekmekler bayattı.Mutfaktan çıkıp odaya doğru yöneldi.Odanın kapısını açtı. Donghae çıplaktı. Heryeri çürük içindeydi.Bu görüntü onun hoşuna gitmişti.Suyla ekmeği yere bıraktı ve gitti.
Eunhyuk odadan çıktıktan sonra pencereye doğru yöneldi.Dışarda yağmur yağıyordu.İçinde bir acı hissetti.Çünkü annesi yağmurlu bir günde kan kaybından ölmüştü. Eğer Donghae daha önceden ona haber verseydi.Belkide annesi ölümden kurtulabilirdi. Bu yüzden olanların sorumlusunun o olduğunu düşündü.Ona sürekli eziyet etti. Hissettiği birşeyler vardı, ama dile getiremiyordu.Onu sadece kolesi olarak düşünmek istedi.Çünkü Eunhyuk için o sadece bir katildi.
(Smut)
Dolunay yüzünü gösterdiğinde odaya doğru yöneldi.Kapıyı tekmeyle açtı elinde kırbaç vardı.Donghae'nin ağlamaktan gözleri kızarmıştı.Olacakları anlayıp dişini sıktı.Eunhyuk pantolonunu çıkardı ve ardından boxer'ını da büyük üyesini dışarı çıkardı ve onun üstüne kendini konumlandırdı. İçine sert bir giriş yaptı. Donghae çığlık atmak istiyordu, ama sesi kısılmıştı.Elleri ve bacakları kelepçelenmişti.Eunhyuk defalarca ona acı çektirdi.Bağırmasını istiyordu.İnlemeleri ona yetmedi.Elindeki kırbacı alıp defalarca vurdu.Donghae ''Öldür beni artık !'' diye bağırdı.Ardından gözleri kapandı ve bayıldı.Eunhyuk bundan nefret etmişti.Daha önce hiç o şekilde acı çektiğini farketmemişti.Odadan çıktı.
O gittikten sonra Donghae hafifçe gözlerini açtı.Nefes nefeseyken, ağzından iki hece çıktı.
- An-ne...
Eunhyuk banyoya girdiğinde ''Acaba o ölseydi ne olurdu ?'' diye düşündü.Sonra içinden bir ses ona cevabını verdi.Eğer o ölseydi tamamen yanlız kalırdı.Banyodan çıktığında onun sürünerek odadan çıkmaya çalıştığını gördü.Yanına gidip ona tekme attı. Hafif bir inilti geldi.Onun bu görüntüsü Eunhyuk'u rahatsız etti.Onu banyoya götürdü, ve vucudunu yıkamaya başladı.Bir kaç saniye duraksadı, ve onu izledi.Gerçekten çok güzeldi.Onu dövmesine rağmen hala güzel görünebiliyordu.Onu yıkadıktan sonra banyodan bornozu giydirdi, ve kendi yatağına götürdü.Çünkü kölesinin yattığı yatak neredeyse 8 aydır hiç yıkanmamıştı.Onun temizliğini yaptıktan sonra dışarı çıktı. Yolda yürürken arkadaşı Siwon'u gördü.Görmemezlikten gelmeye çalıştı.Ondan nefret ediyordu.
-Selam Görüşmeyeli uzun zaman oldu.
-Evet.
-Senin evine gelmek istiyorum biraz eğlenelim.
-Gelmesen daha doğru olucak.
-Senden izin aldığımı hatırlamıyorum.
-Evinin yedek anahtarları bende.
-Gelme dedim.
-Görmemem gereken bir şey mi var ? Yoksa o çocuğa halen eziyet mi ediyorsun ?
-Hayır o ailesinin yanında.
-Ailesi ölmüştü.Herneyse yarın geliyorum hoşçakal.
Siwon ordan uzaklamıştı.Çok endişelenmişti, çünkü Siwon o eve gelir ve Donghae'yi görürse onu elinden alacaktı.Ne kadar eziyet etsede onun elinden gitmesini istemiyordu. Evin kapısının önüne geldi anahtarla kapıyı açtı ve içeri girdi.Sakince odaya doğru yöneldi.Kapıyı açtı.Donghae uyuyordu.Onun yanına sakince uzandı, ve yüzünü sevmeye başladı.İlk defa ona bu kadar sevecen davranmıştı, hiç kan yoktu kelepçeler ve kırbaçta...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cehennem kapıları
RomanceEunHae ve SiChul Couple'ları bulunmaktadır.İşkence ve Smut kısımlar daha ağır basmaktadır.Rahatsız olanlar okumasın.