Jimin
Sabah alarm sesi ile gözlerimi araladım.Boş boş duvara baktıktan sonra doğruldum.Hemen yataktan kalktım ve lavaboda işlerimi hallettim.İşte şimdi tamamen uyanık gibi hissediyorum.Aynadan kendime bakmayı kesip odama tekrar gittim.Hemen okul formamı giydim.Saçlarımı taradım ve son kez aynaya baktım ve gülümsedim.
"Yine süpersin jimin"
Kendi kendime konuştuktan sonra çantamı aldım ve evden çıktım.Karşımda jungkook'un arabasını görünce gülümsedim.Arabaya bindim ve beni izleyen sevdiğime döndüm.
"Selam"
"Selam"
"Hadi gidelim"
Bana içten bir gülümseme gönderdikten sonra önüne dönüp arabayı çalıştırdı.Bende arabanın kapısına yaslanıp,camdan dışarıyı izlemeye başladım.Jungkook'u tam dört yıldır seviyordum.Okula burslu olarak girmiştim ve bu yüzden züppeler benimle dalga geçiyordu.Ne yani çalışkan olmak komik bir şey mi?! Daha sonra sınıfta tekrar benimle dalga geçen kişiler oldu.Bu sefer jungkook onlara çok kötü bir şekilde kızmıştı.
Bunu neden yaptığını bilmiyorum.Ve hala bilmiyorum.Daha önceden sormuştum ama henüz net bir cevap vermemişti.O okulun zorba ve popüler çocuklarındandı.Onun için hem şaşırmış hem etkilenmiştim.Daha sonra beni gurubuna aldı.Namjoon,Seokjin,Hoseok,Yoongi ve Taehyung bana çok iyi arkadaş oldular.Ama zorbalardı.Benim buna karşı olduğumu tabii ki biliyorlardı.Fakat ben kalbimi jungkook'a çoktan kaptırmıştım.Sevdiğim adam zorba ve züppe olabilir ama bu onu sevmeyeceğim anlamına gelmez.
Araba durunca geldiğimizi anladım ve yanımdaki jungkook'a en güzel gülümsememi bahşettim.O da bana karşılık verince arabadan indi.Ben emniyet kemerini çıkarmaya çalışıyordum.Sadece çalışıyordum.Camın tıklanmasıyla kafamı çevirdim ve jungkook kapıyı açtı
"Sorun ne?"
"K-kemeri çıkartamıyorum"
"Ah"
yüzüme doğru eğilip kemeri açtı.Tanrım çok yakındık.Hemde çok.Nefesi resmen yüzüme vuruyordu.Ben gözlerimi şaşkınca açarken jungkook konuştu
"Hadi geç kalacağız"
Düşüncelerimden kaybolmak için kafamı iki yana salladım ve çantamı arka koltuktan alıp arabadan indim.Kantine doğru yürümeye başlayınca kafamı jungkook'a çevirdim.Ah yine ciddileşti.Jungkook gerçekten arkadaşlarına çok değer verdiği buradan anlaşılırdı.Çünkü bizim yanımızdayken hep gülümserdi hemde içten.Bana el sallayan taehyung'u fark edince sırıttım.Ona doğru koşmaya başladım ve yanına oturmadan önce herkesi selamladım.Okula biraz erken gelirdik.Biraz konuşalım muhabbet edelim diye.
"Ee jiminnie nasılsın bakalım"
Taehyung konuştuğu sırada jungkook namjoon hyung'un yanına oturdu.Hyung diyorum çünkü namjoon ve seokjin sınıfta kalmışlardı.
"İyiyim tae sen nasılsın"
"Bende iyiyim bebek"
o bana böyle seslenirken kıkırdadım.Birden jungkook konuşmaya başladı
"Şey...size önemli bir şey söylemem gerek"
Seokjin konuştu
"Nedir bu önemli şey bakalım?"
"Sevineceksiniz, çünkü ben....aşık oldum,"
Ne! kime!Nasıl!
"Birazdan gelir.Biz sevgiliyiz"
Hepimiz şok bir şekilde jungkook'a bakıyorduk.Onun ağzından ilk defa 'Aşık oldum' kelimesi çıkmıştı.Genellikle hep kızlarla 2 günlük takılırdı ve hiçbirine tanrı şahit ki 'Aşık oldum' demezdi.Başını yan tarafa çevirdi ve çok içten bir şekilde gülümsedi.Başımı bende herkes gibi oraya çevirdim.Bir kız geliyordu.Sanırım sevgilisi.Gözlerim dolmaya başladı.Lanet olsun!
Kız yanımıza geldi ve bizi selamladı.Jungkook ayağa kalktı ve kızın belinden tuttu.
"Evet tanıştırayım.Arkadaşlar bu Lisa. Lisa Bu da namjoon,"
Eliyle namjoon hyungu gösterdi ve herkese aynı şeyi yaptı.adını öğrendiğim kızda bizimle el sıkışıp gülümsüyordu.
"Ve son olarak bu da jimin"
Kız bana el uzattığında gülümsedi ve bende elimi uzatıp el sıkıştık.Kız yani Lisa jungkook'un yanına oturdu.Jungkook onu kendine daha çok kendisine çekti ve lisa'nın saçlarını koklamaya başladı.Hayır olamaz bu benim hayalimdeki görüntüydü.Ama orada lisa yerine ben olmalıydım.Herkes şaşkın bir şekilde jungkook'a bakarken ayağa kalktım ve bütün gözler beni beni buldu.
"Ş-şey ben sınıfa çıkıyorum"
Diyerek çantamı aldım ve dolan gözlerime lanet edip sınıfa gittim.Sırama oturdum ve kollarımı sıraya koyup başımı da kollarımın üstüne yerleştirdim.Gözyaşlarım usulca yanağımdan süzülürken tanıdık sesle kafamı yanıma çevirdim.
"Jimin?Ne oldu!"
Taehyung biricik arkadaşım.sınıfta kimsenin olmamasına şükür ederek taehyung'a;
"S-sadece dün biraz halsizdim.Bugünde kötü hissediyorum.A-anlayacağın dünkü halsizlik bugüne de vurdu"
Kırılmış bir şekilde gülümsedim.Yanıma oturdu ve bana sımsıkı sarıldı.Sanırım buna ihtiyacım vardı.
"Jungkook'u sevdiğini biliyorum minik"
NE! Hızla ondan ayrıldım
"Y-yok öyle birşey"
bakışlarımı o hariç her yerde gezdirdim.
"Ah hadi ama kızmayacağım"
bakışlarımı tekrar ona çevirdim
"Çok mu belli oluyor"
kıkırdadı ve eliyle başımı okşamaya başladı.
"Sadece ben ve hoseok biliyoruz bebeğim"
"Ah"
İçerisi yavaş yavaş dolmaya başlayınca göz yaşlarımı sildim.Yanıma jay'in yaklaşmasına lanet ettim.
"Sen ağladın mı?"
Bu jay benim hayranım. Resmen beni altına almak için yapmadığı şey kalmadı.
"Sanane"
Içeriye jungkook ve diğerleri girince bakışlarımı önüme çevirdim.
"Jay defol"
Taehyung konuşunca jungkook'un sesi geldi ve hızla başımı oraya çevirdim.
"Senin burada ne işin var?"
"Jungkook sakin ol"
"Defol buradan"
"Kusura bak ama girmem gereken bir ders ve izlemem gereken biri var"
Jay sözünü bitirir bitirmez jungkook ona yumruk attı.Sınıf doldu ve herkez jay ve jungkook'u izliyordu.Jungkook jay'in üstüne çıkıp yumruk atmaya başlayınca dayanamadım bağırdım
"Yeter! Ikinizede yeter!"
Zil çaldı ve birazdan hocalar sınıflara girecekti.
Sırama sinirle oturdum ve taehyung jin hyung'un yanına gitti. Jungkook da yanımdaki yerine geçti ve ders boyu onunla konuşmadım.
Evet umarım bölümü beğendiniz.Oy kullanmayı ve bol bol yorum yapmayı unutmayın.Sizi seviyorum~

YOU ARE READING
ƈơɱ℘Ɩɛҳ:ʝıƙơơƙ
FanfictionSevdiğim adam, zorba ve züppe olabilir ama bu onu sevmeyeceğim anlamına gelmez......