13

82 9 3
                                    

Vernon Dahyun'un iyi olduğunu görüp Jeonghan'ın yakasına yapıştı. O sırada gelen Minsoo onları izliyordu. O sırada Jackson Minsoo'yu da alıp gitti.

Vernon- Sen ne yaptığını sanıyorsun?! O Dahyun'u kurtardı! Ona nasıl böyle davranabilirsin?! İster doktor olsun ister hemşire sen kendini ne sanıyorsun?!

Jeonghan ise tepkisiz şekilde duruyordu. Gerçekten böyle olacağını tahmin edemezdim, o oldukça çok değişmişti. Vernon'a ilerleyip onu geriye çektim.

Jeongyeon- Sakin ol, Dahyun da iyi ben de. Bir doktora yapılabilecek tek şey bu. O oldukça meşgul birisi... Ben en iyisi gideyim.

Ağlamamak gerekti, bunu başarabilmek gerekti... Belki de uzun süre sonra ilk kez güçlü durmaya çalışarak acilden çıktım. O sırada cebimdeki cüzdanımı ağırlık yaptığı için orada çıkarttığımı ve orada unuttuğumu farkedip oraya geri döndüm. Yere düşmüş olan cüzdanı gizlice alıp oradan uzaklaştım. Danışmaya ilerleyip istifa dilekçemi yazdım. İmzalaması gereken hisse sahibi için bay Park'ın odasına ilerledim. Kapıyı çalıp içeriye girdim.

Jinyoung- Ne o? Üzgün duruyorsun Yeon. O da ne?

Jeongyeon- Hayatımı kurtarmanız için imzanız gerek.

Jinyoung- İstifa mı? Şaka mı bu, asla!

Jeongyeon- Önce beni bir dinleyin lütfen...

Ona her şeyi en başından anlattım. Sonunda ise imzaya ikna olmuştu. Onunla düzenli olarak görüşme karşılığında istifam hazırdı. Danışmaya verip dışarıya çıktım. Jackson'ın yanına ilerleyip ona sımsıkı sarıldım.

Jackson- Yaptın değil mi?

Jeongyeon- Evet...

Jackson- Gel benim eve gidelim, unutalım her şeyi olur mu?

Jeongyeon- Olur, hatta ben unuttum bile.

Ona gülümseyip arabaya bindim. İçim her ne kadar kan ağlasa da güçlü olmak zorundaydım... Evine geldiğimizde başta çekinsemde kendimi kafam onun dizinde yatarken bulmuştum. İkimizde bir süredir uyuyorduk.

Telefonuna gelen mesajlar beni uyandırmıştı. O da uyanmasın diye telefonu aldım. Tam telefonun sesini kapatacakken gördüğüm mesajlar beni şoke etmişti. Bana seni seviyorum derken yalan mı söylemişti? Mesajlaşmalara baktığımda sextingler yazıp  benden başka sevgilileri de olduğunu gördüm. Başta susmayı düşündüm ama buna katlanamazdım. Bunu düşünerek yaşayamazdım. Yapmam gerekeni yapacaktım, onu da diğerleri gibi unutup gözden kaybolacaktım.

Jeongyeon- Jackson, uyan, bitti. Daha doğrusu başlamadan bitti.

Jackson- İyi misin güzelim? Ne oldu?

Telefonunu gösterince utanmış olacak ki bana bakmıyordu.

Jeongyeon- Gerçekten internetten tanıştığın kişilerle sexting yazıp onlara buluşma sözü verecek birisi miydin? Ben neydim ha? Oyuncak mı?

Jackson- Hayatım yanl-

Jeongyeon- Ağzını bile açma.

Hızlıca evden çıkıp koşarak evime ilerledim. Evden param, bir kaç kıyafet ve Bbosong'u alıp çıktım. Telefonu alıp saat geç olmasına rağmen arama yaptım.

"Alo, emlakçı değil mi? Evimi içindekilerle beraber satıyorum. Parayı banka hesabıma yatırın lütfen."

Uçak biletleri pahalıydı ama sadece gidiş bileti için artıyordu bile. Taksi tutup havaalanına ilerlerken telefonuma gelen mesajlara bakma fikri aklıma geldi.

chwernon- Yeon, o her şeyi öğrendi fotoğrafı düşürdün!

Nerelerdesin?!

Hastaneyi arayıp durdum ama yoksun? İzin mi aldın?

İSTİFA DA NE DEMEK?!

Sen ciddi misin?!

Park piçi imzalamış hem de...

Neler oluyor Yeon neredesin?!

iluvyoo- Havaalanında.

Fransaya gidiyorum Vernon.

chwernon- Ne? Neden?

iluvyoo- Daha sevgili bile olamadan beni aldattı. Hem de sexting yazarak.

En iyisi yok olmak biliyor musun? Jeonghan istediğini bilebilir, artık yokum bir şey değişmez.

Apple Lollipop // yjy X yjhHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin