11

67 10 0
                                    

g.crush- Seni çok özledim...

Seni unutmak istiyorum. İstesem de, unutsam da seni bırakamam.

Ama cesaretimi asla toplayamayacağım. Sen ve ben hep ayrı kalacağız...

Yine de, seni seviyorum Hannie...
"

Fotoğrafta ben, Jeonghan ve düşmüş olan bebeğimizin ilk ultrason görüntüsü vardı. Ağlamak istemiyordum ama çok geçti, bu fotoğrafta o geceye aitti. Elimde bebeğimizin fotoğrafıyla onun ağlarken fotoğrafını çekmiştim... O kadar heyecanlıydım ki, bana acilen evlenmemiz gerektiğini söylediğinde dünyalar benim olmuştu. Artık bir aile olabileceğimizi sanmıştım...

" Jeongyeon- Bilemiyorum miniğim, belki de ne bir bebeği ne de beni ister...

Yuna- Hayır unnie, Jeonghan popa eminim evlenmeyi ister. Hem bana da bir arkadaş gelir!

Elimde hamilelik testiyle arkadaşımın, daha doğrusu bir ablamın kızı olan Yuna'nın saçını okşuyordum. Ona iş çıkışı 1-2 saat annesi gelene kadar bakıyordum. Bebeği aldırmayı hiç istemiyordum ama Jeonghan istemezse son çare o gibiydi... Kapı çaldığında buraya gelmemde oldukça yardımı dokunan Suzy unnienin geldiğini anladım. Çantamı alıp kapıyı açtım. Suzy unnie hızlıca bana sarıldı.

Suzy- İyi misin Yeon'um? Kal biraz konuşalım.

Jeongyeon- Yok unnie sağol, güzel haberi hemen vermeliyim.

Suzy- Peki bari görüşürüz.

Zoraki bir gülümseme bırakıp evden çıktım. Jeonghan'a çok önemli bir şey konuşacağımızın mesajını attım. Kesin bir kanıt olmadan hareket etmek istemediğimden eve değil hastaneye sürdüm. Elimdeki hamilelik testi çift çizgi gösterse de eni sonu doktora gidecektim...

Doktor çıkışı bebeğimin fotoğrafıyla baş başa kalmıştım. Daha bir fasulye kadar bile değildi... Yine de içimde nedensiz bir huzursuzluk vardı. Huzursuzluğu bir şarkı mırıldanarak yok ettim ve arabaya bindim.

Saat işten çıkış saatime ve Yuna'ya bakamama göre oldukça geçti. Eve girip sessiz adımlarla odaya girdim. Yatağa oturmuş sinirli şekilde bekliyordu. Beni görünce sinirle omuzlarımdan tuttu.

Jeonghan- Neredeydin bu saate kadar! Ne kadar korktum, neler geçti aklımdan haberin var mı?! Telefonlarımı neden açmadın!

O sırada elindeki hamilelik testi ve fotoğrafı görmüş olacak ki elimi gösterip konuşmaya çalıştı. Kızlarını beklerken sevinçle bağırmasını ve beni kucağına alıp döndürmesini beklemiyordum.

Jeonghan- Baba mı oluyorum şimdi?

Jeongyeon- Evet, artık bir bebeğimiz var.

Jeonghan- Evlenmek için geç mi kaldık ne?

Beni indirip yatağa oturdu ve ağlamaya başladı. Onu uzun süre sonra ilk kez ağlarken görüyordum. Bu sefer mutluluktan ağlıyordu. Elime fotoğraf makinemi alıp bu anı ölümsüz yapmak istercesine bir fotoğraf çektim."

Jeonghan'ın geldiğini farkedip hızlıca fotoğrafı yerine koyup gözyaşımı sildim. Telefonumla oynuyormuş gibi yapıp arabanın kapısı açılınca ona gülümsedim. Elindeki poşetlerden birini bana uzatınca ona şaşırarak bakıp poşeti açtım.

Jeongyeon- Bunlar ne?

Jeonghan- İlaç, çikolata ve gül.

Jeongyeon- Bay Jeonghan... Gerek yoktu.

Jeonghan- Her kız bunları sever.

Ona gülümseyip önüme döndüm. Kendimi bildim bileli ilaç içmeyi sevmez, çikolatayı asla yemez, gülden de haz etmezdim. Yine de bunu bilmesine gerek yoktu. Telefonumdan gelen bildirim sesiyle hâlâ kuru olan telefonunu açtım.

"jacksonxxxwang seni takip etmek istiyor."

Gülümseyip isteği kabul ettim ve bende ona istek attım. Profilindeki fotoğraflar o değilmiş gibi, kaba bir adama ait gibi dursa da çekiciydi. Onu bir daha gördüğüm zaman fotoğrafını paylaştığı karın kasları o kadar belli mi diye bakmak yapacağım ilk şey olacak. Gelen öksürük sesiyle telefonu kapatıp Bay Jeonghan'a su uzattım.

Jeongyeon- İyi misiniz Bay Jeonghan?

Jeonghan- Evet, iyiyim...

Jeongyeon- Evim burası, teşekkür ederim tekrar.

Gülümseyip arabadan indim. Bir kaç adım ileride gelen garip ses beni biraz ürkütmüştü. Bir köpek yavrusu patisi yaralı şekilde ağlıyordu. Onu kucağıma alıp ilerideki kadının yanına koştum. Köpeğin kendisine ait olmadığını söyleyince yanına oturup köpeğin ayağını çantamdaki ilk yardım setiyle temizleyip sardım. Bir tasması yoktu. Bende polisi arayıp köpek bulduğumu söyledim. Kadının küçük kızı yanımıza geldiğinde çikolatayı küçük kıza, gülü de annesine verdim. Tam parktan çıkacakken boynumda hissettiğim sıcak nefes beni ürküttü.

Apple Lollipop // yjy X yjhHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin