❝ᴘᴀᴛɪᴇssᴇʀɪᴇ|ᴘᴊᴍ❞

τέσσερα

°

Jimin yavaşça telefonunu aldı eline. Elysian'ı izliyordu.
Genç adam kendine hakim olamayıp gülümsemişti.

Yavaşça pastaneye girip servis yapan Elysian'a baktı.
Genç kız o kadar güzeldi ki..

Omzuna düşen düz, kahverengi saçları.. Mavi gözleri.
Jimin kıza baktıkça mest oluyordu..

Jimin alışık olduğu pastanede ki masalardan birine oturdu ve yavaşça müşterilere baktı.

Elleriyle saçlarını düzeltip Elysian'a sipariş vermek üzere elini kaldırıp işaret verdi.

Genç adamın kalbi ağzında atıyordu resmen.

Elys, yavaşça masaya yaklaşıp gülümsedi.
Genç adam, genç kızın yanağın da bulunan küçük gamzeye baktı.

"Buranın patronu sizsiniz değil mi?"

Genç kız hafif tebessümüne devam etti ve konuştu.

Genç adam, genç kızdan bildiği cevabı duydu.

"Evet benim. Neden sordunuz?"

"Seoul çocuk yetim derneğinin yeni başkanıyım.. Park Jimin"

"Ah öyle mi? Hoşgeldiniz efendim."

"Aynı yaştayız, efendim demeyin lütfen."

Genç kız düşündü;
Aynı yaşta olduğumuzu nerden biliyor?

"Buraya gelme amacım sizi tebrik etmek. Öncelikle burda çalıştırdığınız gönüllü insanlarla kazandığınız paranın %50'si kurum'umuza gidiyor değil mi?"

"Evet doğru biliyorsunuz"

Jimin gülümsedi genç kızın gözlerine bakarak.

"Ben kurum başkanı olarak burda gönüllü çalışmak istiyorum."

"Oh..B-bu-"

Jimin hafif bir kahkaha atıp genç kızın şaşkın suratına baktı.

"Ben iki işi aynı anda yürütebilirim. Tabi izniniz olursa(?)"

"Bu çok iyi olur."

Jimin aşık olduğu kızın yüzünü aklına kazıyordu. Daha önce yaptığı gibi.

Genç adam düşündü;
Beni etkin altına alıyorsun Elys..