Sung Ah noonayı gördüğümde içimde kelebekler uçuyor gibi oluyordu. Gözlerimi ondan alamıyordum. Sanki her şey donup kalıyordu, biz hariç. Sakarlaşıyordum, kalbim güm güm atmaya başlıyordu.
Bunu abilerime anlattığımda 'Ergenlik çağındasın ondandır.' diyorlardı. 'Ama BamBam'de ergen ona neden olmuyor bunlar?' diye günlerce düşünmüşlüğüm var.
Bazen Bambam'e ölümcül lazerler bile atıyorum, gözlerimle.
Bambam farkettiğinde kafamı indirip bir şeylerle uğraşmaya başlıyorum. Bu çocuğu bias seçenler var. Tanısanız seçmezsiniz.İyi hoş çocuk...değil, maalesef.
"Ya, Yugyeom. Hadi gel!" dedi, JR. Oflaya puflaya yerimden kalktım. A'nin dansı çok basit olsa da...ne saçmalıyorum ben zor bir dansı var.
Şarkıyı açtılar ve dans etmeye başladık.
Yorulmaya başlamıştım. Boynumdan aşağıya süzülen terleri hissedebiliyordum. O kapıdan içeri girene kadar. Kapıdan içeri girdiğini gördüğümde yavaş, yorulmuş ben birden canlandım.
Dans etmeyi durdurduğumuz da Mark bana garip garip bakıyordu. 'Bir şey mi oldu?' dermişcesine ona baktım. Hayır anlamında kafasını salladı. Sonra Jackson'a yaklaşıp "Sorunlu olabilir mi gerçekten?" diye sordu. Benim hakkımda gerçekten böyle mi düşünüyorsunuz, Bay Tuan? Sizden böyle bir şeyi beklemezdim! Kendi kendime triplere girmiştim.
Girdiğim tripten Sung Ah noona 'ben gidiyorum' demesiyle çıkmıştım. Bazıları 'Sonra görüşürüz. ~' 'Bye.' gibi şeyler söylerken ben kendime gelmekle meşguldüm. Kendime geldiğimde hızlı bir şekilde çıkışa doğru yürüdüm.
Aslında hızlı yürümedim, koştum!
Merdivenlerden inen kızın omzuna ASILDIM. Acı bir ifade ile bana döndü. Beni tam bir şekilde gördüğünde, buruk bir şekilde gülümsedi. "Noona, zamanın var mı?" diye sordum.
Biraz daha sana bakmam gerekiyor. Lütfen zamanın olsun!
"Bir sorun mu var?"
Neden sadece, 'Evet zamanım var. Bak bana sen.' demiyorsun ki.
"Aslında bir şey soracaktım." dedim, elimi enseme götürürken. Saatine baktı. "Tamam. Sor bakalım." dedi, tatlı ama telaşlı bir gülümsemeyle.
Aklıma ilk gelen soruyu sordum. Abilerime her zaman sorduğum soruyu, "Biri var. Ona her bakışımda kalbim hızlanıyor ve sanki biz haricindeki her şey duruyor...Onu göremediğimde ise hayal olarak karşıma çıkıyor." dedim. Anlamaz bakışlarımla ona baktım. "Bunun sebebi...ne?" Gözlerimi gözlerine diktim. Kafasını sallayıp 'hımm'ladı.
"Sanırım, onu seviyorsun." Saatine bakıp ekledi. "Gitmem gerek, Gyeomie~."
Yani sevgi bu muydu?
Yalnızca göz yanılması
ve
Yalnızca, acı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My First Love ♔ GOT7 ✓
Fanfic*tüm hakları yastığımın altındaki defterde saklıdır. ©Taenry *kitap tasarımı için @darknesshcr 'ye teşekkürler. ♥
