Mahmut

157 3 3
                                    

Hepimiz daha anın şokundayduk. Bu yaratık eski çağlardan fırlamış bir dinazoru andırıyordu. Kafası bir gergedan, vücudu ise kertenkele gibiydi. Buna bir isim koyalım dedi Deniz. 

"Pembiş!"

" Eveet bir pembişimiz eksikti Deniz!" dedim. Evimizde bir şürü yaratık olmuştu. Biz bunları ailemizden saklayarak nasıl bakacaktık? Ya Pembiş büyünce kocaman birşey olursa?! Allahım, düşünemiyorum bile!.

" Yaa ne olmuş bakarız işte, nesi varmış?"

"Deniz, bu kadar yaratığa nasıl bakacağız? Zaten Murdu ve Arpa yetiyor da artıyor bile! Bir de Pembiş'e nasıl bakarız?!" Çok sinirlenmiştim sözler ağzımdan öylece çıkıvermişti. Murdu alınmışa benziyordu.

"Murdu ben-ben özür dilerim.. Öyle demek istememiştim..."

" Önemi yok, istenmediğimiz yerde durmayız. Doğru söylüyorsun, biz iki küçük çocuğa çok yük oluyoruz. Keşke beni o dolapta bulmasaydın bunların hiç biri olmazdı..."

" Murdu ama-"

" Tamam Janset uzatmaya gerek yok. Bugün bizi anahtarcıya bırakırsın olur biter hem orada kendimize başka arkadaşlar buluruz. Hem belki kocam Mahmut da oradadır. Pembiş'i de hayvanat bahçesine verirsin olur biter.."

"Ne?" diye cikledi Deniz.

" Ama Murdu, şu an saçmalıyorsun" dedim. Gerçekten çok uzatmıştı. Öyle demek istememiştim ama ağzımdan çıkıvermişti. O anda aniden annem odaya girdi.

" Ne oluyor burada? Ne bağrışıp duruyorsunuz?" Bir anda gözleri fal taşı gibi açıldı. Onları saklamayı unutmuştum. Hemen anın şokuyla önlerine geçtik. Ne var dermişçesine anneme baktım.

" O- onlar da neydi?" bizden cevap beklermiş gibi yüzümüze bakıyordu.

"N-ne?" dedim. Korkudan domates gibi olmuştum. Ya annem onları görseydi, ne yapardı? Deniz'e baktım o da aynı şoku yaşıyordu. Annem yanımıza yaklaşıp bizi itmeye çalıştı.

" A-anne, lütfen" artık direnmeyi bırakıp yalmarmaya başlamıştım. Annem artık dayanamayıp bizi itti ve gördüğü an ağzı açık olduğu yerde dona kaldı.

*************

TÜLİN'İN AĞZINDAN ( JANSET'İN ANNESİ)

Aman Tanrım. Bu Janset 'lerin odasındakı bu 2 canlı gibi olan anahtar ve şu değişik kertenkele de neydi öyle?! Şu an öylece yerimde çakılmış duruyorum. Ne diyeceğimi de bilmiyorum! Zorla kekeleyerek sordum.

" Bu- bunlar da ne?!!" birbirlerine bakınıp duruyorlardı. Galiba onlar da ne söyleyeceklerini bilmiyorlardı. Janset cesaretini toplayarak konuşmaya başladı (yani öyle görünüyordu)

" Anne açıklayabiliriz, ama çok karmaşık. Nasıl açıklayacağımızı bilmiyoruz."

Onları biraz olsun rahatlatmak ve daha da germemek için yatağa oturdum ve yanıma oturup anlatmalarını istedim.Mecburen gelip oturdular. "Haydi anlatın bakalım."

Janset hepsini anlatmaya başladı. Onları şaşkınlıkla dinliyorum. Latife hanım köşküne hırsız gibi girdiklerine inanamadım. Önce biraz inanmamıştım ama sonra anlattıkça inandırıcı gelmeye başladı.

" Evet hepsi bu kadar" dedi ve soluğunu verdi. O kadar hızlı anlatmıştı ki soluğu kesilmişti. Soracak sorum yoktu. Çünkü Janset herşeyi en ince ayrıntısına kadar anlatmıştı. Hala daha gözlerime inanamıyordum.

" Anne, boğazım kurudu, ben su içip geliyorum." dedi ve su içmeye gitti. Ben ve Deniz baş başa kaldık. 

Janset Ve DenizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin