Sehun elinde bulunan anahtarı zindanın kilidine geçirdi ve kapıyı açtı. Su Ah'ı yerde ölü bir şekilde yattığını fark edince ayağının ucu ile kızı dürtükledi.
"Hey el değmemiş elmas kalk hadi! Özgürsün! Free!" Su Ah ani bir haraketle Sehun'un ayak bileğini tuttu.
"Bana... yemek ver." Sehun ayak bileğini kızdan kurtardıktan sonra onu kaldırmak için kolundan tuttu.
"Hay hay. Kahvaltı için seni bekliyorlar zaten." Su Ah mutluluktan parlayan gözleri ile Sehun'u takip etti.
♣
Aç kaldığı sürece aklında sadece yemek vardı. Şu an burada bulunma amacını bile unutmuştu. Tabağında bulunan çeşit çeşit yiyecekler ile aşk yaşarken Hayırsız Baekhyun ve Manyak Kral içeri girmişlerdi. Kral, Haru'yu yanında bulunan yuvasına oturttuktan sonra kendi yerine oturdu. Baekhyun ise yanında ayakta dikildi.
'Bir dakika ben neden kral ile yemek yiyorum?' Aslında konuyu daha detaylı düşününce bu lüks yemekleri neden yiyordu? Minseok bir kaç belge ile Suho'nun yanında belirdi.
"Efendim yakın zamanda sefer yaptığım X Ülkesinden çıkardığımız sonuçlar. Dün Kyungso tarafından hepsi düzenlendi ve belgelendi. Yedekleri de hazırlandı." Suho içeceğinden bir yudum aldı ve belgelere baktı. Su Ah bu sırada tüm dikkati ile kralı izliyordu. Şu an karşısındaki kişi dün çocuksu davranış sergileyen kral mıydı? Suho şu an sanki tek amacı buymuş gibi belgelere bakıyordu. Dün sahip olduğu çocuksu bakışların yerini gerçek bir yetişkin bakışı almıştı.
'Göründüğü kadar çocuksu değilsin demek Kral Joonmyeon...' Su Ah elini çenesinin altına koydu ve dirseğini masaya dayadı. Suho, Minseok'a bazı emirler verdikten sonra Su Ah'a geri döndü.
"❀GÜNAYDIN BENİM İŞLENMEMİŞ ELMASIM!❀"
'BÜTÜN LAFLARIMI GERİ ALIYORUM!' Su Ah yüzüne ağlamaklı bir ifade ekledi. Daha deminki yetişkin bakışların yerini şu an eski çocuksu bakışlar almıştı.
"Dün beni çok şaşırttın biliyor musun? Benim el değmemiş, işlenmemiş, güzeller güzeli elmasım dün canavar gibiydi! Gerçekten ilginç birisin değil mi?" Suho yarım bir gülüş ortaya atınca atmosfer de hissedilebilir bir ağırlık oluşmuştu. Su Ah kendi çapında kahkaha attı.
"Ahahaha o gülüşte ne öyle? Yoksa bana sinirlendiniz mi e-fen-dim?" Efendimde ki alayı anlamamak için zihinsel bir soruna sahip olmak lazımdı. Baekhyun durumun iyiye gitmediğini fark edince hemen ortaya bir laf attı.
"Ahahaha bu atmosferde ne böyle! Bugün ne yapacağız bakalım bunu tartışmalıyız şimdi." Baekhyun kapının önünde bulunan saray çalışanlarından sandelye getirmelerini istedi. Çalışanlar sandalye getirdikten sonra Baekhyun hemen sandalyeye çömdü. Kötü atmosfer ortadan kaybolmuştu ve Su Ah ile Suho yemeklerine odaklanmıştı.
"Benim belli bir planım yok." dedi Su Ah. Baekhyun uzanıp Su Ah'ın kolunu cimlikledi.
"Nasıl yok, disiplin eğitimine ne oldu?! Hiçbir şey düşünmedin mi?!"
"Özür dilerim dün o kadar rahattım ki (!) hayal dünyamda bunları unuttum. @%$&^/^*½& HERİF DÜN AÇLIKTAN ÖLECEĞİM SANDIM! HAYIRSIZ VELET! BIRAKTIN BENİ ORADA İT HERİF!"
"Doğru dün sen zindandaydın..." Baekhyun kafası ileri geri anladım bakımından sallarken Su Ah masaya kafa atıyordu.
"@>£#$½$'^+! HAYIRSIZ HERİF BENİ NASIL UNUTURSUN!"
"BEN MEŞGUL BİR İNSANIM TAMAM MI?!"
"HEPİNİZ SUSUN YOKSA HARU'YU ÜZERİNE SALARIM!" Suho elindeki çubuklan sırasıyla ikisini gösterip tehdit etmeye başladı. Su Ah saçını düzeltti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mad King
FanfictionKral ile tek başedebilecek kişi Kim Su Ah'dı. Mad King. Zgezge♥Yuki♥ Dünyasından Tüm hakları saklıdır ©