Bölüm 5

1.1K 73 13
                                    


Ali Ceren'i dışarı da bırakıp odaya girer.
Gördüğü karşısında donup kalsa da ağzından sadece şu kelime çıkar;
'Barış..'
ALİ:
Bu, bu olamazdı, onca zamandan sonra böyle mi görecektim onu?
Gördüğü karşısında daha da emin olmak için yavaş adımlarla yaklaştı biraz..
'Barıştı bu. Biraz büyümüş gibiydi sanki ama o'ydu yavaşça konuştu;
- Barış? Geçmiş olsun..
Barış gözlerini hafifçe araladı fakat karşısında ki kişiyi de konuştuğu cümleleri de idrak etmekte zorlanıyor, kararıyordu gözleri.

BARIŞ:
Kafamın içinde beliren uğultuyla hafifçe araladım gözlerimi, neydi kimdi anımsayamıyorum. Doğru düzgün göremiyorum bile. Tekrar bir ses daha
'Barış?' Doktor olduğunu düşünüyorum ki sesi de çok tanıdık geliyor hay sikeyim kaza yaptım resmen..
Tek hatırladığım şey en son o şarkı da kaybolmuş olmam, umarım kimseye birşey olmamıştır. Aptal bir adamsın Barış!
Ali: Beni duyuyor musun Barış?
Herşey sanki biraz daha netleşiyordu, kendimi zorlayıp başımı biraz doğrulttum*
- A-Ali? *siktiğimin yerinde bu bana beynimin bir oyunu mu!*
Ali: Barış sen nereden çıktın böyle, veya nasıl çıktın önce onu anlat bilerek mi gelip benim kız arkad-
- Bir dakika bir dakika siz Yaprakla sevgili misiniz?
Bu cümleyi kurduktan sonra Ali o sert bakışlarını bir an da gözlerime dikti.
Ali: Ne Yaprağı sayıklıyorsun yine sen! Bana bak Ozansoy hem gelip benim k- *biraz durakladı*  Neyse ne yoldan geçiyordum kaza yapanın sen olduğunu görünce öylece bırakamazdım orada dikkat et bir dahakine.
- Ali.. Yaprak iyi mi?
Ali: Yaprakla mutluyuz.
'Bir hışım odadan fırladı, söylediği yalan karşısında ne kadar rahatsız hissetse de Barışın Yaprağa tekrar yaklaşmasını istemiyordu. Bencillikti bu fakat istemiyordu işte.. Zaten bir daha nerede görecekti ki..?
                           2 gün sonra*
YAPRAK:
Bugün okulun ikinci günü Ceren çok iyi ve biz de kalıyor. Ali kazadan çok etkilenmiş olmalı ki o günden beridir tuhaf.. Ceren'i kaybetme korkusu onu yıpratmış olmalı Ceren'nin kaza yaptığı kişi ise ölmüş. Belki de Alikuşumun içi buna burkulmuştur.
Sinan: Balım neden sürüden ayrılmış koyun gibi burada böyle masum masum oturuyorsun?
- Ya Sinankuşum sen onu bunu boşver de bu üniversite güzel şeymiş he
Oğuz: Ohooo babuş sende daha göreceğimiz yaşayacağımız çok şey var etrafta gezinen cicikler var *gülüşmeler
- Ben derse gidiyorum öptüm muck muck muck
Sınıfa gidip kulaklığımı takıp kafamı sıraya koydum e biraz uyusam hiç fena olmazdı. Bir süre sonra başımı kapıdan tarafa çevirip gelip geçen insanları inceliyordum ki tam o sırada kapının önünden hızlı bir şekilde öyle tanıdık bir yüz geçti ki, sanki.. Sanki o Ba- yok canım Yaprak sende.. AMA O GERÇEKTEN BARIŞ'A ÇOK BENZİYORDU. Böyle sapsarı kafalı, uzun boylu..
Yaprak birden yerinden fırlayıp kapının önünde belirdi fakat çoktan gitmişti bile sapsarı kafalı, uzun boylu çocuk.

BARIŞ;
Hiç sevmedim bu okulu etrafta birbirinden iğrenç bakışlar, gereksiz samimiyetler. 'Burada uzun kalmayacak gibisin Ozansoy'
Kafeye inip en kuytu köşeye kahvemi de alıp oturdum günlerdir kafamı kemiren o konuyu tekrar masaya dökmeliydim.
Ali neden hiç birşey merak etmedi? Onca zaman sonra neden kaçar gibi uzaklaştı benden? Onun İzmir de ne işi var? Yaprakla gerçekten..
Herşey boka sarmış durumda. Biliyorum herşey o kutunun ortaya çıkmasıyla başladı, lanetlisin sen Barış LANETLİ. Öyle boş boş otururken bir anda daha kalacak bir evimin bile olmadığı aklıma geldi. Otel de daha nereye kadar? Kendime kalacak biryer bulmak için okuldan ayrıldım ve okula yakın bir kaç eve göz gezdirdikten sonra o minicik bahçesi olan şirin ev beni kendine çekti. Cam da asılı duran numarayı arayıp evi satın almak istediğimi söyledim. Veee işte o ev artık benim yepyeni bir başlangıçtı bu yeni okul, yeni ev, yeni insanlar.. Tam o sırada telefonum çaldı.
'Bilinmeyen numara arıyor..'
- Alo?
BN: Merhaba Barış numaranı okul idaresinden aldım, klüp seçimi yapman gerekiyor fakat sınıfta yoktun. Seni bilgilendirmem için benden rica etti hoca, bir an önce okula gelip klübünü seçmen gerekiyor önemli.
- Sen kimsin?
BN: A pardon ben Duru, iyi günler :")
- Teşekkür ediyorum, görüşürüz.
Telefonu kapatttıktan sonra okula gidip önce basketbol, Gezi ve Gitar kurslarına adımı yazdırdım şimdi ise Duru'yu bulup ona teşekkür etmek istiyordum. İyi de koskoca okulda nasıl bulacağım? Diye düşünürken numarasını kaydedip whatsapp profil fotoğrafına bakmak aklıma geldi, daha kolay bulabilirdim.

 İyi de koskoca okulda nasıl bulacağım? Diye düşünürken numarasını kaydedip whatsapp profil fotoğrafına bakmak aklıma geldi, daha kolay bulabilirdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Duru Şahin

Çok tatlı bir kıza benziyor onu bulmam daha kolay şimdi. Önce sınıfa sonra kantine ve en son spor salonuna indim. Ona çok benzeyen birisi voleybol oynuyor yanında ise 3 kız 1 erkek var, o olmayadabilir sonuçta fotoğraf da gözleri kapalı nereden bilebilirim? Heh en iyisi ortaya seslenmek..
Duru?
Bana baktı, tahminlerim doğruymuş el kaldırdım. Soru soran bakışlarla yanıma geldi.
- Ben sana tekrar teşekkür etmek istedim.
Duru: Pardon ben çıkaramadım kusura bakma?
- Doğru ya nereden çıkaracaksın Barış ben :")
Duru: A Barıış hiç önemli değil yardımcı olabildiysem ne mutlu.
- Yani tabibi yardımcı oldun kimse umursamayabilirdi
Duru: İyi ki de umursamışım.
Göz kırpıp yanımdan ayrıldı, tuhaf ve hoş bir kız.
Barış spor salonundan çıkıp kayıt yaptırdığı gezi kulübüne gitti kapının önüne geldiğinde içeride çok tanıdık bir ses duymasıyla durakladı;
'O gitarı oraya kim koydu ulan ne işi var bunun benim oturacağım yerde!?'

⚫️ Bölüm Sonu ⚫️

Aman aman kimmiş bu Duru şsöxşsöxşsöşzşxşs umarım beğenirsiniz sizi seviyorum görüşlerinizi bildirirseniz çookkk sevinirim muah.

Yıldızların Altında - YapBarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin