Just, Can't You Love Me..?

II

Konser alanında büyük bir gürültü koparken Sehun korkuyla sandalyeye basarak destek aldı, atlayarak platforma çıktı ve koşarak yere çöktü. Luhan'ı kollarına aldı. Yüzü bembeyaz olmuştu. Luhan'ın yüzünü okşayan elini hemen onun dizlerinin iç kısmına sokup bacaklarını kavradı ve ayağa kalktı. Etrafındaki üyeler açılıp ona yol verdiler. Sehun platformdan inip sahneden çıkacakken hayranların sesleriyle hızını kesmeden onlara döndü. Fanlar tezahüratlar eşliğinde 'Hunhan' diye bağırıyorlardı.

"Onun sağlığından çok benim ona olan aşkımı mı önemsiyorsunuz?!"

Sehun bağırdığında fanlar öncekinden daha sesli bir gürültü kopararak alkışlamaya başlamışlardı. Aşkını itiraf ettiğini anlamayan Sehun gözlerini devirerek sahneden çıktı ve revire yöneldi. Doktor onu hemen karşıladı. Kapıyı açarak içeri girmesine yardım etti. Sehun hemen onu yatağa yatırdı ve doktor onunla ilgilenirken o da izlemeye başladı. Doktor Luhan'ın teker teker gözlerine ışıkla bakıp mırıldandı.

"Tanrım.."

Sehun telaşlanarak bir ona bir Luhan'a baktı.

"Ne? Kötü bir şey mi var?! Ne oldu?!"

Doktor ona dönerek dudaklarını gerdi.

"Dışarı çıkın Bay Oh."

"Hayır!" Luhan'a sarılmak için öne atıldığında içeri giren Kai ve Chanyeol onu tutmuştu.

"YAH! BIRAKSANIZA! BIRAKIN BENİ! ONUN YANINDA KALMAK İSTİYORUM!"

Kai ve Chanyeol zorlanarak Sehun'u adeta sürüklermişçesine dışarı çıkarttı. Sehun sinirden titrerken Kai ona tokat atarak sakinleştirmeye çalışıyordu. Sehun sinir krizi geçiriyordu ve kendine gelmesi lazımdı. Yoksa etrafa daha önemlisi kendine zarar verebilirdi.

~~~~~~

"Ugh-.." Luhan acıyan başının ağrısıyla uyandı. Gözlerini kırpıştırarak görüşünü düzeltmeye çalıştı. Bulanıklık gittiğinde yüzüne kocaman gülümseyerek eğilen 50 yaşlarındaki bir doktor vardı. Muhtemelen konserde görevli olmalıydı.

"Nasıl hissediyorsun, küçük bey?"

"B-Başım.."

"Hala ağrıyor mu?"

"Biraz..Im-bana ne oldu..?"

"Sahnedeyken bayıldın ve şu arkadaşın seni buraya getirdi..." eliyle yan taraftaki koltukta oldukça rahatsız bir biçimde kolunda serum takılı duran Sehun'u gösterdi. Luhan kaşlarını kaldırarak şaşkınlıkla ona baktı.

"S-Serum niye-?" nefesi kesilip gözleri doldu.

"Senin için çok endişelenmiş olmalı. Sinir krizi geçirdi ve onu bayıltmak zorunda kaldım. Öyle kötüydü ki bağırıp çağırıp etrafı yıkıyordu.."

"Neden koltukta y-yatıyor? O-Onu odaya götürmelisiniz!"

Nefesini vererek kollarını göğsünde birleştirdi doktor.

"Denemedim mi sanıyorsun? İlacı enjekte ettiğimde bile yanında kalmak istediğini söyleyip diretiyordu. Bende mecburen oraya yatırdım. Muhtemelen dayanamayıp bayılmıştır."

"Kaç saat geçti?.."

"5."

"Auh.."

"Hey, şimdi onu bunu bırakta senin bayılmana gelelim. Hiç başını bir yere çarptın mı?"

Luhan kaşlarını çatarak dudak büzdü ve düşündü.

"Sakarlığımdan her gün bir yerlerimi oraya buraya çarpıyorum zaten."