p-4

183 20 18
                                    

Herkese merhabalar... Umarım bölümü beğenirsiniz..Bu bölümü ithaf etmek istediğim bir okuyucu var. Adı EsraBayoba .. UmariBölüm geciktiği için özür dilerim..Okuduktan sonra düşüncelerinizi lütfen benimle paylaşın..

BAŞAK

Sabah kaltığım zaman bir an neden kendi odamda olmadığımı anımsayamadım.Ama sonra dün yaşananlar aklıma geldi.Ve korkumu bir kenara bırakıp düşündüğüm zaman bu işte bir tuhaflık olduğunu farkettim.. Hırsız eve nasıl girmişti? Sitenin he tarafı kameralarla korunuyordu... Ayrıca site duvarlarıyla evler arası uzaklık baya fazla..Hırsız güvenlikten giremeyeceğine göre kesin duvardan atladı.. Ama o zaman da kesin kameralara yakalanması gerekirdi.. Ah ! düşünmekten iyice başım ağrıdı...Nese ya..

Acaba bugün okula gitsem mi? Gerçi babam gitmesen de olur dedi ama evde durursam düşünmekten kafayı yerim kesin. En iyisi gitmek..Aşağı inip bir şeyler atıştırdıktan sonra babamların şirketten gönderdiği araba ile bir kişi beni okula getirdi.İlk iki dersi kaçırmıştım. Üçüncü ders ise çoktan başamıştı.Sınıfa girdikten sonra özür dileyip yerime geçtim.Zil çalınca Öykü ve Melis hemen yanıma geldi.

Öykü:'' Canım geçmiş olsun.. Babam dün olanları yeni öğrenmiş. Bana az önce mesaj attı. Melise söyledim bende.. Dersin bitmesini bekliyorduk yannına gelmek için... Nasıl oldun iyi misin ? "

+" Saol canım... şimdi iyiyim ama dün biraz korktum açıkcası..."

Melis:'Nasıl girmiş peki?Benim bildiğim sitenin girişiyle evler arasında yakalanmadan geçmesine imkan yok...'

+:'Bende bilmiyorum ki Melis'im.Babamlarda o konu üzerinde duruyorlar zaten."

O arada yanımıza bizim grup geldi.Hepsi saymaya başladılar. Onlara hak veriyorum onların yerinde bende olsam bende aynı şeyi yapardım. Ama Tamar'ın hareketleribeni en çok üzen şey oluyor.Hiçbir şey söylemedi .. İnsan en azından bir geçmiş olsun felan der.Sınıftaki neredeyse hiç muhabbetim olmayan insanlar bile gelip geçmiş olsun derken Tamar hiç takmadı. Öyle olsun bende onu takmam . Hayır ergenler gibi trip atmıyorum ama gururuma da dokunmuyor değil.

Mert:" Hadi gelin bu derse girmeyelim."

Demir:"Ulan Mert ağzından ilk defa mantıklı bir laf çıktı."

Mert:"sus lan! Ben sen miyim ? Ben hep mantıklı konuşuyorum."

Demir:1 Hadi lan oradan."

Klasik Mert ve Demir... Ama beni gülümsetmeyi başardılar.Ta ki Pınar konuşana kadar..

Pınar:"Tamar, sende gelsene?"

Sanane pınar.. Tamam Pınar'ı severim sonuçta aynı arkadaş gurubundayız ama bu aralar hareketlerine sinir olmaya başlamadığım anlamına gelmiyor..

Bizimkiler de başlarıyla Pınar'ı onayladığında Tamar'da :" tamam" dedi ve hep beraber okuldan çıktık. Okulun yanındaki kafeye gidip oturduk.Yanımıza gelen garsona siparişlerimizi verdik.

Mert , Demir veTamar birer kola , bizim kızlarla ben milkshake , Pınar ise bir limonata aldı.

İçecekler gelene kadar kimse konuşmadı. İçecekler geldikten sonra Mert sessizliği bozdu.

Mert:"Eee ... Anlatın bakalım Başak Hanım, Ege'nin dün sizin yanınızda ne işi vardı?"

+:"Sen nereden biliyorsun ?"

Mert:" Sabah senin neden gelmediğini düşünürken Melis ,acaba hasta mı diyince o çocuk araya girip , yok sanmam dün akşam gayet iyidi, dedi."

Demir:" Onu boşver cevap ver."

+:"Ya bizim aileler yemekteymiş. Ege beni sorunca evde demişler. O da bana bakamaya gelmiş . bizimkiler Başak gelmek istemezse istersen onunla kalabilirsin demişler . O da biraz benle durup gitti."

Öykü:" Hırsız ondan sonra mı geldi?"

+:" Evet yaklaşık yarım saat kadar sonra ."

Melis:" Belki hırsız seninde onunla çıktığını ve evin boş olduğunu düşünüp öyle girmiştir."

+:" Belki ... Bilmiyorum. Neyse ya bu konuyu daha fazla konuşmasak?"

Pınar:" Aynen ya sıkmayın kızı kafası dağılsın diye geldik."

Aah!.. Pınar'ın ağzından son bir kaç gündür çıkan en mantıklı cümle.. derken

Pınar:"Eee.. Tamar anlat bakalım biraz kendinden bahset."

Ah be Pınar! Tam da senin için iyi şeyler söylerken yapılacak şey miydi bu ?

Tamar:" Neden bahsetmemi istiyorsun ?"

Pınar:" Mesela neden döndünüz?"

Tamar:" İstanbul'u özledim diyelim.."

Pınar:" İstanbul'u mu yoksa içinde ki senin için özel olan birini mi, tabi çok özelse cevap vermek zorunda hissetme kendini.."

Sanki anlamadık . Direk sevdiğin var mı diye sorsaydın Pınar..

Tamar:" İstanbul'un kendisi benim için özel.. Yerin altındaki ve üstündekilerle beraber.."

Off be Tamar.. Sana neden kızamıyorum ki ben? Kıyamam ya yerin altındaki kısmını söylerken gözlerinden bir hüzün geçti. Benim de gözlerim doldu. Melis ve Öykü de farklı değiller. Kalkıp Tamar' a sarıldılar. Şuan bende ona sarılmayı o kadar isterdim ki..

Tamar:" Tamam güzellikler .. Sakin olun mi.. Ağlamayın.. Ben iyiyim ." dedi.

Kızlar gözlerini silip yerlerine geçtiler. Benim de hala gözlerim sızlıyor... Tam o arada Ege geldi.

Ege:" Başak iyi misin?"

+:" İyiyim Ege saol."

Ege:" Başak bir şey konuşabilir miyiz?"

+:" Tabi seni dinliyorum.."

Ege:" Burada konuşmasak olmaz mı? 2 dakikalığına dışarı gelir misin?"

+:" Tamam."

deyip ayağı kalktım ve Ege'nin peşinden gitim.

+:" Evet seni dinliyorum."

Ege :"Bak Başak bugün olanları öğrendiğim de sana bir şey olacak diye çok korktum. Ve sana ne kadar değer verdiğimi fark ettim. Ve seni daha iyi tanımak istiyorum."

Bir müddet sessizlik oldu . Ama bu sessizliği bozmaya hiç niyetim yoktu .Çünkü ne diyeceğimi bilmiyordum.

Ege:" Uzun lafın kısası seni tanımama izin verir misin ?" deyip elini uzattı...

Tam ona bakıcakken arkadan bize bakan bir çift gözle karşılaştım...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 05, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

PiyanoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin