Masum Bir Kız

138 11 4
                                    

          Evet artık köşeye sıkışmıştım. Ben onları bu halde görmek istemezdim. Ne yapacaktım? Üstelik eylül beni bu halde görmüşken... Kesin aileme söyleyecekti. Bir el bana doğru yöneldi. Kafamı yavaşça kaldırdım. Gözlerimi kapatan saçlarımı elimle düzelttim. Evet o hep düşünceliydi. Young Jae :) Beni nazikçe kaldırdı. Utancımdan yerin dibine girmiştim. Bir olay çıksa da kaçabilsem diyordum. Normal olarak karşılaşsaydık onlara yapışıp hiç bırakmazdım. Hayatımın 6 prensi karşımdaydı ve ben hiçbir şey yapamıyordum. Evet yanlış değil Junhong tam karşımda. Ama utancımdan konuşamıyordum bile. Herkes şaşkın bir şekilde birbirine bakıyordu. Tek yapabildiğim utandığımda tırnağımla oynamaktı. Sonunda kapı açılmıştı. İçeriye gözlüklü bir kadın girdi. Gerçekten ürkütücü görünüyordu. Tüm grup onu selamladı. Kostümleri hazırlamak için çağırmış. Mine özür dileyip beni kolumdan sürükleyerek dışarı çıkardı. Ahhh !! yeterince utanmıştım. Arabaya bindiğimizde Mine'nin kızgınlığı yüzünden okunabiliyordu. Tek yapabildiğim Mine'ye yalvarmaktı.
- Mine... sana yalvarırım aileme bir şey söyleme. İnan bana isteyerek bunu yapmadım. Zaten bu olaydan sonra kovulurum. 
- Tamam ailene bir şey söylemeyeceğim. Çaylak olmayı sen istedin ve patronunla da konuşacağım. İlk geldiğin gün o kartı aldın. Ne yazıyordu ? Kart nerede Eylül ? O kartı geri istiyorum.
- Mine ben o kartı aldım sonra eve çıktık. En son pantolonumun cebindeydi. Sonra nereye gitti gerçekten bilmiyorum. Gerçekten içine bakmadım. Ne yazdığı hakkında bir fikrim yok.

-Tamam eve gidelim orada konuşuruz bunları.
Mine tahmin ettiğimden daha tepkisizdi. Acaba bir şey mi olmuştu?  Neyse ki biraz sonra evdeydik. Mine tepkisizdi. Bana tek dediği ''açmısın ?'' olmuştu. Kafamı salladım. Birazdan zil çaldı. 

-Mine ben bakarım, dedim.

Kapıyı açtığımda Daehyun karşımdaydı. Gözlerimi iki kat daha büyültmüştüm. Şaşkınlıktan ağzımı kapatamıyordum. Acaba evi mi karıştırmıştı? Yanlış geldiniz galiba diyip kapıyı kapattım. Neee !! kapıyı mı kapattım ?
- Mi -mi -mi mine  ka-kapıyı kapattım Daehyun'a..
- ne! Daehyun'un yüzüne mi ? 
Bana gülmekten kapıyı açmayı unutmuştu.. Kapıyı açıp içeriye davet etti. Ben tabiki yine utanmıştım. İnanamıyordum. Yıllardır hayalini kurduğum kişiler evimize geliyordu fakat ben hep elime yüzüme bulaştırıyordum.
- kirayı istemeye gelmiştiniz galiba :)
Evet bu sözü duymamla yıkılmıştım... Biz Daehyun'un evinde mi oturuyorduk ? Mine'nin arkadaşım dediği kişi Daehyun muydu ? 
      Beni eliyle işaret ederek;

- Sen bugün yere düşen kız değil misin ? Mine ile ilişkiniz ne ? Arkadaş mısınız ?
- Mine benim kuzenim. Siz nereden tanışıyorsunuz ? 
Resmen hesap soruyorum sanırsam benim aklım gitmişti of.... Daehyun lavaboyu sormuştu. Üst katta olduğunu söylemiştim. Dur bi dakika odama girerse ? Merdivenleri çıkana kadar odama girmişti bile.
Eyvahhh!! Yatağımın başında koskocaman B.A.P posterini gördü. 
-Sen bizim hayranımız mısın o.O
- Ee -EVET.. 
Utancımdan ne diyeceğimi bilmiyordum. Lavaboyu gösterip aşağı indim. Her şey eline yüzüne bulaştıran masum bir kız.. Ahh ne güzel!
Az sonra Daehyun da aşağıya inmişti.Mine sert bir ses tonuyla;
-Eylül sen odana geçmelisin.
Sıkıla sıkıla odama doğru adımlar atıyordum. İyi de neden gitmemi istemişti ? Tabi yaaa!! O kart kesinlikle Daehyun'dan gelmişti. Merakıma yenik düşüp bir kenarda onları dinliyordum.
- Eylül'ün bizim fanımız olduğunu bilmiyordum :)
- Fan mı ? Rersmen sizin için ölüyordu. 13 yaşından beri sizin fanınız. Hastalığından dolayı benim yanıma geç geldi.
- Pardon ne hastalığı?
-Eylül lösemiydi. Bundan başka birine bahsetmezseniz sevinirim. Çünkü o başkalarının kendine acımasını istemez. Her zaman mutlu görünür. Umarım ona biraz daha anlayışlı olursunuz.Sonuçta sizin şirkette çalışıyor :D gülme seslerini rahatça duyabiliyordum...

- Bilmiyordum gerçekten üzgünüm.Elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışacağım. Tabii sana da...
Gözlerim iyice büyümüştü. Daehyun Mine'ye yavaş yavaş yaklaştı. Deri koltuğun gıcırtısı beni yeterince ürküttü. Odama kaçmak istedim fakat kolumu vazoya çarptım. Vazo paramparçaydı ve beni görmüşlerdi. İşte şimdi ben mi yakalanmıştım onlar mı emin değildim. Kalbim dışarı çıkacak gibiydi. Onlar bana ben onlara bakıyordum. Aslında korkmalı mıydım kızmalı mıydım bilmiyorum. Mine bunu benden saklamıştı... Evet. Zaman tam anlamıyla durmuştu....

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 11, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DESPERATELY DREAMSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin