Sabah uyandığımda yüzüme güneş vuruyordu. Mutluydum nedensizce. Yataktan kalktıgımda gözüm kolyeye gitti. Canımı çok yaktığı için gece çıkarmıştım. Ama şimdi tekrar takmaya karar vermiştim. Kolyeyi alıp boynuma taktım. Yine o hafif yanma hissi vardı. Ama hemen geçti. Direk banyoya yönelip güzel bir duş aldım. Üzerime rahat birşeyler giyip aşağı indiğimde annem ve babam bir şeyler konuşuyorlardı. Ben gelince hemen sustular. Genellikle beni üzen şeyleri bana açıklamadan önce böyle sessizce konuşurlardı. Sanırım tekrar yurtdışı seyahatlerinden birini yapacaklardı. Bu benim işime gelirdi. Yalnız olmayı severdim. Yani zaman bana yalnızlığı öğretmişti. Annem ve babam bana destek oluyorlardı ama gece yatağıma girince herşey değişiyordu. Ben yine düşüncelerimle yalnız kalıyordum. Ama dediğim gibi ben yalnızlığa alıştım... Annem ilk olarak söze başladı. "Dan sana bazı haberlerimiz var." Sessizce dinledim. "Ben ve baban 2 haftalık bir seyahata çıkıyoruz. Seni de evde yalnız bırakmamak için hep beraber gideriz diye düşündük babanla."deyince zaten belli olan kararımı onlara söyledim. Bu onlarında işine gelirdi. Benim onlara ayak bağı olmamı istemediklerini söylemeseler de biliyordum. "Ne zaman gidiyorsunuz?" Dedim. Annem biraz şaşırmıştı ama pek belli etmiyordu. "Bu gece gidiyoruz." Dediğinde açıkçası bende biraz şaşırmıştım. Bu kadar erken gideceklerini beklemiyordum. Ama gidecekleri için mutluydum. Koskoca 2 hafta beni bekliyordu. Heyecanlanmıştım. Yaz tatili olduğu için okul olacak diye bir derdim de yoktu. Annem masadan kalkmadan önce "Gelmeyeceğine emin misin Daniella?"dedi. Babam konuşmamıştı. Benim soğuk tavırlarımı çocukça bulduğu için benimle pek konuşmuyordu. Açıkçası pek de umrumda değildi. Bende hemen kahvaltımı edip odama çıktım.
Biraz temizlik yapmam gerekiyordu. Odam çok dağınık olduğu için umutsuzca baktım. Çok uzun sürecekti bu temizlik. Temizliğe başlamadan önce bilgisayarımdan twenty one pilots - Chlorine açtım. Ve sesi sona aldım. Yaklaşık 2 saat boyunca temizlik yaptım. Odam pırıl pırıl olmuştu. Kendimle gurur duyuyordum. Odamın kapısı açılınca o tarafa döndüm. Annem gelmişti. "Dan bizim erken çıkmamız gerekiyor. Senin için sorun olur mu?" Deyince, " Hayır olmaz keyfinize bakın. " Dedim. Annemde anlayışla karşılayıp bana sıkıca sarıldı. Kulağıma " Seni seviyorum Dan. Kendine iyi bak." dedi. Artık 18 yaşımda olduğum için evde yalnız olmam onlar için pek sorun teşkil etmiyordu. Beraber odadan çıkıp babamin yanına gittik. Babam beni şaşırtarak bana sarıldı ve "Seni seviyorum Daniella" dedi ve evden çıktılar. Onlar evden çıktıktan sonra yüzümde bir gülümseme oluştu. Kendimi salonda ki üçlü koltuğa bıraktım. Ve televizyonu açtım. Bir süre oyalandıktan sonra yemek yemek için mutfağa gittim. Allahım yemek yemekten daha güzel bişey olamazdı herhalde. Kendime güzel bir sandviç yaptım. Yanınada soğuk portakal suyu alınca işim bitmişti. Zihnim boş anını bulunca düşünceleri hemen salıyordu. Aklıma Paul geldi. Sırıttım. Iyi bir çocuğa benziyordu. Tabii buna hemen karar veremezdim. Ilk izlenimim bu yöndeydi. Güçlü bir yapısı vardı. Vücuduna bakınca ben spor yapıyorum diye bağırıyordu resmen. Bir an aklıma gözleri düştü. Buz mavisi gözleri vardı. Insanı içine çekiyordu resmen. Ben bunları düşünürken hava kararmıştı. Tabağımı ve bardağımı mutfağa bıraktım. Sallana sallana odama çıkıp banyoda dişlerimi fırçaladım. Odaya geçtiğimde yatak beni çağırıyordu. Hemen yatağa gömülüp gözlerimi kapattım. Uykum olmasına rağmen uyuyamıyordum. Sürekli Paul'un gözleri aklıma düşüyordu. Bir süre sonra kendimden geçtim ve kendimi uykuya teslim ettim...
Gözlerimi açtığımda saç diplerim terlemişti. Ve elektrikler gitmişti. Huzursuzdum. Hava normalden daha sıcaktı. Ağzımın kuruduğunu hissederken yataktan kalktım. Merdivenleri inerken hırıltı gibi bir ses duydum. Kalbim o kadar hızlı atmaya başlamıştı ki ağzımdaydı resmen. Kendimi yanlış duyduğuma ikna etmeye çalışırken merdivenleri tek tek iniyordum. Ve tekrar bir hırıltı sesi.. merdivenin başında ki vazoyu elime alıp salona doğru yürüdüm salonda birşey yoktu. Arkamı dönüp mutfağa girdim. Arka bahçeye açılan kapı açıktı. Nutkum tutuldu... hemen gidip kapıyı kapattım. Ve kilidi çevirdim. Vazoyu tezgaha bırakıp bir bardak su alıp içtim. Bardağı bırakır bırakmaz elektrikler geldi. Oďama giderken tüm ışıkları açtım. Odama girip hızla yatağa girdim. Örtüyü kafama kadar çekip gözlerimi kapattım. Hâlâ korkuyordum. Insan olamazdı bence çünkü hırıltı duyduğuma emindim. Herhangi bir hayvan olsaydı bu kadar sessiz davranabileceğini sanmıyorum. Dizlerim boşalmıştı. Ve ellerim hala titriyordu. Göz kapaklarım yavaş yavaş kapanıyordu. Ve tekrar huzursuzca uyudum...
Ertesi gün uyandığımda çok bitkin hissediyordum. Hâlâ dün ki olayın etkisindeydim. Ölü gibi yataktan kalktım. Banyoya gidip dün gecenin tüm terini attım. Eşofmanlarımı giyip mutfağa indim. Gördüğüm şeyle gözlerime inanamadım...************************************
Ve bir bölümün daha sonuna geldik...》Sizce Daniella'nın gördüğü şey nedir?
Diğer bölümü yazmak için ben bile heyecanlandım😁
Umarım beğenmişsinizdir🌻🌻
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GERÇEK ÖLÜMSÜZLER
VampireSenin hiç mutlu olduğun, sana ait bir hayatın varken bir gecede hepsini senden aldılar mı? Başkaları için kendini, varlığını değiştirip bambaşka biri oldun mu? Benden hayatımı çaldılar ve bambaşka biri olup çıktım! Benim hayatım bir gece de cehennem...