Bölüm10: Dönüşüm🌸

9 2 3
                                    

Multimedya Jared
Keyifli okumalar 🍁
*************************
Lanet olsun! Kabul etmekten başka çarem yok sanırım. Bir gün uyandığımda aynada kendimi vampir olarak görmek istemiyorum. Öyle yada böyle vampir olacağım. en azından kendi isteğimle olmalıyım. Jared karşımda benden bir cevap bekliyordu. "tamam, kabul ediyorum." diyerek kendmi kısa süreliğine bu durumdan kurtardım. jared gülümsedi. Ardından ayağa kalktı ve bana yaklaştı. korkuyordum. Ama bunu belli etmemem gerekiyor. Jared, "Uzan" deyince yüzüne boş boş baktım. Tekrarlayınca bu sefer üstünde oturduğum üçlü koltuğa uzandım. Ve gözlerimi kapattım. Yüzümde Jared'ın nefesini hissettim. Ama gözlerimi açmadım. Daha sonra boynuma uzandı ve beni ısırdı. Hissetiğim acıyla inledim ve gözlerimi açtım. Jared geri çekilince gözlerinin koyu kırmızı olduğunu gördüm. Bilincimi yavaş yavaş kaybediyordum. Son olarak ağzımda giren bir sıvı hissettim. Gözlerim istemsiz olarak kapandı ve uçsuz bucaksız bir karanlığa sürüklendim...

Jared'ın ağzından;

Kan... ahh! mükemmel bir tadı vardı. Ben geri çekilince bana şaşkın gözlerle bakıyordu. Ardından bilinci kaybolmaya başlamıştı zaten. Hemen bileğimi mutfaktan aldığım bıçakla kestim. Ardından kanımı ağzına damlattım. İşte herşey bu kadar. Artık vampire dönüşmesi için bir engel yoktu. Onu salonda bırakıp dışarıya çıktım. Birazdan uyandığında yanında olmam gerekliydi. O... çok güzel bir kızdı. Ona her baktığımda gözlerinde kayboluyordum. Bana aptal kafa dediğinde ona çok sinirlenmiştim. Benim için bunları düşünümesi beni çok üzmüştü...Nedenini bilmiyordum.  Bende zannetmiştim ki...  Herneyse. Böyle şeylerle şimdi kafamı yoramazdım. William ve Mary gelmek üzeredir diye düşünürken, birden kurt kokusu almaya başladım. Koku çok yoğundu. Demek ki kurt halindeydi. Ağaçların arkasından siyah bir kurt çıkınca gülümsedim. Bu Paul'du. Beceriksiz ahmak. Yeni dönüşmüş bir vampirin yanında olmamalıydı. özel bir kurt olduğu için normal kurtlardan 2 kat daha büyüktü. Ben ayağa kalkınca oda insan formuna döndü. Bu çocuğu hiç sevmiyorum. her kızın aşık olduğu sarı saçları ve mavi gözleri vardı. Bana şampuan reklamlarında ki civcivleri hatırlatıyordu. Bunu tekrar hatırlayınca sırıttım. Benimle konuşmadan kulübeye yöneldi. önüne geçerek içeri geçmesini engelledim. "Çekil önümden." dedi, söylediğine takılmadan,

" İçeri giremezsin. Daniella dönüşüm geçiriyor. Senin için tehlikeli."

"Umrumda değil çekil, onu görmek istiyorum."

"Giremezsin diyorum gerizekalı! uyandığında kurt ko-" cümlemi tamamlayamadan kulübenin kapısı açıldı, Daniella koyu kırmızı gözlerle Paul'a öldürecek gibi bakıyordu. Paul, "Daniella!" diye bağırarak Daniella'ya doğru koşup sarılmaya çalıştı. Ancak Daniella onu öyle bir itti ki Paul bizden çok uzağa fırladı. Sırıttım. Paul bunu haketmişti.

Daniella'nın ağzından;
gözlerimi birden açtım. kendimi o kadar güçlü hissediyordum ki. gözüm hiçbirşeyi görmüyordu. burnuma iğrenç bir koku doldu. koku dışarıdan geliyordu bunu net olarak ayırt edebiliyordum. içimde kokunun sahibine saldırma dürtüsü vardı. Ayağa kalkarak kulübenin kapısını hızla açtım. Karşımda bir adam vardı ve koku ondan yayılıyordu. tam ona saldırmak için hazırlanıyordum ki bana bağırdı ve koşarak sarılmaya çalıştı. Onu hızla ittim. Benden çok uzağa fırladı. Koşarak hemen yanına gittim. Tam bir yumruk daha atacakken biri beni tuttu. onu da elimle hızla ittim. yerdeki çocuğu elimle kaldırarak sert bir yumruk attım. O anda iki kişi koşarak yanımıza geldi ve  beni sıkıca tuttular. Birden yeni gelen kadının elindeki torbalar tüm dikkatimi kaybetmeme sebep oldu. kadın elindekileri havaya kaldırarak, "Dikkatini çekti öyle değil mi?" diyerek bana fırlattı. Havada kapıp elimdekilere baktım. Bunlar kandı. hemen açıp içmek istiyordum. Ama kan içemezdim ki. "Sakinleşip, bizi hatırlaman için bunu içmen gerekiyor. Hadi Dan. İç." içmek için sebep arıyordum zaten. Torbanın ağzını dişlerimle açarak kafama diktim. Saniyeler sonra elimdekiler bitmişti. Kendimi çok farklı hissediyordum. Çok güçlü. Yenilmez gibi. Başım çatlayacak gibi ağrımaya başladı. O kadar ağrıyordu ki yere çöküp başımı tutmaya başladım. O anda herşeyi hatırladım. Kim olduğumu, neden burada olduğumu, etrafımdakilerin kim ve ne olduğunu. Jared eğilerek yüzüme baktı ve hafifçe gülümsedi. Ardından beni kucağına alıp kulübeye götürdü. içeri geldiğimizde Paul içeri girmemiş kapıdan öylece bana bakıyordu. Ben az önce onu dövmüştüm öyle değil mi?  Tanrım! Başımı önüme eğerek tırnaklarımla oynamaya başladım.  Jared bu halime kahkahalarla gülmeye başladı. Ona pis  bir şekilde kaşlarımı çatarak baktım. Yüzüme bakınca ağzına fermuar çekti. Ve ciddileşti. Aptal kafa. ben artık bir vampirdim. Ve sanırım artık buna uygun davranmam gerekiyor. "Artık çalışmalara başlayabiliriz. Dan." çalışma mı? "Artık vampirim. Benden birde çalışmamı mı istiyorsunuz?" işte sanırım hayatım asla ama asla artık eskisi gibi olmayacak... Bunu geç farkettiğim için kendime kızdım. Jared tekrar konuşmaya başladı. "Bak Dan, sen özel bir vampirsin. ve bazı güçlerin var. Bunları kullanmayı öğrenmen gerek. Bize savaşta sıradan bir vampir olarak yardım edemezsin öyle değil mi?" Evet savaşta onlara sıradan bir vampir olarak yardım edemem. Bu konuda onlara hak veriyordum. "Lanet olsun tamam! madem bir kere bu işe girdim tam yapayım bari.." diyerek kabul etmek zorunda kaldım. "Güzel." diyerek konunun kapandığını anladım.. 

"Dan hadi kalk. Seni bir yere götürmem gerekiyor."



UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR:)


GERÇEK ÖLÜMSÜZLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin