Bölüm-2

8 0 0
                                    

Nefesi ciğerlerine kadar çekti ve anlatınca derdi azalacakmış üstüne çöken o karabulutlar aydınlığa dönecek düştüğü o dipsiz kuyudan çıkacakmış gibi anlatmaya başladı.

-Bundan tam iki yıl önce. Evden alışveriş yapmak için çıktık. Ben, annem ve babam her haftasonu yaptığımız gibi yine alışverişe çıkmıştık. Annem her zaman ki gibi o çok sevdiği çikolata reyonuna yöneldi bizde o sırada ihtiyacımız olan şeyleri market arabasına yüklemiştik. Neyse ödedik poşetleri arabanın bagajına koyduk ve bindik. Babam biner binmez yapmayı ihmal etmediği şey olan emniyet kemerini bağlamayı yine unutmadı. Anneme döndü

-Şu kemerini bağlasan mı artık.

Diye sitem etti. Annem her zaman ki gibi yine aldırış etmeden.

-Ya ne olacak sanki boşver. Dedi

Babam başını soluna doğru buruk bir yüz ifadesiyle salladı ve yola koyuldu. Ben ise arkada yanan sokak lambalarını sayıyorum

-On bir, on iki, on üç, on....

Bir an sağ tarafa doğru döndüm sanki güneş içimize girecek gibi bize doğru geliyordu. Fırtına öncesi sessizlik gibi ve bi o kadar da mahşer yeri gibi. Korna sesleri annemin çığlığı...

Hakan'ın gözleri dolmuştu nasıl devam ettirmesi gerektiğini bilmiyordu. Başını yukarıya doğru kaldırdı sanki orda birşey görmüş gibi akan gözyaşları altında tatlı bir gülümseme belirdi dudaklarında. Üstündeki hırkasıyla gözünden akan yaşları sildi. Tekrardan Elif'e döndü.

-Gözlerim kamaştı sanki o ışık güzel birşeylerin habercisiydi ama öyle olmadı. Gözlerim kapandı ve açtığımda başımda hiç tanımadığım insanlar ve gözümü alan loş bir ışık

-Doktor bey uyandı.

-O an anladım rüya olmasını dilediğim bu kabus bir gerçekmiş hastahanedeydim.

-Anneee! Diye bağırdım her zamanki gibi yine "Efendim kuzum" demesini bekledim, ne bir ses ne bir seda. Sadece hemşirenin

-Sakin ol annen de baban da iyi. Cevabıyla tatmin olmuştum.

-Ama öyle olmamış işte. Ben orada yatarken annem çoktan cennete gitmiş.

Anlatacakları bitmemişti ama daha fazla anlatmak için de bir çaba göstermedi akan gözyaşları yanaklarından aşağıya doğru akıyordu. Hiç beklemediği bir hareketle Elif ona sarılmıştı, yaptığı şey doğrumuydu? Diye düşünmeden edemedi ama belki sarılınca yaraları hafifler diye düşünmüştü. Hakan da ona sarılmıştı öyle kalakaldılar Elif'in annesi bağırana kadar

-Hadi kızım gidiyoruz.

Ayrılmıştı birbirlerini seven ama bundan kendilerinin bile haberi olmayan iki aşık tatlı bir hoşçakal edasıyla elini sallayıp gitmişti Elif. Yine tek kalan Hakan'a evin yolu görünmüştü


Uzun zaman oldu yazmayalı ama yine buradayım. Desteklerini bekliyorum, bir sonraki bölümde görüşmek üzere.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 09, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Viran-ı AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin