\2.bölüm düşünseli/

33 4 0
                                    

"Hillary artık Slytherin'lere kokmuş çorap atmayı bırak!" Diye çığırdı Alice.

"Ama lanet atmak zorlanmadıkça benim doğama uymuyor. En iyi lanetleme yöntemim bu!"

Elphis kıkırdadı. Hillary Slytherin'den bir tek Regulus'a dokunmuyordu. Diğerlerine nazaran onunla çok yakın dosttu.

"Hadi ama Dumbledore bizi bekliyor!" Diyerek Slytherin masasından kalktı Elphis.

Alice üzülür gibi olsa da omuz silkti.

"Bende ne öğreteceğini görmek isterdim. Onu çok iyi dinleyin. Sıradışı bilgiler edinin."

"Tipik Ravenclaw..." Diyerek göz devirdi Hillary. "Merak etme Al, nasıl olsa sana anlatacağız. Seni ayırmadığı mı biliyorsun."

"Tipik Hufflepuff'lı..." Dedi Elphis gülüp. "Hadi Lary!" Diyerek Hillary'i itmeye başladı.

Koridorda yürürken Elphis bir Dumbledore'un ne diyeceğini merak ediyor diğer yandan Hillary'nin sorularını cevaplıyordu.

"Ne kadar kaldı ?"

"Yaklaşık 200 adım..."

"Ne kadar kaldı ?"

"Yaklaşık 191 adım..."

"Ne kadar kaldı?"

"Merlin'in çürümüş sarkık beyni! Sus artık."

Hogwarts Şatosunun batı tarafına geçiş yapıp merdivenleri çıkmaya başladılar.

Kartal heykel göründüğünde Hillary parolayı söyledi.

"Limon Şerbeti!"

Heykel arkasında sakladığı merdivenle yükselmeye başlayınca basamağın üstüne atlayıp yol almaya başladılar.

En sonunda ahşap bir kapıyı aralayıp içeri girdiler.

Dumbledore orada, yarım ay biçiminde ki gözlüğüyle onlara bakıyor ve gözleri ışıldıyordu.

"Aah demek notumu aldınız..."

"Biraz öyle oldu Profesör." Diyerek odaya utangaç utangaç bakmaya başladı Hillary.

Elphis öne çıkıp "Bizimle ne konuda konuşmak istiyorsunuz Profesör? Ve neden Alice gelemiyor." Dedi.

Dumbledore gülümser gibi oldu.

"Mrs.Fawley en yakın zamanda aramıza katılacak. Ama şunu söylemeliyim. Size güvenmem gerekiyor. Şuanlık Mrs.Fawley'e anlayabileceğiniz kısımları size söyleyeceğim. Ama anlatma dediklerim olursa beni dinleyeceğinizi umuyorum."

"Profesör neden? Alice sır tutabiliyor. Ona en az kendim kadar güveniyorum."

"Biliyorum Mrs.Diggle. Ama izleyeceğiniz şeylerden sonra bana hak vereceksiniz. Önce kısa bir giriş yapmam gerek herhalde.

Üçünüzde safkansınız. Şuanki devirde Lord Voldemort'un başa safkanları getirmeyi istediğini biliyorsunuz. En azından safkanlar böyle sanıyor."

"İğrenç..." Dedi Elphis. "Kan ayrımı yapmak."

"Profesör acaba..."

"Teorinizi dinlemekten memnun olurum Mrs.Diggle."

"Safkanları kendi tarafına çekmek için mi öyle diyor. Belki başka bir şeyin peşindedir."

"Hem hayır hem evet..." Dedi Dumbledore.

"Öncelikle Hillary..."

İsmiyle anılınca Hillary kıpkırmızı oldu.

"Safkanları amacı yüzünden kendi tarafına çekiyor doğru. Ama amaçlarından biri gerçekten Melez ve Muggle doğumluları temizlemek. Şimdilik arka planda olsa bile."

"Peki ya asıl amacı?"

Dumbledore güler gibi oldu.

"Büyünün bilinen her sınırını aşıp geçmek istiyor. Karanlık Sanatlar onun hep dikkatini çekmiştir. Ölümü engellemek ve Böcürtünün gerçekleşmesini önlemek istiyor."

"Böcürtü kendi cesedi mi yani?" Diyerek şaşkınlığını gizleyemedi Elphis. "İyide bir insan nasıl ölümsüz olabiliyor?"

"O konuda sadece tahminde bulunabiliriz. Bir çok yol var. Hayat İksirleri ve diğer çeşit büyüler."

"Peki bende bir tahminde bulunabilir miyim Profesör?" Diyerek tek kaşını kaldırdı Hillary.

"Gazetelerde ona karşı koyan ve bugünlerde insanların o topluluktan çok büyük şüpheler duyduğu haberleri var. Zümrüdüanka Yoldaşlığı acaba..."

"İlk senin bulacağını biliyordum Hillary." Dedi Dumbledore.

"Ama Profesör neden sizden ve diğerlerinden şüphe duyup Kim Olduğunu Bilirsin Sen'e yardım ediyorlarki. Bu ona sadece daha fazla avantaj sağlıyor. Sizin önünüzü kapatmış oluyorlar."

"Çünkü desteklerlerse ailelerinin katledileceğinden korkuyorlar. Yoldaşlık şimdiden çok iş başarsa da içindeki üyelerin isimleri gizli tutuluyor. Sayımız okadar yükselmedi daha. Öte yandan Zümrüdüanka Yoldaşlığı'na katılmak bugünlerde ölüm fermanı imzalamak gibi onlara göre. Ölüm Yiyenlerin peşlerine düşeceklerine inanıyorlar."

"Herkes katılabilir mi peki?" Dedi Elphis.

"Okulla bağlantısı kalmamış olanlar sadece."

"Haddi be! Ucundan sıyırdık." Dedi Hillary.

"Artık asıl amacımıza geçelim. Şimdi benim anılarımı sakladığım Düşünselinde hep beraber birkaç bulduğum anıyı izleyeceğiz."

Asasını havalandırıp doğrultunca köşedeki dolap açıldı ve içinden bir aygıt çıktı.

Elphis ile Hillary Dumbledore'un peşine takıldılar.

Dumbledore ise elinde tuttuğu ufak şişeyi Düşünseline döktü.

"Hazır..." Dedi.

Ne olduğunu anlayamadan aygıtın içine girmiş ve siyah dumanlar eşliğinde bambaşka biryere gelmişlerdi.

"Cisimlendik mi?" Dedi Elphis.

"Alice bunu dediğini duymasın. Hogwarts arazisinde cisimlenilmez."

"Ah tabi doğru ya.."

Yıkık göçük bir kulübeydi. İçeride iki kişi vardı. Biri kadın biri erkek.

"Merope! Seni adi pis kofti bir dağınıklığı toplamayı bile beceremiyorsun!"

The Sapphire Trio - HogwartsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin