Adım nihal. Annemle babamı kaybedeli 2 yıl oldu. O korkunç trafik kazasından geriye sadece abimle biz kaldık. Onların artık yanımda olmadığını anlamak uzun zaman almıştı benim için. Herşey o kadar anlamsızdı ki. Neyse ki abim yanımdaydı. Kaza olduğunda ben 15, abim 19 yaşındaydı. Babam olmadığı için abim okulunu dondurup şirketin başına geçti. Herşey iyi gidiyordu.
Dün gece geç yattığım için sabah alarmı kapatıp tekrar uyudum. Uyandığımda ilk dersi kaçırmış olduğumu farkettim. Ama 2. Ders biyoloji sınavım vardı. Lanet olsun! nasıl yetişeceğim! hemen aceleyle üzerimi giyindim ve mutfaktaki kekten bir parça alıp kendimi dışarı attım. Otobüse hızlıca koşarken sert bir şeye çarptım. o da neydi, bir an sersemledim. Duvaramı çarpmıştım acaba. Ama duvar beni tutamaz ki. En sonunda başımı kaldırdım. Bu bir adamdı. Esmer uzun boylu ve yapılı bir adamdı;
"Dikkat et ufaklık" dedi. Ufaklık mı!? Sinirlendim.
"Sen etmelisin, senin yüzünden otobüsü kaçırdım!" Diye bağırdım.
"Tamam sakin ol ufaklık, sanırım okula gidiyorsun."
"Seni ilgilendirmez."
"Gideceğin yere geç kaldıysan seni bırakabilirim"
"Evet, lütfen beni rahat bırak!"
"Tamam sakin ol. otobüsü benim yüzümden kaçırdın öyle değil mi?"
"Evet."
"O zaman seni gideceğin yere kadar bırakmama izin vermelisin, arabam ilerde." dedi ve parmağıyla arabasını işaret etti. Bir an tereddüte kapıldım. Sonuçta tanımadığım bir adamın arabasına biniyordum.
"Peki." dedim
Arabaya bindim. Bu adamla konuşmak istemiyordum ama en sonunda bakışlarından rahatsız olmaya başladım.
"Neden öyle bakıyosun? önüne baksana."
Adam önüne döndü. Sanki gülmemek için kendini zor tutuyordu. Sinirlendim ve devam ettim;
"Siz erkekler hep böylesiniz. Hemen bir kız görseniz bakarsınız. Tam bir pislik bu!"
Adam arabayı kenara çekti. Ben korktum. Sonra eliyle ağzımın kenarını sildi.
"Sanırım biraz daha dikkatli yemelisin ufaklık" dedi.
Utandım. Kıpkırmızı olduğumu hissedebiliyordum. Ama yine de söylediklerimde haklıydım. Erkekler böyledir.
Sonunda okula geldim. Sınava yetişmiştim. Aklıma o adam geliyordu daha ismini bile bilmiyorum. Doğruyu söylemek gerekirse yakışıklıydı. Olanları en yakın arkadaşlarım Şebnem ve Duygu'ya anlattım. Hemen aşk hikayesi yazdılar. Gülüyordum çünkü Daha nerede görecektim ki onu. Bu duruma üzülüyor muydum ne.
Sınavlar üstüste gelince iyice bunalmıştım. Şebnem ve Duygu olmasaydı benim için okulun hiçbir anlamı olmayacaktı. Kızlarla kafa dağıtmak için okuldan sonra bize çağırdım. Odamda otururuyorduk. Kapı çalınca açtım. Bu sabahki adam değil miydi!
"sen nerden çıktın! beni mi takip ediyorsun?"
"Bir dakika, sen Nihal misin yoksa?"
"Evet. sen kimsin?"
"Ben Deniz. Abin evde mi?"
"Evde."
"Güzel" dedi ve gülümseyerek içeri girdi. Şaşırmıştım, kimdi bu adam? Bu adam çok garipti. Sanki bakışları beni hapsediyordu. kapıyı kapattım ve onu abimin çalışma odasına götürdüm.
"Deniz burda ne işim var? Nihal sen odana çık"
Ben odama çıkarken, deniz arkamdan kapıyı kapattı.
Duygu; "düşünceli görünüyorsun, birşey mi oldu?"
"Kızlar o burda"
Şebnem; "kim?"
"Kızlar sabah anlattığım adam, beni tanıyormuş ama ben onu tanımıyorum. abimin arkadaşı heralde"
Şebnem; "kadere bak kızım ya"
"Saçmalama Şebnem ne kaderi onun sevgilisi vardır, belki de evlidir"
...
"Merhaba Fatih"
"Deniz buraya neden geldin?"
"Yüzyüze görüşmeyeli çok oldu değil mi? kaç yaşındaydık 7 mi?"
"Evet öyle"
"Nihal ne kadar büyümüş, güzelleşmiş"
"Uzatma Deniz ne istiyorsun?"
"Ne için geldiğimi iyi biliyorsun. Şirketinin bana tonla borcu var. Nasıl ödemeyi düşünüyorsun?"
"Ödeyeceğim. Bu aralar şirketin durumu iyi değil sen de biliyorsun."
"Sana verecek zamanım kalmadı Fatih"
"Tamam ama..."
"Sana bir teklifim var. Nihal'le evlenirsem bütün borcu silerim ve biliyorsun ki şirketin batmak üzere batmasını engelleyebilirim"
"Sen delirmişsin. böyle birşey olmaz. Benden önce Nihal kabul etmez bunu."
"O zaman borcunu öde, yoksa olacaklardan ben sorumlu değilim. Sana sadece 2 gün veriyorum"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rehine
RomanceHiç bu kadar aşağılanmamıştım. Kendinizi yüzüstü bırakılmış gibi hissedersiniz ya öyle bir durumdayım. Şimdi aşık mı oluyorum ben bu pisliğe, amacı ne ki bu garip adamın.