Rehine

~5~

Otele geldik, gerçekten yorulmuştum. Bu gece birşey olmasını istemediğimden Deniz'in yanında esnedim. Esnediğimi görmesini istemiştim, istediğim de oldu. bana baktı ve güldü. yorgun olmama aldırmadan beni belimden tutup kendine çekti, şimdi bu kadar yakın olmak hoşuma gitmedi. her zaman her istediğini yapabileceğini düşünen insanlardan nefret ederim. onu ittim.

"Napıyorsun!? Gerçekten bu saçma oyundan çok sıkıldım. Artık evime gitmek istiyorum beni anlaman gerekir değil mi? Abim beni neden sana verdi?"

Deniz'in yüz ifadesi biranda değişti, ilk defa böyle bir şekil alıyordu. ne diyeceğini bilemez, çaresiz ve birazda sinirlilik vardı yüzünde... Sanırım biraz sinirli konuştum ama yapacak birşey yok, böyle olması gerekiyor. Bu sözlerimden sonra yatağın kenarına oturan Deniz bir müddet yere baktıktan sonra ayağa kalktı.

"Herşey güzel olacak sen sadece yanımda ve mutlu ol. ben duşa giriyorum çıktığımda da uslu bir kadın olmanı isterim. Abine gelince... Abinle para meselemiz var. Sen benimle olacaksın ben de her ay parayı hesabınıza yatıracağım."

Kadın mı bana kadın dedi. Neyse bundan önemlisi abim beni bir mal gibi satmıştı. kendimi iğrenç bir fahişe gibi hissetmeme neden olmuştu. abimi hiç affetmeyeceğim.

"Her ay mı?! yani yanında ne kadar süre kalacağım?"

"Benimle ne kadar kaliteli zaman geçirirsen o kadar çabuk gidersin."

Hiç birşey söylememe izin vermeden duşa girdi. Ben de onun yokluğundan yararlanıp üzerimi değiştirmek istedim. üzerimi değiştirirken, gözüm Deniz'in koltuğun üstüne atılmış pantolona kaydı. pantolonundan cüzdanını çıkardım ve karıştırdım. Biraz acele etmeliydim beni çıplak bir şekilde cüzdanını karıştırırken görmesini istemezdim. 24 yaşında... görünüşte daha olgun onu gören 30 yaşında der. Nüfus cüzdanındaki fotoğrafta bile yakışıklı doğrusu... birden su sesi kesildi. hemen üzerimi giydim. neyse ki çıplak yakalanmadım. O geldiğinde yatağın kenarına oturmuş televizyona bakıyordum. gözüm farkında olmadan onun çıplak bedenine kaydı. beline sardığı bir havludan başka birşey yoktu üzerinde. gür saçları dağınıktı. inanılmaz geniş ve kaslı bir göğüs yapısı vardı. atletik yapısına bakılırsa onun iyi bir sporcu olduğu belliydi. ceketinin altından bu pek belli olmuyordu. vücudunun bazı yerlerinde yara izleri vardı. onlar kurşun izleri miydi? pek de rahat bir yaşantısı yoktu anlaşılan. Benim gibi ondan nefret eden çok kişi olmalıydı.

"Demek ki sadece ben değilim!"

"Nasıl?"

"O yara izlerini diyorum. sanırım çok düşmanın var?"

Deniz vücudunun görebileceği yerdeki yara izlerine baktı. Çok rahattı.

"Oldukça."

Ben onun kaslı gövdesinden gözlerimi kaçırmaya çalışıyordum. o bedenin bana sahip olacağını aklım almıyordu. şimdiden bunları düşünüp kendime eziyet edemem. Deniz,

"Zaman zaman düşmanlarım oluyor. doğal yollardan öleceğimi hiç düşünmedim zaten."

"Sana birşey olursa ben ne olacağım?"

"Avukatıma talimat vereceğim. yarın ilk işim bu olacak. bana vaktinden önce birşey olursa tüm borçlar sıfırlanacak."

"Seni öldürmem için bana neden veriyorsun."

"Deneyebilirsin. fakat ölmeye çok hevesli değilim. seni tanıdıktan sonra asla! çok güzelsin. inan aklımı başımdan alıyorsun."

"Aklının olduğundan şüpheliyim."

"Senden gerçekten hoşlanıyorum. belki bu vakitte seninde benden hoşlanmanı sağlayabilirim. şu an bana kızgınsın ama inan bana seni memnun etmek için elimden geleni yapacağım. zorba gibi davranmak istemiyorum. eğer izin verirsen iyi bir aşık olmayı tercih ederim."

"Senin aşkını isteyen yok!"

"ben de sana aşığım demedim zaten. ama izin versen çok eğlenceli biri olduğumu görebilirsin."

"Beni eve bırakırsan sana bir şans daha verebilirim. bu daha eğlenceli olur."

"Sana kur yapacak vaktim yok. gerçekten çok yoğunum."

"Bence kendini çok beğenmişsin"

Deniz güldü. "bazen. Gerçek şu ki ok yaydan çıktı seni bırakamam"

"İnşallah o ok döner de senin münasip bir yerine batar!"

Deniz gülerek belindeki havluyu çıkarıp attı. Şok geçirmiştim. şu an karşımda ve çıplaktı. çok rahattı. bunun nedeni de benim daha önce de erkek vücudu gördüğümü sanıyordu. beni rahat ve daha önce birileriyle beraber olmuş sanıyordu. bu hiç heyecan verici değildi sadece korku duyuyordum. bakışlarımı kaçırdım. ne utanmaz bi adam bu.