Sürekli gözümün önüne düşen şapkam artık canımdan bezdirmişti. Çıkarsam kulaklarım donar diye korkuyordum. Kışın en soğuk ayındaydık ve aptal sevgilim beni kapının önünde yarım saattir bekletiyordu.
Bir rüzgar estiğinde montuma biraz daha sarınmaya çalıştım. Bu imkansızdı. Atkımı çıkarıp tekrar sıkıca boynuma doladım. Ellerimi donmadan tekrar cebime soktuğumda kendime bir madalya vermek istedim.
Yavaşça gözümün önünde süzülmeye başlayan kar tanesine baktım. Hiçbiri nasıl birbirine benzemezdi?O kadar çok olasılık nasıl olabilirdi? Ben bunu cidden algılayamıyordum. Sonsuz olasılık imkansız gibiydi. Tıpkı yağmur damlalarının yada kar tanelerinin havada birbirine hiç çarpmadan yere inmesi gibi. Bu insanın zihin sınırını zorlayan bir şeydi.
Kar taneleri hızla inmeye başlamıştı artık. Sanki bir melek o kar tanelerinin elinden tutup kimseye çarpmadan yere indirmeye çalışıyordu. Bir kar tanesini izliyordum o yere düşünce başka birini o düşünce başka birini bu oyunla hipnotize olmuştum.
Karşımdaki apartman kapısı açıldı. Yaslandığım direkten sırtımı ayırdım ve ona baktım. İçim ısınmıştı yine. Onu her gördüğümde olan şey yine olmuştu. Kafamı yavaşça yere eğdim. Bu halime güldü ve yanıma gelip bana sarıldı. " Seni seviyorum" diye fısıldadığında kulağıma güldüm. "Bende seni seviyorum. Kar tanelerinin sonsuzluğu gibi."
Bu fazla romantik oldu sanki. Halbuki ben romantik değilimdir. Bu Samuel-Winter Night dinlerken geldi aklıma. Bi kitaba dönüşmesini cidden isterim. Haa bide alan kişi bana bildirsin lütfennn. Bunu yazarken bu kişinin erkek olduğunu düşündüm ben, sizi bilmem. Bay bayy👋😘❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kar Tanelerinin Sonsuzluğu
Short StoryBaşlığın afili olmasına bakmayın. Kısa hikayeler var içinde fikir bulamayanlar için kitap fikirleri yani ✌😊 ~İsmini içindeki 'Kar Taneleri' isimli hikayeden almıştır.