Sabah güzel bir haftas onu gününe uyanmıştım. Bugünün tatil olduğuna gerçekten sevinmiştim. Üstelik havada buğün güneşliydi. İlk defa güne pozitif uyandığıma inanamıyordum . Buna alışık değildim. Kollarımı iki yana açıp gerine gerine esnedim. Artık kalkma zamanıydı. Ev terliklerini ayağıma geçirip Beyda'yı uyandırmak için odasına gitmeye karar verdim. Ama odasına gittiğim de kimse yoktu. Erkenden uyanmış olmalıydı. Aklıma ilk gelen şey mutfakta olduğuydu. Doğru mutfağa gittim. Tahmin ettiğim gibi mutfaktaydı. Beyda ayak seslerini duyunca bana döndü." Günaydın tatlı ev arkadaşım sen sofraya otur ben geliyorum." dedi gülümseyerek. Bende hemen sofraya oturdum. İmmm çok güzel görünüyordu. Ardından Beyda'da oturdu. Bu kız benim resmen dönüm noktam erkek olsaydım kesin aşık olmuştum.
"Bugün sen ve ben bir partiye gidiyoruz itiraz istemem. Biraz eğlenmen gerek." ne partisiydi böyle hayatımda hiç partiye gitmemiştim. Ama bu benim için bir eksiklik değildi. "Partimi, ne partisi kimseyi tanımadığını sanıyordum." kahvaltı yapmakla meşguldüm.
"Dün marketten gelirken bir kaç çocukla tanıştım. Çok kafalardı onlar çağırdılar bende kabul ettim. Bu arada senin dediğin gibi tehlikeli bir yer değil aksine çok heyecanlı bir semt" dedi. Heyecanlı heyecanlı anlatması benide heyecanlandırdı. Alışık olmadığım duygulardı bunlar. Ama o çocuklar hiç tekin değillerdi nasıl çok kafa insan olduğunu düşünğünü anlayamadım. Gitmemek en iyisi...
* * *
Bu kız beni hiç dinlemiyordu. Hayır gidemeyiz dediğimde kabul etmedi. İnanamıyorum kim güvenir şu sokaktaki zubbelere. Beyda dolaptan bana uygun kıyafetler arıyordu. Benim öyle gösterişli partilik kıyafetlerim yoktu. Rahat giyinmeyi seviyordum çünkü. "İnsanın hiç mi özel günler için kıyafetleri olmaz nasıl kızsın sen" Gözlerine inanamiyor olması bana ilginç gelmişti."Birde benim kıyafetlerime bakıyim belki sana uygun kıyafet vardır" Beyda beni o partiye götürmekte kararlıydı. Geri döndüğün de üstüme elindeki kıyafeti attı. Ne zamandan beri bu kadar kaba olmuştu. "Hadi bu sana kesin olur. Beş dakikaya hazır ol." dedi sırıtarak. Kolumdan tutup hızlıca odama götürdü ve kapıyı kapatıp çıktı...
Aynada kendime baktığıma inanamıyordum. Kendimi hiç böyle görmemiştim. Beyda şaçlarımı beğenmeyince el atmaya karar verdi. Üstünede suratımı boya küpüne çevirmişti resmen. Kumral saçlarıma dalga atıp yeşil gözlerimi ortaya çıkaracak bir makyaj yapmıstı. Elmacık kemiklerimin belirgin olduğunu yeni öğrenmiştim. Beyda beni bu hale getirdiği için çok mutlu görünüyordu.
"Kendimi onun eseri gibi hissettim"koluma girip "Çok güzel oldun. Hadi gidelim kendimi senin yanında sönük hissettim. Ama bayıldım sen benim şah eserimsin. Hadi geç kalmayalım" Bence biraz abartmıştı. Yerinde duramıyordu...
Bara girdiğimizde herkez kendinden geçmiş dans ediyordu. Partinin barda olduğunu bana söylemediği için kızmıştım. Beyda da kendini kaptırmıştı. "Hadi sende dans et" dedi elimden tutup "Hayır teşekkürler ben kenarda dururum" dedim en iyisi buydu.
"Peki sen bilirsin daha fazla zorlamıcam seni. Ben ikimize içecek almaya gidiyorum sakın bir yere ayrılma." Ardından kayboldu. Bende Beyda gelene kafar yerimden ayrılmamaya karar verdim. Biraz sonra Beyda kabalığın arasında belirdi. Elinde içkilerle yanıma geldi. Elime tutuşturdu ama ben içki içmiyordum. Bu yüzden elimde tutmaya karar verdim. Beyda biraz yanımda durduktan sonra bir çocuğu gözüne kestirip izin alıp dans etmeye gitti.
Etrafa bakındığımda Beyda'yı göremedim ama kapıdan Yağız'in girdiğini gördüğümde şok oldum. Nedense tanıdık birisini gördüğüm için sevinmiştim ama beni görmedi. Arkasından bizim şirkette çalışan kızları gördüm oldukça gösterişliydiler. Hemen Yağız'in yanına gittiler. Etrafını sarmışlardı. Yağız'in nefes alamadığına emindim. Onları sessizce izlemek en iyisiydi. Ama bizim şirkette çalışan bir kız beni fark etti. İnanmıyorum burda olduğum için kendime sövüyordum. Ardından yüzümü incelemeye çalıştı. Sanki onu görmemiş gibi davranıyordum. Ama içimden bir ses kaçmamı söylüyordu. İnşallah yanıma gelmez diye dua ediyordum. Ama bir ses düşüncelerimde ayrılmamı sağladı. Tam da tahmin ettiğim gibi kız yanıma gelmişti adını bile bilmiyordum. "Merhaba Ömür burada ne arıyosun. Sen buraları bilirmiydin." Dalga geçer gibi beni süzüyordu. İçimden onu sövüyordum.
"Aaa! nedenmiş gayet normal benim burda olmam senin ne işin var burada?" hiç bir şey olmamış gibi gülümsüyordum. Konuşmayı kısa kesmeyi ardından Beyda'yı bulup hemen burdan ayrılmayı planlıyordum.
Cevap vermesini beklemeden. "Kusura bakma benimde gitmem gerek seni gördüğüme memnun oldum." tam gitmeye hazırlanıyordum ki
"Hayır bırakmam seni, hadi diyerlerinin yanına gidelim" dedi kolumdan tutup olduğu gibi diğerlerinin yanına götürdü.
Hadi ama bu kızın amacı da neydi. Bana selam bile vermeyen kız şimdi selam vereceği tuttu. Bunun altında pek iyi şeyler yoktu. Hepsi bana bakıyordu. Beni gördüklerine baya şaşırmışlardı. Ama Yağız'in pek umrunda değildi. Ne yapacağımı şaşırmıştım.
Beyda'nın bana giydirdiği mini dar kıyafet beni rahatsız etmeye başlamıştı. Düşüncelerimin arasından kızların sesi kendime gelmemi sağladı." Vay kimleri görüyoruz burda Ömür sen buraların yolunu bilirmiydin." Ardından kahkaha atmaya başladılar. İçimden o kızların hepsinin saçını başını yolmak geliyordu ama kemdimi zor tutuyordum. Ne işim vardı benim burada. Kızların hepsi kadeh kaldırarak "Ömür arkadaşımızın şerefine" ardından Beyda'te kadeh kaldırdı. Hepsi bana bakıyordu. Elimde bir bardağın olduğunu unutmuştum. Bende kadeh kaldırmak zorunda kaldım. Sonra hepsi bir dikişte bitirdi. Bende içmek zorunda kaldım.Ardından Yağız izin isteyip gitti. Kızlar baya üzülmüşe benziyordu.
Bu arada o şeyin tadı iğreçti mide bulandırıcıydı. Midemi kötü hissetmeye başladım. Kusucaktım galiba daha fazla dayanamayıp "Benim gitmem gerekiyor " diyip tuvalet olduğunu düşündüğüm ilk yere girdim ve bulduğum ilk lavaboya kustum kendimi daha iyi hissediyordum. Tabi bünye kaldırmadı. Ardından ağzımı yıkadım. Aynaya baktığımda Yağız'i gördüm bana bakıp gülüyordu. "Ne işin var burada" dedim şaşkınlığımı gizleyemiyordum. "Asıl senin ne işin var burada" ardından gözüyle kapıdaki erkekler tuvaleti sembolünü işaret etti. Utancımdan yerin dibine girmiştim. Ne diyeceğimi bilemeden koşa koşa bardan dışarı çıktım. Kendimi hiç bu kadar küçük düşürülmüş hissetmemiştim. Toplum arasına girmek bana göre değildi. Kendimi tutamayıp ağlamaya başladım. Bir anda sesler duymaya başladım. Annemin sesini beni çağırıyordu. Ses her yerden geliyordu. Hiç durmadan koşuyordum. Annemin sesine ama bir türlü nerede olduğunu kestiremiyordum. Kafayı yemiş gibiydim. Annemin sesi beynimde kötü anıların gelmesini sağlamıştı. Yere diz çöküp ağlamaya başladım. Sesler bir türlü kesilmiyordu. İki elimle kulaklarımı kapıyordum bir türlü ses kesilmiyordu. Ardından kulağım çınlamaya başladı. Hareket edemiyordum. Çınlama bir anda kesildi. Yere yığıldım göz kapaklarım kapanmaya başladı. En son görebildiğim yerdeki çimenlerdi.
* * *
Biri suratıma vuruyordu. Adımı söylüyordu. Tanıdık bir sesti. Göz kapaklarımı araladığımda sersem gibiydim. Gördüklerim netlesmeye başladı Yağız'ti benim için endişeli görünüyordu. "İyimisin" bana çok yakındı. Anlayamadığım bir his vücudumu kapladı. Ama tek kelime edecek gücüm yoktu. Beni hafifçe omuzlarımdan tutup kaldırdı."Ömür beni duyabiliyor musun?" kafamı salladım şimdi daha iyi hissediyordum. "Ne oldu sana?" Sorusuna cevap vermek istemiyordum. Tek diyebildiğim "Eve gitmek istiyorum" oldu. Kafasını sallayıp beni kucağına aldı.
Zaman geçtikçe kendimi saha iyi hissediyordum. Yağız hala yürüyordu. Nerelere gitmiştim ben böyle. Bir anda biri "Ömür!" diye bağırdı. Beyda'nın sesiydi. Nedense Beyda'nın sesini duyunca rahatladım. "Şimdi iyiyim sağol beni indirebilirsin." Sözümü ikiletmediği için sevinmiştim. Ayakta durur durmaz Beyda bana sarıldı. Kaburgalarım kırılacak sandım ama buna katlanabilirdim bende Beyda'ya sarıldım. "Canım arkadaşım nerelerdeydin. Aklım çıktı sana bir şey oldu diye." Ardından Beyda Yağız'abaktı. "Neyi oluyorsun?"
"İş yerinden arkadaşız" dedi. Beyda'nın benim için bu kadar endişelenmesi beni duygulandırdı. İlk defa beni merak eden birileri vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölgedekiler
Teen FictionHayatımın yaklaşık yirmi bir yılını yanlız geçiriyordum. Buda yaklaşık tüm hayatım kadardı. Içimde binbir türlü çığlıklara karşılık verdiğim sessizlik beni daha da yıpratıyordu. Hayatıma bir anda giren iki insan yanlızlığımı gidermek için gönderile...