Leyla ve Mirhan..
Leyla kapıyı aralar yavaşça. Mirhan yatmaktadır. Leyla'nın Mirhan demesiyle gözbebekleri büyür birden evet beklediği hayal ettiği o sestir. İyice güçsüzleşen mirhan adeta yeniden doğmuştur. Hızlıca kalkmak istesede hali olmadığı için yavaşça kalkar.
-Leyla? Gerçekten sen misin? Yoksa bu da düşlerimden biri mi?
Leylanın gözleri dolar ve yavaşça ellerini uzatır Mirhana
-Mirhan, Sen ; hayatımın yaşanabilir tek tarafı, gölgelerime düşen aydınlığımsın.
Mirhanın birden göz kapakları ağırlaşır. Bu heyecana dayanamaz ve bitkin düşer.
Leyla bağırır Doktor doktor!!
Doktor Rıfat hemen içeri girer ve Leylaya odadan çıkması gerektiğini söyler. Mirhanın gözlerine bakar doktor. Hastalığın ilerlediğini farkeder ama bunu Leylaya belli etmez. Leyla son kez odaya girer ve baygın olan Mirhanın yanağına bir buse kondurur. Bu durum Leylayı yıkmıştır adeta.
Doktor rıfat Mirhanın hastalığının daha fazla ilerlememesi gerektiğinin farkındadır. Ve bunun için Mirhanın tedavi için ingiltereye gitmesi gerekmektedir. Doktor rıfat Ahmet Beyle konuşmuştur. Ahmet beyin kabul etmekten başka çaresi yoktur. Doktor ingilteredeki diğer hekim arkadaşlarına telgraf yazar. Ve cevabını alır. Artık Mirhan ve Leyla için küçük bir ayrılık vaktidir. Öyle ya her kavuşmanın bir ayrılığı vardır.
Bu durumdan henüz Leyla'nın haberi yoktur ama öğrenmesine az kalmıştır. Ve gün gelir. O ana kadar hergün Mirhanı görmeye gelen Leyla o günde gelmiştir. Ve bu durumu öğrenir. İlk önce gözyaşlarını tutamayan leyla sımsıkı sarılır Mirhana. Bunu kabullenmek zordur ama mecburdur. Belki mirhanı bir daha asla görme şansı olamayabilirdi Leylanın. Belki son kez sarılması olacaktır. Son kez hiç olmadığı kadar mutlu olacaktır. Gözlerine bakamıyacaktır belki.
Belki... Belki..
Yolculuğa saatler kalmıştır. Leyla kadar evdekiler de üzgündür bir o kadarda umutludur da çünkü mirhan sağlığına kavuşabilecektir.
Son 3 saat 2... 1...
Doktor ve Mirhan için son dakikalardır. Garda beklemedelerdir. Ve zaman vakti gelmiştir. Trene binerler. Mirhan son kez bakar yuvasına; hayatını, çocukluğunu geçirdiği topraklara. Nasıl yapacaktır Leylasız oralarda. Ama mecburdur. Uzun bir yolculuk trenin o ince korno sesi ile başlar. Ve yavaşça bütün geçmişle birlikte alır götürür Mirhanı buralardan.
Mirhanı bu yolculukta neler bekliyor acaba?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özgür Kalmış Bir Tutsak
Romansaİnsan ; amacı ne? Ne kadar insanız? Bir çok yüz bir çok nefes bir çok kalp... Bazen boşluğa düşer ya insan ya da hiçkimsesinin olmadığını düşünür peki neden? Argın, kırgın ve yorgun..