2. HİKAYE "Dağ macerası"

251 0 0
                                    

Winnie ile Pofuduk o gün yine kıpır kıpırdılar annelerinin onlara hazırladığı kahvaltılarını bitirdikten sonra alel acele aşağı indiler.Evin içinde yakalamaca oynamaya başladılar kah Winnie kah Pofuduk alt alta üst üste boğuşuyorlardı.Bir süre sonra Winnie ben sıkıldım ama hadi bahçeye çıkalım dedi kardeşine Pofuduk hayır olmaz biliyorsun annem bize kızıyor üstelik izin de vermiyor sakın dışarı çıkmayın dedi Winnie bu hiç durur mu aman canım kim görecek biraz çıkalım oynayalım sonra gireriz kimse görmez bile dedi Pofuduk olmaz çıkmayalım dedi Winnie de çıkalım noolur diye yalvarmaya başladı.

Çıkalım-çıkmayalım,  Çıkalım-çıkmayalım, Çıkalım-çıkmayalım (burada masalı anlatan kişi genelde çocukların çok hoşuna gittiği için çıkalım çıkmayalaım kelimelerini peşpeşe 10-15 defa tekrarlaması gerekiyor çocuklar genel olarak çıksınlar diyecektir) Tabi Winnie nin dediği olmuş bahçeye çıkmışlar, önce bahçenin arkasındaki çim bölümde üç taş ve misket oynamışlar, yorulunca babalarının onlara kurduğu minik kalede bir süre askercilik oynamışlar daha sonra küçük salıncakda ben sallanacağım sen sallanacaksın diye tartışmışlar ama her zaman olduğu gibi sırayla ikisi de sallanmışlardı.Bu memnuniyet durumu tahmin etmişsinizdir çok uzun sürmez Winnie hey Pofuduk hadi gel kapının önüne çıkalım mı ne dersin diye sordu.Pofuduk şiddetle karşı çıktı babamızın dışarı çıkma konusunda hem de yanımızda bir büyük olmadan dışarı çıkma konusunda bizi nasıl uyardığını hatırlıyorsun değil mi dedi Winnie sıkılmış bir şekilde evet hatırlıyorum dedi.Ama biraz kapının önünde durur gelen geçenlere bakarız dedi Pofuduk hayır kesinlikle olmaz dedi.  Çıkalım-çıkmayalım,  Çıkalım-çıkmayalım, Çıkalım-çıkmayalım Çıkalım-çıkmayalım,  Çıkalım-çıkmayalım, Çıkalım-çıkmayalım diye bayağı atıştıktan sonra sonunda yine çıkmaya kakar vermişler. O gün hava çok güzeldi ve gerçekten de dışarısı çok canlı ve cıvıl cıvıldı hareketliydi sokaktan geçen insanlar, satıcılar bunlar her ikisi için çok ilginçdi.

Winnie Pofuduğa döndü yüzündeki ifade hiç de yabancı sayılmazdı daha ağzını bile açmadan Pofuduk aklından bile geçirme dedi.Winnie ama aklıma takıldı bir kere sormadan rahat edemem ki dedi ve ekledi ne dersin bir maceraya atılsak mı ? Pofuduk tabi ki hayır atılmayacağız dedi Winnie acıklı bir ifade takınıp Pofuduğu ikna etme girişimlerine başladı noolur atılalım hayır atılmayacağız

Atılalım-atılmayalım, Atılalım-atılmayalım, Atılalım-atılmayalım, şeklindeki mücadele sonunda Winnie nin başarısıyla sonuçlanmış.Peki ne macerası olacak bu dedi Winnie nehir mi dağ mı ne olsun dedi, hadi karar ver nehir mi dağ mı nehir mi dağ mı nehir mi dağ mı ve dağ olsun derler. İki kardeş elele tutuşup evlerinin yaklaşık birkaç kilometre kuzeyinde bulunan yüksek tepenin yamacına doğru tırmanmaya başladılar, tam o sırada hey çocuklar nereye böyle diyen Barnebi amcayı gördüler Barnebi amca olta takımını ve çantasını hazırlamış her gün olduğu gibi balık tutmaya nehir kenarına gidiyordu.Şey dediler biraz dolaşmaya çıktık annemize kır çiçekleri toplayacağız dediler .Hımmm dedi Barnebi amca çok yukarılara çıkmayın biliyorsunuz orası çok tehlikeli diye küçük yaramazları uyardı.Yok yok gitmeyiz merak etme dediler ve yola devam ettiler en sonunda çok yüksek bir tepenin kenarına geldiler ikisi de soluk soluğa kalmışlardı çantalarındaki sudan içtiler.Güneş gökyüzünde parlamaktaydı ve bizimkiler hadi gerçekten çiçek toplayalım eğlenceli olur buralarda çeşit çeşit rengarenk çiçekler var dedi Pofuduk uzun bir süre çiçek topladılar.Sonra yorgunluktan her ikisi de yemyeşil çimenlere uzandılar bir süre sonra ikisi de uykuya daldı sanırım 1 saat uyudular Winnie burnuna konan kanatları gökkuşağı renklerinde bir kelebeğin burnuna konup onu gıdıklaması sonucu uyandı önce kelebeğe kızdı ama sonra renkleri çok hoşuna gittiği için bir süre peşinden koştu en sonunda tepenin ucunda sivri ve altı nerdeyse boş olan bir yere geldi.Burası uçurum gibi bir yerdi Tam da orada o çıkıntı yerin hemen ucunda şimdiye kadar hiç görmediği rengarenk bir çiçek gördü, bunu annem ne kadar sever dedi eğer ona götürebilirsek.Uyuyan kardeşine seslendi Pofudukkkkkk buraya gellllll diye Pofuduk uyanıp kardeşini göremeyince korktu ama sesin geldiği yere gidince Winnie yi gördü hey burası çok tehlikeli bir yamaç alt tarafa baksana bir uçurum var dedi Winnie boşver şimdi uçurumu şu ilerdeki çıkıntının ucundaki  çiçeği görüyor musun dedi Pofuduk bakiiim dedi evettttttt çok güzel bir çiçek dedi.Winnie onu alıp annemize versek ne kadar mutlu olur değil mi dedi evet olur ama çiçeğin durduğu yer ne kadar tehlikeli görmüyor musun onu ordan asla alamayız dedi Winnie alırız  dedi alırız alamayız alırız alamayız alırız alamayız tartışması sonucunda tabi ki almaya karar vermişler birbirlerin sıkıca tutarak kayalığın ucuna yavaş yavaş ilerlemişler.Birara bir çatırtı sesi olur ve Pofuduk korkarak geri dönelim der Winnie bir şey olmaz merak etme der biraz daha yaklaşırlar çiçeğe bu sefer daha büyük bir çatırtı olur ve ne olduğunu anlamadan iki yaramaz yıkılan kayalarla aşağı doğru düşmeye başlarlar.Kah Winnie kah Pofuduk bazen biri altta diğeri üstte düşerken Pofuduk uzun kollarıyla bir dalı tesadüfen tutar ve diğer eliyle de son anda alttaki kardeşini yakalar.Yıkılan kayaların altındaki yamaçda gökyüzüne doğru köklerini dışarı doğru salmış bir ağaçmış bu bizim kafadarların tutunduğu dallar.Asılı olarak kalmak tabi ki pek kolay değimli üstelik zavallı Pofuduk kendisinden biraz daha tombik kardeşini de tutmak zorundaymış.İkisi de bağırarak yardım istemişler imdaaat imdaaaat yok mu bize kurtaracak kimse diye ama ne yazık ki yoldan uzakta oldukları için seslerini duyurabileği kimse geçmiyormuş ordan.Pofuduk gördün mü senin yüzünden başımıza neler geldi diye hem ağlıyor hem de kardeşine kızıyormuş üstelik gitgide gücü de azalıyormuş önceleri beline tutunan kardeşi gitgide kayarak bacaklarına hatta ayaklarına kadar düşmüş.İmdaat imdat diye aynı anda bağırmışlar ama nafile kimse yokmuş Pofuduk Winnie ye artık gücüm kalmadı kardeşim beni affet demiş Winnie hey biraz daha gayret et demiş  artık son güçlerini de kaybetmişler ki bir ses duymuşlar hey siz yaramazlar ne işiniz var orda diye bir de bakmışlar ki Barnebi amca yukardan onlara seslenmekte hemen çantasında taşıdığı uzun ipi onlara doğru atmış Winnie beline sıkıca bağlamış Pofuduk da aynı ipi beline ve kollarının altına dolamış Winnie ye iki elinle beni sıkıca tut demiş.Barnebi amca yavaş ve ağır ağır onları yuları çekmiş en sonunda iki yaramaz kurtulmuşlar.Barnebi amca söyleyin bakalım ne işiniz var burada deyince Winnie de Pofuduk da hıçkırarak ağlamaya başlamışlar annemize o rengarenk kır çiçeğini götürecektik ama yumuşak kayalar bizi taşımadı ve ağırlığımızdan çöktü dediler.Barnebi amaca sizi orada görünce içim rahat etmedi dedi iyi ki geri dönmüşüm yoksa uçuruma yuvarlacakmışsınız dedi evet dedi çocuklar çok korkunçtu.Barnebi amca korkan iki kafadara çantasından çıkarıp iki kocaman şeker verdi, alın yiyin biraz korkunuz geçer dedi ve hep beraber evlerinin yolunu tuttular Barnebi amca bizim iki kafadarı evlerine bıraktı bugün bir daha dışarı çıkmak yok tamam mı deyince her ikisi de aynı anda hayırrr çıkmayacağız diye söz verirler ve hemen odalarına dönerler… 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 13, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ÇOCUKLARA MASALLAR 1. HİKAYE  WINNIE İLE POFUDUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin