İngiltere’de yayınlanan “Woman’s Own” dergisi’nde kendisiyle görüşülen polis memuresi Christine Tierney kendisinin fark edebildiği ilk tekinsizlik olayının , televizyon üzerinden küçük İsa heykelinin kendiliğinden yere düşmesi olduğunu belirterek ifadesine başlamıştı. Daha öncede akıl erdiremediği bazı acayiplikler, evinde sık sık oluyordu ama, evinin bir tekinsizlik ortamı olduğuna inanmak istemiyordu. Southampton’daki bu evine, “şeytan çıkartmak” için bir rahipte çağırmıştı bayan Tierney.
52 yaşındaki Chiristine, “Rahip her şeyi halleder sanıyordum.” diyordu. “Tam tersine, sanki o varlık (“bedensiz”) daha da azgınlaştı. Çeşit çeşit olaylar ile rahatsızlık sürüyordu. Her gün akşam üzeri saat 17:00 de internetten ani bir ses yükselişinden ayrı olarak, ikide birde sağa sola savrulan bardaklar iyice can sıkmaya ve tedirginlik yaratmaya başlamıştı. Bilgisayardaki olası bir arıza için teknisyen çağırılmışsa da, tekinsizliklerin akışında ve yinelenişinde bir değişiklik olmamıştı:
Bir tatil dönüşü Chiristine televizyonun arka kısmından sürekli olarak su damladığını gördü. “Kuşkusuz, yerdeki halı sırılsıklam olmuştu. Daha doğrusu; döşeme olduğu gibi, 2 parmak yüksekliğinde suyla kaplıydı. Bir yerlerden kısa devre yapacak diye çok korkmuştum ve hemen televizyonun fişini çektim. Televizyonuu biraz öne çekip de arkasına baktığım zaman, suyun televizyonun içinden bir yerden kaynaklandığını gördüm. Bu duruma tamircide çok şaşırmıştı, hatta bir an panikledi… hiçbir açıklamada getiremedi.”
"Artık evimin tekinsiz, hatta oturulamayacak kadar tekinsiz olduğu kesindi. Şeytan çıkartmaya gelen rahip ayrılırken, televizyonunun üzerine bir İsa biblosu bırakmıştı. Tamirci gittikten sonra o biblocuk da, kendini yere atarcasına savrulunca, artık bu evde oturulamaz olduğuna kanaat getirmiştim."
Chiristine, nihayet; kız kardeşi Clarie’a durumu açınca, medyum Esther BELLINGHAM devreye girmiş oldu.
Medyum eve gelir gelmez, deneyimli medyum E.BELLINGHAM “bedensiz” varlıkla burun buruna gelmişti; spor giysileri içinde, elinde sopası ile bir beyzbol oyuncusu. Medyum, sükunetini koruyarak “bedensiz” beyzbolcu ile konuştuğu zaman; onun, 15 yaşında ve David adında bir sporcu olduğu ortaya çıktı. Dahası, ölmeden önce, oyun arkadaşlarından birinin öldürülmesiyle suçlandığından şikayet ediyordu delikanlı… Bu haksız ve gerçeklerle bağdaşmayan suçlama David’i berbat etmişti; o kadar ki, kendisini asmada bulmuştu çareyi. “Bu evde, o zamanlar oturan kadını görüp, bunu ben yapmadığımı ona anlatmak istiyorum.” diyordu.
Eski polis memuresi (C.Tierney), David’i tanımamasına rağmen birkaç yıl önceki olayı anımsamıştı. Bu olay polis memuresinin evinin yakınındaki parkta gerçekleşmişti. “Bu olaydan az önce ben meslekten ayrılmıştım ama olup bitenleri çok iyi anımsıyordum. Nedir ve nasıldır bilmiyorum ama tutuklamada bir yanlışlık yapıldığı hissiyatı vardı içimde: Yanlış kişi suçlanmıştı.”
Esther medyumsal yeteneğini kullanarak, gerekli çalışmayı yaptı ve David teşekkür ederek ayrıldı. Christine’in çok emin olarak belirttiğine göre, David olayla ilgili mercilere suçsuz olduğunu belirtmek istiyordu. Beklide benden yardım umdu ve bunu belirtmek için denemediği çare kalmadı…
Christine TIERNEY, adı geçen dergiye bu deneyimini aktardıktan sonra, şunlarıda açıklamalarına son olarak eklemeden edememişti : “Birebir tanık olduğum bu olaydan önce; biri bana tekinsizlikten filan söz ettiğinde, gülüp geçerdim. Şimdi ise,bu tür paranormal olaylarla karşılaşanlara bir medyumla görüşmeyi öğütlüyorum. Bu delikanlıya da, öte aleme olan yolculuğunu sürdürmede yardım edebilmiş olmaktan mutluyum.”
Alıntıdır.