"Selam!!" Lisa neşeyle masaya gelip hepimize selam verince ona bakıp gülümsedim. "Saçların!! Çok güzel olmuş!"dediğimde saçlarına baktı.
Uzun saçlarını kısaltmıştı ve ona çok yakışmıştı. Jennie ve Jisoo da; Lisa'nın saçlarına yorum yaparken onları dinledim.
İki gün önce Yoongi olan yakınlaşmamız aklıma geldi. Sabah kalktığımda yok olmuştu. Gece yaşadıklarım hayal miydi emin olamadım ama sonra getirdiği valiz gözüme çarpmıştı. Kızlara olanları anlatmıştım ve bana deli gibi kızmışlardı benim bir suçum yoktu ki?
Kantinde oturup gülerken kapıdan giren Taehyung ve Jungkook'a baktım ikisi de bizim okuldaydı ve yılda iki defa filan uğruyorlardı okula bu da o iki seferden birisiydi sanırım.
Onlar kantine girerken bütün gözler onlara dönmüştü. Kızlar da bir bana bir onlara bakıyordu.
İkisiyle de göz göze geldim. Hiçbir mimik oynatmadan bana bakıyorlardı. Hatta biraz kızgın olduklarını söyleyebilirdim ama Tanrı aşkına ben naptım ya?
Gerçekten ne yaptım?
Kendi içimde büyük bir kavga koparken dışardan sakin gözüküyordum. Taehyung ve Jungkook kola alıp kantinden çıktığında ben de sandalyemden kalkmış yürümeye başlamıştım bile. Kızlar arkamdan sesleniyordu ama onları duyduğum pek söylenemezdi.
İkisi okulun büyük kapısından çıkıp otıparka doğru yürümeye başladıklarında peşlerinde yürüyordum. Hava biraz soğuktu, ceketimi kantinde bıraktığım için kendime sinirlendim.
Otoparka vardığımızda etrafta pek kimse yoktu Jungkook arabasının kapısını açmak için anahtarı çıkardığında onlara seslendim. "Hey!" İkisi de aynı anda bana döndü kafalarındaki soru işaretlerini görebiliyordum.
Neden gelmiştim ben buraya?
Ha-
"Siz ikiniz!" İkisi de kaşlarını çattı. Jungkook gülmek istiyor gibiydi.
"Neden bana böyle davranıyorsunuz? Sadece ikiniz değil gruptaki herkes! Sanki suçlu benmişim gibi?!"
"Hiçbir şey olamamış gibi kaçıp giden sen değil misin?"Taehyung beklemediğim anda konuşunca söyleyecek bir şey bulamadım.
"Nasıl birisi olduğunuzu öğrendiğimde dünyam başıma yıkıl-" Jungkook sözümü kesip konuşmaya başladı.
"Chaeng kes artık ya, anladık. Kaçıp gitmek kolay olan, sen onu yaptın. Sen gittikten sonra onu ne kadar zor topladık senin haberin var mı?!" Jungkook ağzımın içine kadar gelmiş bir şey söylesem kafama uçan tekme atacak kadar sinirlenmişti. Taehyung, Jungkook'u kolundan tutup geriye çekince anlamsızca ikisine baktım.
"Bizden uzak dur özellikle Yoongi'den!"
Taehyung son sözü söyleyip Jungkook ile arabaya bindi. Son gazla yanımdan geçip gittiklerinde bakakaldım.//
Yatağımda uzanmış karanlığı izliyordum. Dün Suho'dan ayrılmıştım. Aklımın başka bir yerde olduğunu onu gerçekten sevmediğimi söylemişti, haklıydı. Dünkü ayrılığımdan beri evden çıkmamıştım. Saat gece yarısını geçiyordu.
Telefonuma gelen bildirim sesi odamdaki sessizliği bozunca yatakta doğruldum. Jennie mesaj atmıştı.
"Parti YIKILIYORR!!! acil gel lütfen😘😘😘😘❤️"
Gözlerimi devirdim. Arkadaşlarım parti ve eğlenceden başka bir şey bilmezler miydi? Hani ben burada bir kalp kırıklığı filan yaşıyordum bla bla blaaa
Telefonuma gelen diğer bildirim sesi ile düşüncelerimi susturdum.
Lisa: Yoongi burada. Gel bence
Ani bir kararla yataktan kalkıp dolabıma gittim.
Partide herkes güzel giyinmiş olucaktı ben hariç. Hoodiemi ve siyah taytımı üstüme giyip dışarı çıktım.
Taksiyle on beş dakika süren yolculuğum sonunda partinin yapıldığı eve varmıştım.
Taksiden inip eve doğru yürümeye başladım. Parti evden sokağa taşıyordu.
Neden geldiğimi bilmiyordum. Ne söyleceğimi de? Sadece içimdeki sesi susturmak istiyordum.
İçeri girer girmez gözlerim tanıdık bir yüz aramaya başlamıştı bile. Jisoo ile göz göze geldim. Bana gülümsedi karşılık verip, asıl aradığım kişiyi bulmak için biraz daha ilerledim.
Jungkook gözüme çarpınca Yoongi yakında olabilir diye düşünmeye başladım.
Gözlerim tek tek her yeri incelerken sırtıma birisinin dokunmasıyla arkamı döndüm. Ve evet.. aradığım kişi buradaydı.
Yoongi tam bir şey söylemek için ağzını açmıştı ki onu öpüşümle susturdum. İçimdeki o his uçmuş gibiydi rahatlamıştım. Nefessiz kaldığımızda ayrılıp başımı omzuna yasladım. Kollarımı boynuna doladığımda o da benim saçımı okşuyordu. Kafamı kaldırıp bir kere daha öptüğümde çok iyi hissediyordum.
Yoongi'ye bakıp gülümsedim.
"Bir daha kaçma."
"Umarım." Beraber güldük.