Kulağımda çalan son ses müzik her şeyi daha da dramatik yapıyordı.Güneş batmıştı. İnsanlar bu soğuk havada hala dışarıda dolaşıyordu ben de bir bankta oturmuş olanları izliyordum.
Ve başıma gelenleri düşünüyordum. Bir haftadır Yoongi'yi görmenin etkisinden çıkamamıştım. Tekrar karşılaşırız ihtimaline karşılık geceleri dışarı çıkmıyordum ama biliyordum istediği zaman beni bulabilirdi.
Bacaklarımı kendine çekip çenemi dizime yasladım ve ne yapmam gerektiğini düşünmeye başladım.
Şu an Chen hayatımda olsa belki her şey daha kolay olabilirdi ama o da beni aldatıp gitmişti. Zaten eskileri unutmak için yeni şeyler denemek hiçbir işe yaramıyordu.
Bacaklarımı kendimden uzaklaştırdım yürümeye başladım. Ceketime sarıldım ama soğuk hala benimle beraberdi. Belki biraz ısınırım ve belki biraz da vakit geçer diye süper markete girdim.
Raftan aldığım çilekli sütümü içerken büyük marketi turlamaya başladım. Hiç ilgimi çekmeyen siyah zeytinlere bile bakıyordum.
Yeni çıkan cipsleri incelerken alkol bölümünden gelen yüksek sesli kahkahalar ile kafamı oraya çevirdim.
E yok artık?
Yoongi market arabasına yaslanmış Jungkook'un yaptığı bir şeye gülüyordu. Diğerleri de oradaydı. Hoseok getirdiği çikolata paketlerini market arabasına atıp Jungkook'u izlemeye başladı.
Hepsi gülerken Jimin beni fark etmiş ve Yoongi'ye kaş göz bir işaret çakmıştı. Yoongi sola baktığında göz göze geldik.
Selam vermeli miydim?
Bir hafta önce ultra dramatik bir an yaşamıştık ama...?
Bu aralara drama kelimesini fazla mı kullanıyordum? Evet, çünkü başka türlü ifade edemezdim halimi.
"Selam."dedi Yoongi umursamaz bir şekilde.
Belli belirsiz bir şekilde gülümsedim. Benim aksime o sıcak bir şekilde bana bakıyordu. Bacaklarım benden bağımsız onun yanına gittiğinde kendime kızdım. Şimdi daha yakındık.
Göz altları biraz toparlanmıştı sanki.
Market arabasına göz attım. Gereğinden fazla içki vardı.
"Parti var sanırım."gereksiz neşem herkesin midesini bulandırmıştı. Sahi o ses tonum niye öyleydi?
Yoongi bile kaşlarını kaldırmış bana bakıyordu. Yoongi hariç hepsinin benden nefret ettiğini görebiliyordum.
Suçlu ben değilim. Suçlu ben değilim. Hiç değilim.
"Evet."dedi Namjoon.
"Senin davetli olmadığın bir parti" Seokjin'in dediği şey ile sinirlerim bozulmuştu.
Yoongi gülmek istiyor gibiydi.
Hepsinin yüzüne son kez bakıp bir şey demeden koşarak marketten çıktım. Sonra son anda sütün parasını ödemediğim aklıma geldi geri dönüp ödedim ve tekrar kaçtım.
Bu neydi?
En azından görüşürüz diyebilirdim?
Bu insanların yanından neden kaçtığının farkındasın değil mi Chae Young??!
//
Kahkaham boş otoparkta yayılırken Suho belimden tutup bana yaklaştığında ona izin verdim.
Suho, Jennie'nin Mühendislik bölümünden bir arkadaşıydı. Bizi o tanıştırmıştı. Jennie bizi ilk tanıştırdığından bunun kızlar tarafından yapılan bir plan olduğunu açıkça anlamıştım.