Ertesi gün tam da 8:30 da Cafede oldum.Üstümde "Freedom Forever" yazan ve "V for Vendetta" maskesi olan tişörtüm vardı.Kaba motorcu botlarım, zımbalı şortumuda giymiştim.Alp bana garip bir bakış attı ve "Önlüğün tezgahın arkasındaki kutuda" dedi.Gidip aldın.Üzerime geçirdim.Dün gördüğüm genç bayan garson bana bir yaka iğnesi verdi.Üzerinde Rüya yazıyordu.Hızlıca yakama takıp genç garsonun peşinden gittim.
-Bak burası mutfağımız.Siparişleri bu camdan söyleyeceksin.Mutfakta çalışan kişilerde buraya koyacak ve gelip alacaksın.Çalıştığın yer belli olmayabilir , bizimde belli değil.Arada bir garsonluk arada bir bulaşıkçılık temizlikçilik falan. Değişir yani.Ha bu arada benim adım a Derya."
Derya beni biraz daha gezdirdikten sonra kulağıma;
"Bu manyak patronun işi belli olmaz,gereksiz şeyler için kendini üzmeye kalkma" dedi ve sıcak bir gülümseme attı.
Tabi bu söyledikleri biraz gözümü korkuttu ama; Başa gelen çekilir be gülüm.
Çekingen bir şekilde ilk müşterime yaklaştım;
-Ne arzu ederdiniz?
Genç adam gözlüklerini çıkardı. Beni şöyle bir süzdü sonra;
-Barış. dedi.
Menüde öyle birşey varmı-Aaa adam dedi dünya barışı istiyorum tabi ya!
-Heeheh kim istemezki? dedim.
-Yok ismim Barış.Sizin?
-Benimkide Rüya.
-Bunu görebiliyorum.
-Evet,yaka iğnem deyip sırıttım.
-Evet ne isterdiniz?
-Hiçbirşey deyip güldü.
-Peki iyi günler diyip gidiyordum ki;
-Bir saniye birsaniye!
-Buyrun?
-Su istiyorum su ben.
-Peki.
-Dur dur dur gitme!
Zoraki bir gülümsemeyle;
-Evet buyrun?
-Vazgeçtim ben, türk kahvesi istiyorum.
-Peki, nasıl olsun?
-Köpüklü olsun.
-Yok hayır,şeker bakımından.
-Benim kadar şekerli olsun Ahaahahah... Yani bol şekerli...
Aslında şekersiz götürmek vardı da..
Neyse bu kurala alışşan iyi olur Rüya.
Müşteri her zaman haklıdır. Mal olanları bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bu Benim Hayatım
Teen FictionEvet,kaçtım.Sokaklar tehlikelerle doluydu ama hiç birisi ben yıldıramadı.Çünkü ben annemim kızıydım.