= Büyük Hazırlık =

42 7 2
                                    

-Ne oluyor bu gürültüde ne ?

Prenses Jisoo  sabah elbiselerini zorlukla giyerken söylüyordu bunları,uykusunun etkisinden daha çıkamamıştı.Küpesini takarken  karşısındaki aynada görüntüsü dikkatini çekmişti,biraz makyajdan zarar gelmezdi ,içinden aynen bunları dedi.Açık kırmızı rujunu dudağına götürürken dadı kapısını çaldı

-girebilir miyim Prenses

-evet girebilirsin Eunhwa 

Ruju sürmeye devam etti Jisoo,Eunhwa Prensesi gördükten sonra hafif bir tebessüm ile devam etti

-Babanız Kral Taeyong sizi çağırıyor

Prenses umutla babasının yanına giderek, heyecanını belli etmemek için biraz rahat konuşmaya çalıştı

-evet baba ...yani Kral Taeyung 

-günaydın Prenses 3 gün sonra komşu krallığın yetkilileri Kral Suga ve oğlu Prens Jin gelecek.O gün davranışlarına biraz daha dikkat etmeni istiyorum.

-tamam baba 

-o zaman gidebilirsiniz Prenses

Jısoo babasının kendisine Prenses diye ciddi bir tavırla seslenmesini pek sevmiyordu.Çünkü Jisoo onun kızıydı ve annesini kaybettikten sonra daha da çok sevgiye ihtiyacı vardı 

3 gün sonra...

Prenses Jisoo hiç planlamadığı bir şekilde heyecanlanmaya başladı .Bunun neyden kaynaklandığını anlamıştı bunun sebebi,komşu krallığın ziyaretiydi sonuçta ilk defa konuk ağırlıyordu .Kendini bir türlü durduramıyordu sürekli şunları düşünüyordu 

 ⃣  Acaba Prens Jin nasıl?

⃣  Beni sever mi ?

⃣  Ben bunları neden düşünüyorum ki?

⃣  O bir prens ama bende bir Prenses değil miyim zaten?

⃣  Daha görmeden aşık mı oluyorum?

⃣  Babası Kral Suga  iyi kalpli biri mi?

⃣  Ya yanlış bir hareket yaparsam o zaman ne olur?

Kendini bir şeyle oyalamalı idi ,belkide dadı Eunhwa ile uğraşmalıydı ,hayır bunla uğraşacak vakti yoktu  en iyisi makyaj yapmak bu sefer de mor rujunu eline aldı ve gelişi güzel sürmeye başladı .Mor ona ne kadar da yakışmıştı .Jisoo bugüne büyük gün demişti .Konuklar akşam gelecekleri için Jisoo biraz uyumaya karar verdi,heyecanını bastırmak için rüya görmeye çalışmıştı evet,işe yaramıştı şuan ilkbahardaki çiçeklerin sakince açtığını görüyordu ,ay çiçekleri güneşe doğru dönüktü her şeyi unutmuştu sanki.Tabi bunlar dadı Eunhwa gelmeden önceydi Jısoo öyle dalmıştı ki kapının çaldığını duymadı ,dadı'da  izin almadan girmek zorunda kaldı. Prensesin  uyuduğunu görünce  yine tebessüm etti ama bu sefer gerçekten önemli bir şeydi diyeceği  o yüzden Prensesi nazikçe dürttü ve "Hadi uyan! dedi .Konuklarımız geldi .Bunu duyan Jısoo  hemen kalktı tabi gözleri mahmur,saçları dağınıktı  oysaki ne kadar uğraşmıştı  saçlarını taramak için .Şişik gözleriyle  aynanın karşısına hızlıca atladı ve ufak bir dokunuşla saçını azda olsa düzeltti .Bak işte kalbi yine hızlıca atmaya başlamıştı ama şimdi nefes alışı da değişmişti  birden aklına babasının dedikleri geldi ve  koşmaktan yürümeye geçti ,sırtını dikleştirdi ve misafirler için hazırlanan  büyük odaya girdi herkesin gözü onun üstündeydi  hafifçe gülümsemek  bunu yatıştırır diye düşünüp  onca telaşta gülmeye çalıştı ama beceremedi .Prens Jin'de oradaydı uzun kirpikleri ,parlak kahverengi saçları ile öpülesi dolgun dudakları çok çekiciydi. Yüzünün zaten anlatmaya gerek bile yok,Jisoo ilk görüşte aşkı yaşamıştı bile .Prensesimiz gözlerinin Prens de kaldığını farketmemişdi ,üstelik babası Kral Taeyung un ona gözleriyle otur işaretini yaptığını bile görmemişti .Kısacası sürekli Prens Jin'e baktığını kendi dışında herkes görüyordu

LÜTFEN OKUDUKTAN SONRA OYLAMAYI UNUTMAYIN ...SİZLERİ YANİ OKUYUCULARIMI ÇOK SEVİYORUM




💖FairyTale🧡🧡Jinsoo💖Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin