3. BÖLÜM "DAĞ EVİ PLANI"

590 41 5
                                    

Rüya'dan

Kapının açık olmasıyla beraber kafamı Yankı'ya çevirdim. "Hırsız mı girdi acaba?"

"Hırsız olduğunu sanmıyorum. Bir hırsız sabah girecek kadar gerizekalı olamaz." Yankı kapıya doğru ilerleyip içeri girince bizde arkasından geldik. Etrafa baktığımda dağınık bir şey görememiştik. Mine'ye baktığımda korkuyla abisinin koluna yapışmıştı. Yankı salon kapısını açmasıyla küfretmesi bir oldu. "Yine mi sen lan!" Yankı'dan dolayı kim olduğunu görememiştim. Gelen sesle gözlerimi devirmek zorunda kaldım. Yankı'nın kuzeni Tayfun'du.

"Beni çok özledin dimi Yankıcığım?" İçeri girip ikili koltuğa oturdum. Yankı da yanıma gelince kafamı omzuna yaslayıp gözlerimi kapattım.

"Kapıyı niye açık bırakıyorsun ya..." Yankı küfretmeden elimle ağzını kapattım. Bana küfretmeyeceğine söz vermişti ve sözünde durmasını istiyordum. Avcumun içini öpüp elimi eline kenetledi.

"Evimi sattım bir süre burada kalacağım. Annen ve babandan da izin aldım. Kapı konusuna gelirsek unutmuşum." Karşımızda pişkin pişkin sırıtan çocuğu hepimiz dövmek istedik. Yankı gözlerini devirdi.

"Benim odamdan uzak dur yeter." Tayfun tam cevap verecekken Enes'in onun kafasına bir fiske atmasıyla ona döndü. Onlar kendi aralarında boğuşurken Mine yemek yapmak için mutfağa gitmişti. Tam yardım için kalkacakken Yankı da benimle kalkıp elimden tutarak beni yukarı doğru yönlendirdi. Şuan Tayfun'la başbaşa kalmak istemediğini anlamıştım.

Yankı'nın odasına geldiğimizde beni içeri çekti ve çevik bir hareketle beni kapıyla arasına aldı. Bana hayran kaldığım yan gülüşünden yollayıp o güzel kahvelerini hafif kısarak yüzünü yüzüme yaklaştırdı. "Sakin olmaya çalışıyorum ama senin etrafındaki erkekler çoğaldıkça benim tepem atıyor." Elini kaldırıp saçımı parmakları arasına alıp kıvırdı. "Bu konuda ne yapmayı düşünüyorsunuz sayın Ateş?" Sorusuyla bir süre düşünür gibi yaptım.

"Bu bahsetikleriniz bana bir yerden çok tanıdık geliyor. Mesela sizin yanınıza her kız yaklaştığında aynısı bende de oluyor." İki yanımda asılı kalan kollarımı kaldırıp ensesinde birleştirdim. Bununla beraber bana daha çok yaklaşmıştı. Bedenimizin arasında boşluk kalmazken yüzümüzün arasında en fazla üç santim vardı. Bana özlem ve aşkla bakan gözleri dudaklarımı bulunca benimkilerde onun dolgun dudaklarına kaydı. Dudaklarımda hissettiğim nefesle gözlerimi kapatıp kendimi ona bırakacakken kapının beni itmesiyle kafam Yankı'nın omzuna düşmüştü. Sırtımda hissettiğim acıyla nefesim kesilmişti.

"Kapı sıkışmış galiba." Enes bir kez daha sert bir şekilde kapıyı itmesiyle boğazımdan acı bir inleme yükseldi. Yankı olayın şokunu atlatınca beni hızla kenara çekip yüzüme baktı.

"Güzelim iyi misin?" Ben hala nefes alamadığımdan cevap verememiştim ama gözlerimin yaşarması Yankı'ya cevap olmuş gibiydi.

"Hii, kız kapının arkasında ne işin var?" Enes'in sesiyle Yankı ona öfkeyle baktı.

"Siktir git Enes yoksa elimden bir kaza çıkacak!" Enes korkuyla kaçarken Yankı'nın yardımıyla yatağa oturdum. Sonunda nefes alabilmiştim fakat aldığım nefes ciğerimi yakıyordu. Ağzımı konuşmak için açtım ama konuşamayınca elimle sırtımı gösterdim. Sevgilim hızla arkama geçip tişörtümü yavaşça sıyırıp sırtıma baktı. "Kızarmış, moraracak gibi. Şimdi seni elimden kim alacak bakalım Enes." Tişörtümü indirip yüzümü elleri arasına aldı. "Güzelim sen beni burada bekle ben krem alıp geliyorum." Yankı'nın odadan çıkmasıyla kendimi yüzü koyun yatağa attım.

Bir süre öyle durdum. Neyse ki uzanınca sırtımdaki ağrı hafiflemişti. Kapının açılmasıyla kafamı kaldırmadım. Ama adım seslerinden girenin Yankı olmadığını anlamıştım.

Kar Tanesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin